15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik günü dolayısıyla Karamanlı İlçesinde açılış gerçekleştirildi.
Karamanlı Belediyesi, 15 Temmuz Şehitleri Parkı ve Şehit Piyade Uzman Çavuş Ali YILMAZ’ın isimlerinin verildiği iki parkın açılışı, Burdur Valisi Şerif Yılmaz, şehit ailesi ve protokol üyeleri tarafından birlikte yapıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu’nun açılış konuşmasının ardından Karamanlı Kaymakamı Osman Oğuz Ekşi ve Vali Yılmaz konuşma yaptılar.
Konuşmaların ardından ilk olarak Fırat Kalkanı operasyonu sırasında 21.12.2016 tarihinde El-Bab’ta şehit düşen Karamanlı nüfusuna kayıtlı Piyade Uzman Çavuş Ali Yılmaz’ın isminin verildiği parkın açılışı, şehidin ailesinin de katılımıyla Vali Yılmaz tarafından yapıldı. Sonrasında 15 Temmuz Şehitleri ismi verilen diğer parkın açılışı, tüm şehitlerimiz için yapılan duanın ardından yapıldı.
Park açılışlarının ardından Vali Yılmaz, 15 Temmuz Şehitler Parkı içerisinde hizmet veremeye başlayan yeni bir işletmenin açılışını yaptı.
Vali Yılmaz düzenlenen programda yaptığı konuşmasında;
“15 temmuz dediğimiz zaman, sadece bizim üniformamızı, tankımızı, silahımızı çalmış hırsızların gerçekleştirdiği bildiğimiz askeri darbe değildir. 15 Temmuz, ülkemiz coğrafyası etrafında devam eden bölgenin yeniden yapılandırılması, yeniden haritaların çizilmesi, yeniden paylaşılması düşüncesinin bir sonucudur. Bunun Türkiye ayağını da içimizde beslediğimiz o hırsızlar tarafından ortaya konulmasıdır. Hırsızlar diyorum soruları çalarak o askeri okullara girdiler. Sorulara çalarak o hakim savcı koltuğuna oturdular. Soruları çalarak devletin diğer kurum ve kuruluşlarına girdiler. Mayası bozuk olan o hırsızların yaptığı eylemin sonucu da mayası bozuk olanlara yakışır şekilde sonuçlandı. Onun için 15 Temmuz gecesi bu millet Sayın Cumhurbaşkanımızın da çağrısı üzerine sokaklara çıktı. Askerimizin, polisimizin içinde bulunan vatansever evlatlar o hainlere karşı milletle beraber topyekun karşı koydu, püskürtüldü. O çaldıkları üniformalar çıkartılmak sureti ile adalete teslim edildiler.
Bizde Burdur genelinde FETÖ /PDY yapılanması ile ilgili gerek bizlerin yaptığı idari, gerek Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yapılan adli soruşturmalar olsun ilk günden itibaren titizlikle takip ettik. Kimsenin şüphesi olmasın bu hain yapının kökü kazınıncaya kadar mücadelemiz kararlıkla sürecek.
Nasıl ki 2011’de, Şırnak Uludere Kuzey Irak sınırında 34 Kürt kardeşimizi bombaladılar. Nasıl ki 17-25 Aralık 2013’te yargı darbesi yapmaya kalkıştılar. Nasıl ki 19 Ocak 2014’te Adana’da MİT tırlarını durdurdular. Nasıl ki Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan o gizli görüşmeyi, Suriye ile yapılan gizli görüşmeyi alıp birilerine servis ettiler, yıllarca bu ülkenin ekmeğini yiyenler, yıllarca bu milletin kanını sömürenler, aldıkları emir doğrultusunda 15 Temmuz gecesi de bu ülkeyi işgal ettirmeye çalıştılar.
Dini istismar ettiler, dinimizi kullandılar. Dini değerlerimizi çaldılar. Bunlar yetmiyormuş gibi elinde bayrak göğsünde imanı olan alevisi, çerkezi, sünnisi, lazı, kürdü, yaşlısı erkeği genci çoluk çocuğu demeden insafsızca Yunanlıların yapmadığını yaptılar. İnsanlarımıza kurşun sıktılar. Kurtuluş Savaşı’nda karargah olarak kullandığımız ve Milli İradenin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombaladılar. Ve yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başının temsil makamının bulunduğu Cumhurbaşkanı Külliyesi’ni bombaladılar. Ve yine özellikle son kırk yıldır uğraştığımız ülkemizi bölmeye parçalamaya çalışan yine birilerinin maşası olan PKK terör örgütü ile canı pahasına güzünü kırpmadan gece gündüz mesai mefhumu gözetmeksizin çarpışan yiğitlerimizin bulunduğu Gölbaşı Özel Harekatımızı bombaladılar, Ama ilk günden itibaren meydanlarda söylemiştik. Bunlar adaletin önünde hesap verecekler. Ve ilk gün vermeye başladılar, hak etmedikleri halde giydikleri o üniforma üzerlerinden çıkarılmak suretiyle çıplak bir şekilde daha ilk günden adaletin önünde hesap vermeye başladılar.
Biraz önce Emine Teyzemi ziyaret ettim. Hepiniz tanıyorsunuz. Bu hainler 90 yaşındaki emine teyzenin yürüyemediği halde eşeğine binip meydanlara çıkacağını bilemediler. Milletimizin içerisinde hale Çanakkale ruhunu taşıdığını, hale Kurtuluş Savaşı ruhunu taşıdığını anlayamadılar. Bu hırsızlar Emine teyzem gibi analarımızın, babalarımızın, dedelerimizin, ninelerimizin, duasının geçeceğini fark edemediler. Bunlar çaldıkları çarptıkları hırsızlık mallarıyla bu ülkeyi işgal edeceklerini sandılar. Bu toprakların asıl sahibinin dua eden iman sahibi insanlarımız olduğu fark edemediler. Ama alçakça din istismarı yapan bu hainler o gece sela okuyanları ezan okuyanları susturmaya, linç etmeye çalıştılar aradaki farkı aziz milletimiz anlasın. Bunların yanlış yolda olduğunu bu millet fark etsin fark etmiyorsa da bunun hesabını adalet önünde verecekler. Bu kim olursa olsun, tespit ettiğimiz, öğrendiğimiz, gördüğümüz kim varsa Burdur’da bu süreç devam ediyor, Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi bunların kökü kazınıncaya kadar mücadelemiz devam edecek.
Devam edecek ki bu şehitlerimiz bizlerden razı olsun onların kemiklerin sızlatmak bize yakışmaz. Şehit torunu olan bu millete yakışmaz yakışmayacağı içinde biz, bu devlet sizlerin kalbinden geçen ne varsa yapacak yapmaya devem edecek. Burada bir hususu daha belirtmek istiyorum. 17 Haziranda görev başlamıştım. Tam bir yıl önce hemen akabinde 15 Temmuz hain darbe girişimi yaşandı. O gün Karamanlı’dan Belediye Başkanımız İl genel meclis üyelerimiz Ak Parti İlçe Başkanımız bir de bir iş adamı dördü ziyarete gelmişlerdi. Cuma günü öğleden sonra idi, beni ziyarete geldiler memleketimiz için ne yapabiliriz neler yapmamız gerekir diye konuşurken o hainler o akşam bizim ülkemizi işgal ettirmeye çalıştılar. Bizim düşüncemiz neyken biz neyi hesap ederken o hainlerin yaptıkları neydi. Onun için bizim birlik beraberlik içerisinde çok daha güçlü olmamız lazım ülkemizin geleceği içinde kendi kişisel siyasi görüşlerimizi kenara koyup tek yumruk olmamız lazım yoksa bu şer güçleri tek yumruk bunu bilin. Bugün Almanya, Belçika, Hollanda, Yunanistan ve diğer ülkeler de dahil olmak üzere Türkiye’den gelen hainleri hepsi kabul edip en üst seviyede kabul ediyorlar. Bu ülkeler Sayın Cumhurbaşkanımıza açık hava toplantısı yapmasına izin vermiyorken, benim Bakanımı kendi Büyük elçiliğimize girmesine izin vermiyorken. Bu şerefsizleri kabul ediyorlar. Hepsi aynı düşüncedeler, bunu açık ve net bilmemiz lazım onun içinde bizim birlik beraberliğimiz pekiştirmemiz lazım. Bunu sağlarsak ta hiçbir kuvvet güç bizi bölemez parçalayamaz bunu sağlamamız içinde herkesin elinden geleni göstermesi gerekir tekrar 15 Temmuz’un seneyi devriyesinde tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize şifalar diliyorum. Sizlere katılımınızdan dolayı teşekkür ediyor saygılar sunuyorum. ”
Diyerek konuşmasını tamamladı.