Son dönemde özellikle AK Parti’nin Burdur Belediye Başkanı Adayı belirledikten sonra ilimiz kamuoyunda konuşulan trend mevzulardan bir tanesi seçimi kim ya da hangi parti kazanır? Konusu. Ancak bu konunun konuşulmasının biraz erken olduğunu düşünüyorum. Dereyi görmeden paça sıvanmamalı.
Nedenini açıklayayım;
Öncelikle uzun yıllardır Burdur’da seçimler 300-600 gibi birbirine yakın oylarla kazanıldı, kaybedildi. 2014 yerel seçimlerinde ise bu hesap değişti. Cumhuriyet Halk Partisi, Ali Orkun Ercengiz ile mevcut AK Parti’li Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya’ya yaklaşık 4 Bin oy farkı ile ipi göğüsleyen taraf oldu.
Aradan 4 yılı aşkın bir süre geçti. Bu süre zarfında neler oldu neler? Hepiniz malumunuz; siyasi açıdan değerlendirirsek, İYİ Parti kuruldu. AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi yerel ve genelde seçimlerde resmen ittifak yapar hale geldi. Bunlar bile 2014 yılında yapılan hesapların şuan için tutmayacağı, seçim için bugün yeniden bir algoritma ve denkleme ihtiyaç duyulduğunun bir göstergesidir.
İYİ Parti’nin 2018 genel seçimlerinde özellikle merkezdeki performansı kendisini 3. parti konumuna taşıdı. Yani sıfırdan kurulan bir parti olarak çok kısa bir sürede küçümsenmeyecek bir sonuç elde etti. İYİ Parti’ye hangi partiden kaç oy geldi? İYİ Parti’nin tabanı mı var? Gibi sığ tartışmalara girmeden doğal olarak ilk kez seçime girmiş bir partinin tabanının olmadığı ama zamanla bir taban oluşturabileceği aşikardır.
İYİ Parti’nin aday çıkarıp çıkarmaması da çok önemli bir donedir. AK Parti-MHP ittifakından önce İYİ Parti-CHP ittifakını değerlendirdiğimizde belki liderler olayı çok nesnel düşünüyorlar ancak Burdur gibi nüfus bakımından az olan illerde işler çok basite indirgenmiyor. Burdur gibi illerde hesaplar daha titiz yapılıyor. O yüzden siyasi bir ön görüde bulunmak gerekirse İYİ Parti ile CHP arasında sözde ittifak olacağı beyan edilse dahi çatı parti hangisi olursa olsun Burdur’da seçmen boyutunda bir ittifakın olacağını düşünmüyorum.
Gelelim Cumhur ittifakına. AK Parti, adayları Deniz Kurt ile hem sağ hem de sol kesimden oy alabilecek bir aday belirledi. Bir de bunun yanına henüz adayını açıklamayan MHP’nin desteğini de alırsa elini kuvvetlendirebileceğini rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu noktada MHP’nin aday çıkarıp çıkarmayacağı çok önemli. Özellikle MHP, bu seçimde kilit parti olabilir. MHP’li seçmen çok rahatlıkla AK Parti’ye oy verebilen bir siyasi ideolojik yapıya sahip. Liderleri Devlet Bahçeli’nin işareti onlar için yeterlidir.
Seçimler daima rüzgar işidir. Siyaseten tecrübeliler beni daha iyi anlayacaktır. Siyasi rüzgardan kasıt; konjektür, partilerin genel durumu, ekonomi, siyasi kariyer, nasip ve kısmet…Siyaset, çok bilinmeyenli bir denkleme benzer. Sonucu kestirmek basit matematik hesaplarıyla açıklamanız kolay değildir.
Kamuoyunda konuşulan “seçimi kim ya da hangi parti kazanır” konusunu adayların tamamen açıklanması, seçim yarışında yer alacak partilerin net bir şekilde belirlenmesinin ardından bir ön görüde bulunmak doğru olacaktır. Ayrıca Burdur’da siyasi dengelerin sağlanmasında ekonomik dengelerin etkisini göz ardı etmemek gerekir. Ayrıca Burdur’da siyaseten oluşan kilidi siyasi dengeler açar. Duygusal düşünenlerin maalesef siyasi tutarlılığı çok yüksek olmuyor. Objektif bir düşünce ve analizde bulunmak daha fazla siyasi tutarlılık sağlayacaktır.
Burdur Belediye Başkanı’nın kim veya hangi partiden olacağından daha önemli olan ise siyasi parti ayrımı gözetmeksinin hep birlikte nasıl daha iyi bir yol haritası belirleyerek Burdur’un kaderini büyüme ve gelişme yönünde, halkın refahını artırabilme çabasında, “fikren nasıl birleşebiliriz?” olmalıdır.