80 Milyon nüfusluk Türkiye’de sorunlar kitlesel olmaya devam ediyor. Ülkemizde hem ekonomik koşullar hem de sosyolojik koşullar hepimizin malumu. Burada bunları tekrarlamaya lüzum olmadığı kanaatindeyim.
Kitleler; istek, görüş ve önerilerini resmi kanallara ileterek gerçekleşmesi için çaba harcıyor. Günümüzde artık resmi kanallardan daha hızlı etkili görünen sosyal medya kitle iletişim araçları mevcut. İnsanlar artık taleplerini sosyal medya üzerinden yetkililere ulaştırmaya gayret gösteriyor.
Son dönemde de bilindiği üzere mağduriyet yaşayan, mağduriyet yaşama eşiğinde olan binlerce veya belki milyonlarca insan sesini duyurmaya çalışıyor.
Sayısı net olmayan bir kitle hükümetten ve siyasilerden bedelli askerlik talebinde bulunuyor. Hem de bunu takip ettiğim kadarıyla yaklaşık 2 yıldır yapıyor.
En son 2014 yılında bedelli askerlik çıkmıştı. 1 Ocak 1988’lilerin son olarak yararlandığı bedelli askerlik mevzusunda 1988 doğumlu biri olarak geride kalan 364 gün içerisinde doğan tüm bireylere haksızlık yapıldığını düşünüyorum.Eğer bedelli askerlik konusunda bir çalışma var ise bir an evvel bu haksızlığın giderilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum. Keza tecili biten, lisans ve ön lisans mezunu olup 29 yaşına kadar tecilini uzatabilen binlerce genç bakaya kaldı ve kalmak üzere.
Bakaya kalan ve kalma ihtimali olan bir çok genç psikolojik olarak etkilenmekte. İşini kurmuş, yeni işe girmiş, işinde yıllarca emek vermiş yükselmiş ve bunun yanı sıra evlenmiş, çoluk çocuk sahibi olmuş bir çok birey kısa dönem askerlikten yararlansa bile hem işini bırakmak zorunda kalacak hem de kurduğu ailesini yalnız bırakarak uzun müddet mağduriyet yaşamalarına neden olacak. Birey olarak da bedelli askerlik bekleyen bireyler psikolojik olarak huzursuzlar. Düşün ki yukarıda verdiğim sonuçların askerliğini tamamlamış bir bireyin başına geldiğini. İşini bırakmak, işten atılmak, aileni yalnız bırakmak hem kendini hem de aileni üzmez mi? Lütfen biraz empati yapalım.
Ailesine ekonomik bakmakla yükümlü olan bireylerin haricinde ailesinde hasta olan, sağlık durumu dolayısıyla ailesini yalnız bırakamayacak durumda olan bireylerin sayısı da azımsanmayacak kadar az değil.
Devlet büyüklerinin bunları görmesi gerekiyor. Ben gördüklerini inanıyorum ancak mümkün olduğunca bu noktada ciddi adımların bir an evvel atılması gerekiyor.
Bedelli askerlik süreci aslında çok kısa sürede sonuçlanmasının basit bir açıklaması var. Devlet, ne kadar vatandaş bakaya kalmış, çıkarsa ne kadar bedelli askerlik yasasından yararlanabilecek kişi var ? Bunu tespit etmesi hem dijital ortamda hem de askerlik şubelerinden aldığı veri tabanı ile sağlanıyor.
Son edindiğim bilgilere göre askerlik şubelerinde henüz böyle bir veri istenme noktasında hareketlilik yok. Yakın bir tarihte böyle bir veri tabanı oluşturulursa bilin ki bedelli askerlik çok kısa süre içerisinde çıkar.
Buradan tüm bedelli askerlik bekleyen vatandaşlarımıza çağrım şu ki, bedelli askerlik bekleyen, yüksek lisansını tamamlamış ve tecilinin bitmesine çok kısa bir süre kalan biri olarak, sosyal medyada yapılan sesini duyurma çalışmalarının yeterli olmadığını belirtmek istiyorum milyonlarca bedelli askerlik bekleyen bu kadar insanın içerisinde 500 ile 1000 kişinin ses vermesi gerçekten üzücü. Madem geçmişte bir den fazla bu hak tanınmış, bedelli askerlikten bireyler yararlandırılmış, bundan sonra da ihtiyaç olunduğunda bu yasanın çıkarılması gerekiyor.
Bedelli askerlik yasası ile devlet ekonomik bir gelir elde edecek. SMA hastalarının ilaç paralarının devlet kanadından karşılanması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mühimmat ve silah gücünün kuvvetlendirilmesi, ekonominin canlandırılması noktasında bedelli askerlik büyük rol oynayacaktır. Bu noktada bedelli askerlik konusu gündeme alınması gereken ciddi bir meseledir.
Kimsenin şüphesi olmasın; her Türk asker doğar. Gerektiğinde vatanını korur, kollar.
Yazımı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesindeki sözlerle noktalamak istiyorum;
“Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Özgür DOĞAN