İlimiz Burdur merkezinin nüfusunun 100 Bin eşiğini aşamamış olmaması hem sağlık alanında hem de ticari alanlarda yatırımların önüne duvar örüyor. Nüfusun bu eşiği aşamaması yatırımcıyı vazgeçirebiliyor. Zira yapılan fizibilite ve finansman çalışmalarında yatırımcının kâr yapabilmesi için belli bir nüfusa ihtiyaç duyulduğu biliniyor.
Burdur’un alışveriş merkezi, özel hastane, otel gibi bazı iştiraklere ve benzeri yatırımlara ihtiyacı var. Neden ihtiyacı var? Burdur’da ne gelir düzeyi yüksek insanları ne de gençlerimizi şehrimizde tutamıyoruz, tutamayız. Şehrimize gelen bürokrat, akademisyen, öğrenci ve yeni yetişen nesil bu eksiklikler nedeniyle yönünü başka şehirlere çeviriyor.
Bu eksikliklerin sağlanması için birkaç yol var. Bu yollardan bir tanesi dışarından yatırımcı çekmek. Yatırımcı, yatırım yapmak ister ancak nüfusun azlığı buna kısmen engel oluyor. Nüfusun artmasını ümit edip yatırımcıyı beklemek de bir tercih ancak yatırımcıyı dışarıda bulmadan da bu projeler hayata geçebilir.
BELEDİYE YAPAMIYORSA…
Burdur Belediyesi’nin mevcut borç yükü, gelir düzeyi ve öncelikli yatırım planı avm, özel hastane, otel gibi projelerin yakın bir zamanda belediye tarafından yapılamayacağının göstergesi gibi görünüyor.
Belediye bunu yapamıyorsa, ilimizdeki iş adamlarının gücü buna yeter mi bilinmez ama genellikle iş adamlarımızın yatırım alanı mermer ve inşaat sektörü olarak dikkat çekiyor. Son dönemde ülke ekonomisindeki genel gidişatı da inşaat sektörünü epeyce derinden de etkilemiş durumda. Haliyle kendi içimizden yatırımcıların hem ekonomik veriler ışığında hem de siyasal nedenler nedeniyle bu tarz yatırımları direkt olarak yapmaları inanın çok zor. Ancak yatırım yapmak isteyen iş adamlarımızın da önünün açılması, onlara köstek yerine destek olunması gerekmektedir.
4 YIL ÖNCE VURGULAMIŞTIM
Peki iş adamlarımızın, sivil toplum kuruluşlarının, belediyenin ve halkın ortak olduğu bir platformda bu yatırımlar yapılamaz mı? Tabi ki yapılabilir.
4 yılı aşkın bir süre önce Burdurweb.com internet gazetesinde yayınlanan 28 Nisan 2015 Salı tarihli “BURDURLUNUN ORTAK ŞİRKETİ OLMALI” başlıklı köşe yazımda şu ifadelerle konuyu açıklık getirmeye çalışmıştım;
“Burdur’da ilimizin önde gelen isimleri, söz sahipleri bir araya gelip bir komisyon kurup artık BURDUR A.Ş.’yi kurmalılar. Nedir bu BURDUR A.Ş. sorusunun yanıtı ise Burdur’un aşılamayan bir çok sorununu, ihtiyacını kurulan ortak şirket üzerinden karşılamak. Açılacak olan şirket halka arz edilerek vatandaşlar kendi hissesini satın alıp sermaye ortağı olacak ve bu sermaye ile yatırımlar gerçekleştirilecek. İşte o zaman Burdur’a AVM, büyük bir otel, dinlenme tesisi ve bunun benzeri birçok hayali gerçek olacaktır. Köşe yazımın ilk paragrafında örnek vereceğimi söylemiştim. Isparta Gıda Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi ismiyle tanımlanan ve halk arasında ismi söylenmekte esirgenmeyen İYAŞ. İYAŞ, bildiğim kadarıyla market olarak başladığı ticari serüvenine, AVM ile taçlandırdı. Ardından marketleri bir zincir haline geldi. Burdur’da da bir şubesini açtı. Karşımızda böyle bir örnek var. Artık Burdur’un birlik ve beraberliği sağlayarak adı ne olursa olsun Burdurlunun ortak olduğu bir şirket kurularak ihtiyaçlarına karşılık vermesi gerekiyor.” Evet 4 yıl önce bu ifadelerle bir öneride bulunmuştum.
İSTEYİNCE BİR ARAYA GELİNİYOR
Böyle bir birlikteliği aslında geçtiğimiz yıl Burdur Şeker Fabrikaları’nın özelleştirilmesi sürecinde belediye, sivil toplum kuruluşu ve iş adamlarından oluşan bir konsorsiyum oluşturulmuş ve ihale girilmişti. Demek ki isteyince bir araya gelinebiliyor.
Burdur’un artık kendi sorunlarını kendi öz imkanları, öz sermayesi ve ortak akılı ile çözmesi gerekiyor. Burdur bankalarında yatan mevduatların harekete geçirilmesi gerekiyor. Adı ne olursa olsun Burdur’un bir isim adı altında bir araya gelerek halkı da içine alarak birlik olması şarttır. Burdur birlik olursa, hep hayal ettiğimiz Burdur’u profesyonel liglerde bir takımının boy gösterdiğini görebiliriz.
***
2015 yılındaki köşe yazımı bitirdiğim cümleyle de bu yazımı bitirmek istiyorum. Zira bu yazım aslında aradan geçen 4 yılı aşkın bir süredir Burdur’da pek bir şeyin değişmediğinin göstergesidir.
Artık Burdur’un yürekli girişimcilere ve neferlere ihtiyacı vardır. Yürekli, sağduyulu ve birbirine güvenen girişimcilerimizin artık adım atma ve bir araya gelme zamanı gelmiştir. Her şeyi devletten beklememek, tuzu kuruluktan kurtulmak gerekmektedir.