Basın ve reklamın ne kadar etkili olduğunu Salda Gölü için yapılan tanıtımlarda sanıyorum görülmüştür. Hem yerel hem de ulusal basın Salda Gölü’nü yurt içi ve yurt dışına tanıtarak yoğun ilgi görmesine vesile oldu. Hatta ve hatta izin alınmadan yapılmaya çalışılan sözde festival ile Yeşilova Belediyesi halk plajında geçtiğimiz haftalarda yasak olmasına karşın araçların plaj alanına girişinin göz yumulduğuna dair yaptığımız haberin ardından plaj alanında hendekler kazılarak araç girişlerinin engellenmesi de basının ne denli etkili olduğunu da ispatlamış oldu.
***
Salda Gölü’nün tanıtımı belki biraz erken oldu ancak en azından eksiklerini ve ihtiyaçlarını görme fırsatı bulduk. Nedir bu eksikler? Diye kendi kendimize biraz soru sorduğumuzda çokça vurguladığımız alt yapı eksikliği diyebiliriz.
Günübirlik ziyaretler, çadır kampları, karavanlar ve bungalov tipi ahşap konaklama unsurlarının haricinde amatör tatilin ötesine geçilemiyor, geçilemez de.
Salda Gölü’nden turizm olarak ilimize katma değer kazandırmak istiyorsak, önce doğal güzelliğini koruyucu önlemler almalı, sonra da ihtiyacı olan alt yapıyı oluşturmalıyız.
Altyapı olarak kast ettiğim noktalara değinmek gerekirse, ulaşım ve konaklama başlıca altyapısal gereklilikler. Salda Gölü’ne ulaşmada öncelikle Burdur-Fethiye yolu ile Burdur-Yeşilova ve Denizli-Yeşilova kara yollarının mutlaka sorunsuz işler hale getirilmesi gerekiyor.
Konaklama ise Salda Gölü turizmi için çok önem arz eden bir ihtiyaç. Salda Gölü’nün çevresine doğal koruma alanı olması hasebiyle günümüzde çivi çakmak bile yasak. Bundan dolayı değil otel yapmak, bir odalı taşınmaz bile yapmak mümkün değil. Ancak imkansız da değil.
Salda Gölü ile Yeşilova İlçesi arası mesafe yaklaşık 4 km. Yeşilova ilçesinden Salda Gölü’ne hareket ederken yolun sağında tarım yapılmayan bir çok tarım arazisi mevcut. Kayadibi Mahallesi ‘nin içerisinde bulunan bu tarım arazilerinden bir kısmı devlet tarafından gereken bürokratik çalışmalar neticesinde oteller bölgesi haline getirilebilir.
Oteller bölgesi ile kast ettiğim ise yapılacak altyapısal plan ile yatırımcı turizmcilerin otel inşa edebilmesi için devlet tarafından izin verilmiş bir sahada; çevreye, doğaya zarar vermeden, limitleri de bilerek tatilcilerin güvenli bir şekilde konaklayabileceği, beş yıldızlı otellerin yer aldığı bir turizm merkezi ilan edilmelidir.
Oteller bölgesine ülkemizde birçok örneği var. En bilinenlerden bir tanesi Fethiye Ölüdeniz. Ölüdeniz çevresi aynı Salda Gölü gibi 1. derece doğal site alanı. Ölüdeniz ‘de birçok otelin bir arada bulunduğu ve sit alanının işgal edilmediği oteller bölgesi mevcut. Sayabildiğim kadarıyla 50 ‘ye yakın otel bir arada ve komşu halde yerli ve yabancı tatilcileri sorunsuz bir şekilde tatil köyü formatında ağırlıyor. Eğer bu örnekte olduğu gibi Salda Gölü ‘nde 1. derece doğal sit alanın dışında kalan alana bu oteller bölgesini uygulanırsa, hem Salda hem de dolaylı yoldan Burdur ili bir turizm cenneti haline gelir.
Salda Gölü’nün ihtiyacı olan konaklama ve ulaşım sorunu çözüldükten sonra burada yamaç paraşütünden doğa yürüyüşlerine kadar her türlü kara, hava ve su sporları Salda Gölü ‘nde uygulanabilir hale gelecektir. Çünkü bu tarz etkinliklerin yapılabilmesi için insanların uzun süre konaklayabileceği otellere ve sağlıklı ulaşıma ihtiyacı vardır. Salda Gölü ‘nün uzun vadede hem doğal güzelliğini korumak hem de doğal güzelliğini zarar vermeden turizm cenneti haline getirmek istiyorsak bahsettiğim başlıca ihtiyaçların proje halinde ele alınması gerekmektedir.