Şu ana kadar gerek yazdığım yazılardan olsun gerekse de bulunduğum ortamlarda Burdur’un gelişmesi konusunda ilimizin iki kimlik üzerinden planlaması gerektiğini savundum. Bu doğrultuda Burdur’un gelişmesi için önem verdiğim iki başlık ise “Turizm ve Sanayi”dir. İlk olarak Sanayi konusunda girersek eğer, artık organize sanayi bölgeleri kümelenerek belli sektörler üzerinden uzmanlaşma yolunu tercih etmişlerdir.Örnek vermek gerekirse Türkiye’de bu kümelenmeye en iyi uygulayan Ankara OSTİM bölgesidir.İçerisinde 150’den farklı üretim sanayi işletmelerine ev sahipliği yapmaktadır.Burdur’da sadece bir sektörde ve en az 20 bin kişinin istihdam edildiği bir sektör kümelenmesi olması yolu tercih edilmelidir.Bunu da önümüzdeki kısa ve orta vadede olması mümkün gözükmemektedir.Burdur’un kısa vadede ise gelişmesinin tek yolu ise Turizm faaliyetleridir.Burdur’un en büyük sorunu ne?Cevap nüfus artışı.Nüfusun artması için ne gerekir?Göç almamız gerekiyor.Burdur’un şu şartlar altında göç almasının tek sebebi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin öğrenci sayısının artması ve kırsaldan il merkezine göç ile açıklanıyor.Üniversite öğrencisinin sayısının artması güzel ama bu nüfusunun kalıcı olmasından ziyade geçici olmasıdır.Sadece eğitim dönemleri içerisinde ilimizde nüfus hareketliliği gözlenmektedir.Üniversite her yıl 5 bin-7 bin öğrenci arasında mezun veriyor, bu öğrencisin kaçı ilimizde kalabiliyor? Kalması için de ne kadar imkan sağlanıyor? Bunun iyi bir şekilde analiz yapılması gerekir.
Bir ilde turizmi geliştirmek istiyorsanız yapmanız gereken ilk şey Turizm yol haritasını oluşturmanız gerekir.Peki bu yol haritasını kim oluşturacak? Birincisi bizi yöneten idareciler, ikincisi turizm konusundan anlayan sektör paydaşları. Turizm sektöründe en kolay iş tanıtmaktır. Turizm sektöründe en zor iş ise hizmet etmektir. Bu noktada herkes tanıtma yolunu çok kolay gördüğü için turizm sektöründeki en önemli yer olan hizmet kısmı boş kalmaktadır.Turizm sektörünün geliştiği her yerin ortak noktası yani en zor olan kısmı olan “hizmet” yönü gelişmiştir.Burdur’daki en büyük sıkıntı “hizmet” tarafımız zayıftır.Hizmet noktasını açarsak şayet, bir insanın Burdur’a geldiğinde harcadığı her paranın karşılığı ise hizmettir.Yani Konaklama, ulaşım, alış veriş, yeme, içme, gezme, eğlenmek için harcadığı her şey hizmettir.Turizm sektörü bir lüks ihtiyaçtır.İnsanlar eğer bu faaliyet katılıyorsa bunu bilinçli olarak katılırlar.Salda gölüne yaklaşık 500 bin turist gelmiş.Buradan soruyorum ne kadarı katma değer olarak ilimizde kaldı? Bunu iyi analiz edilmesi gerekir.
Şuana kadar yazdıklarıma bakıldığında ilimizin turizmin gelişmesi için yapılması için gereken birinci faaliyet yol haritası, ikinci faaliyet ise hizmet etmek için alt yapı ve üst yapı imkanlarının sağlanması gerektiğini vurguladım.Yol haritasında neler yapılması söylemek gerekirse Burdur’un turizm faaliyetlerinden hangisi doğrultusunda gelişeceğinin belirlenmesi gerekiyor. Burdur için uygun olan turizm faaliyetler ise, Yol ticareti turizmi, Kültür ve tarih turizmi, doğa ve doğa sporları turizmi, ekolojik turizm ve son dönemde üniversitenin ilimize kazandırdığı sporcu kamp merkezi ile spor ve sporcu kamp turizmi geliştirilmelidir.Bu turizm yol haritası oluştuğunda ise sırayla diğer gelişmeler kendiliğinden domino etkisi oluşturacaktır.
Burada vurgulamak istediğim tek şey ise, Yola çıkmak için önce bir haritaya , bu haritayla yola çıkmak için bir sürücüye, bu sürücünün kullanması için bir araca, bu aracın içine yolcuya ihtiyacımız vardır. Bunu sağladığımızda ise yola çıkabiliriz demektir.Bunu başaramazsak eğer ya yola çıkamayız, yada nereye gideceğimizi bilemeyiz.