Burdur ev sahipliğinde düzenlenen Tarihi Kentler Birliği Bölge Toplantısının açılış programı gerçekleşti.
20-22 Nisan tarihleri arasında Burdur ilinde düzenlenecek Tarihi Kentler Birliği Burdur Bölge Buluşmasının açılış programına başta Vali Şerif Yılmaz olmak üzere, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, (ÇEKÜL) Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, çeşitli il ve ilçelerin belediye başkanları kurum müdürleri, muhtarlar ve basın mensupları katıldı.
Program Burdur ilinin kısa tanıtım filmi gösterilmesiyle başladı. Programın devamında Vali Yılmaz, Belediye Başkanı Ercengiz, ÇEKÜL Vakfı Başkanı Sözen birer konuşma yaptılar. Program halk müziği dinletisi ile sona erdi.
Vali Yılmaz yapmış olduğu konuşmada;
“Çok değerli belediye başkanlarımız, Çekül Vakfı’mızın çok değerli başkanı saygıdeğer hocam, değerli misafirler hepiniz Burdur’a hoşgeldiniz. Öncelikle Tarihi Kentler Birliği’nin Burdur buluşmasında yapılacak olan çalışmaların, alınacak olan kararların, hem ilimize hem ülkemize yararlar getirmesini diliyorum. Ayrıca ülkemizin dört bir köşesinden Burdur’umuza teşrif ettiğiniz için hepinize ayrıca teşekkür ediyorum.
Biraz önce hocam bahsetti; Türkiye’nin değişik yerlerinde görev yaptık. Daha önce beraber çalıştığımız belediye başkanı arkadaşlarımız da buradalar. Şunu gerçekten söylemek lazım, Türkiye bir açık hava müzesi konumunda. Çok şükür her bölgesinde daha bozulmamış çok önemli değerlerimiz mevcut. Bazıları belki biraz hasara uğramış ancak çok şükür çoğu hayatta. Gerek Çekül Vakfımızın, gerekse hocamızın önderliğinde tarihi kentler birliği ile Çekül Vakfının birlikte yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde bugün ülkemizin dört bir köşesinde olduğu gibi Burdur’umuza da bir takım kültürel varlıklarımızın değerlerimizin gün yüzüne çıkarıldığı tekrar eski hüviyetine kavuşturulduğunu görmekten gerçekten memnun oluyoruz.
Burası Teke Yöresi, Teke Yöresi deyince belli bir kültürün yaşandığı bölge geliyor aklımıza ama zaman içerisinde tabi teknoloji ile beraber bazı kültürel varlıklarımızı değerlerimizi biz kaybettik. Sadece fiziksel değil manevi bir takım birikimlerimizi de zaman içerisinde kaybettik. Bu yapılan çalışmalarla beraber, bu bilinçle beraber tekrar değerlerimizin gün yüzüne çıkması tekrar bunların hatırlanması için gerek merkezi hükümet olarak, gerek yerel yönetimler olarak bizler, belediye başkanlarımız diğer sivil toplum kuruluşlarımızla beraber bunların tekrar hayata geçirilmesi, bu kültürün burada yaşaması için çaba gösteriyoruz, biz biz yapan kültürümüzü, özümüzü yaşamaya yaşatmaya devam ettikçe de bu ülke bu devlet ilelebet ayakta durmaya devam edecektir.
Daha geçen hafta burada Burdur dahilinde ilk kez yapılan Temsili Yörük Göçü düzenledik. Hem Teke Yöresi diyoruz, hem daha bugüne kadar Yörük Kültürü’nün ne olduğunu çocuklarımıza gelecek nesillerimize aktarmamışız. Turizmin Başkenti Antalya’nın hemen bitişiğinde turizmden yeteri miktar da pay alamamışız. Alamayış sebeplerimiz de çünkü deniz, kum, güneşi satmışsınız. Onun dışında kalan kültürel mirasımızı ve değerlerimizi, kültürel varlığımızı kimseyle paylaşamamışsınız, bunu ifade edememişsiniz. Bunu ifade etmekle birlikte artık insanların deniz kum güneşin ötesinde bir takım değerlerin ve varlıkların farkına varması gerekiyor. Bunun hayata geçirilmesi ile beraber Anadolu açık hava müzesinin tüm dünya tarafından ziyaret edilebilecek değerlerin olduğunu bizlerin ortaya çıkarması gerekiyor.
Şimdi tabi burada sadece binalar değil, içinde yaşayan kültürün aktarılması gerekiyor. Zaman zaman arkadaşlarımız gittiğimiz yerlerde şu bina bu bina, gerçekten bizim gerek Osmanlı gerekse Selçuklu gerek Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren ortaya konulan mimarilerin çoğu birbirine benziyor. Bir yerde Ulu Camii görürseniz Selçuklular’dan başka bir şey ifade etmezsiniz. Ama bunun yanında ötesinde diğer farklılıkları bizim ortaya koymamız gerekiyor. Çok küçük nüansların farklı müşterileri olduğunu bilerek bunu da göstermemiz gerekiyor ki; bundan o zaman istifade ederiz yoksa dört duvar binanın restore edip sadece orada bunun sunulması yetmiyor. Bunun içinin doldurulması gerekiyor. Bu doldurmayla beraber farkındalık o zaman olacak.
Ben bu kültürel varlıklarımızın, değerlerimizin özellikle birkaç toplantıda aldığım benim de istifade ettiğim bir takım değerlendirmeler, o bizim kendi kültürümüzü değerlerimizi yaşatan alanların muhafaza edilmesi tekrar gün yüzüne çıkarılması gerekliliğini ortaya koyuyor. Şimdi hocam biraz önce burada slayt gösterisi yapılırken tarihi konakları görünce heyecanlandı. Bunların muhafaza edilmesi gerekiyor ki artık Türkiye’de bahsettiğimiz o değerlere geri dönüş başladı. Bizim nesil normal bir şekilde yaşayan kişi üç defa konut değiştirdi. Bunun birincisi ya kale civarı, ya Ulu Camii civarındaki tarihi doku içerisindeki evlerde doğduk büyüdük, çocukluğumuzun çoğu oralarda geçmiştir. İkincisi hemen onun bitişiğinde yapılan çok katlı evlere geçtik. Bugün tekrar o müstakil evlere geri dönüş başladı. Şimdi siz o değerlerle beraber bazı şeyleri oluşturabilirseniz o zaman şehrimizin kimliği olur. Bir fotoğrafta şehrin tanıtımını gösterebiliriz. Tokat Valiliğim döneminde Kalkınma Ajansları yeni kuruldu. Dedik ki bu kalkınma ajansları dört ili temsil ediyor. Bu dört ilden birer tane resim olsun, ve bu resimler şehir kimliğini tanıtsın. Gerçekten şehir kimliğini tanıtacak her il için resim bulamadık. Tokat’ta bulamadık. Abdülhamit Han’ın yirmibeşinci yıl anısına yapılan saat kulesi yirmi beş tane ilde var. Aynı benzerleri var. En son birkaç resim ve figürü beraber kullanmak suretiyle şehirleri tanıttık. Samsun Atatürk’ün Samsun’a çıkış resmini kullandı. Çorum da Hititler’in resmini kullandı. Amasya da kalenin resmini kullandı. Şunu demeye çalışıyorum; Biz şehirlerin kimliğini maalesef kaybettik. Bir resimle hangi şehrin olduğunu gösterebilecek değerleri bizim tekrar buluşturmamız gerekiyor. Bu kültürün geçmişin Avrupa’ya gittiğiniz zaman gördüğünüzde diğer ülkelere gittiğinizde gördüğünüzde baktığınızda görüyorsunuz ki bir resimle hangi şehirde olduğunuzu çok rahat hatırlarsınız.
Ben o açıdan bizim tarihi dokumuzun, tarihi alanlarımızın tekrar hayata geçirilmesinde başta emek veren hocam olmak üzere tüm belediye başkanlarımıza, diğer yöneticilerimize meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Biz de karınca kararınca buna katkı vermeye çalışıyoruz. Arkadaşlarımızla beraber bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz. İnşallah bu yaptıklarımız gelecek nesiller tarafından nasıl biz ecdada bunları yaptı diye teşekkür ediyoruz. Bizler de gittikten sonra arkamızdan teşekkür ederler. Ben tekrar katıldığınız için teşekkür ediyorum” dedi.