Burdur Valisi Hasan Şıldak, Çalışan Gazeteciler Günü’nde basınla buluştu.
Vali Hasan Şıldak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Burdur merkez ve ilçelerinde görev yapan basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi.
Düzenlenen programa başta Vali Hasan Şıldak olmak üzere Vali Yardımcısı Ali Nazım Balcıoğlu, Vali Yardımcısı İbrahim Özkan, il Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hasan Taşdemir, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel, Küresel Gazeteciler Konseyi Burdur Temsilcisi Yusuf Tortop, yerel gazete sahipleri, ulusal ajans, yerel gazete, internet gazetesi, dergi, radyo ve televizyonda çalışan basın mensupları katıldı.
Sohbet ortamında geçen programın son bölümünde Cemiyet Başkanı Kürşat Tuncel ve Vali Hasan Şıldak konuşma yaptılar.
Basın mensuplarının Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayan Vali Şıldak, konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı, program hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Vali Hasan Şıldak programda yaptığı konuşmada;
“Bugün sizler için özel bir gün. Meşakkatli bir görev sürdürüyorsunuz. Gazetecilik mesleği her dönem bir takım zorluklarla başetmeye çalışan, bir taraftan mesleki ilkeleriyle bu görevi sürdürürken, bir taraftan da bazı zorluklarla mücadele eden ama her zaman doğrunun, objektifliğin kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirmenin ama aynı zamanda bunu yaparken özeleştiri, eleştiri getirmenin doğruya yöneltme konusunda özellikle kamu hizmetlerinin daha verimli, daha doğru kullanımı ve iyi analiz edilmesi anlamındaki yaklaşımıyla aynı zamanda devlete de güç vermiş olan önemli bir alandır basın bana göre de. Günümüzde de günün şartlarına göre basın sekil değiştirmektedir. Çocukluk yıllarıma döndüğümde yazılı basın ve radyo gazeteciliği olarak öne çıkan meslek, şimdi artık görsel ve internet alanına taşınmış durumda. Bunun getirdiği her meslek alanında olduğu gibi olumlu ve olumsuz yansımalarla karşılaşıyoruz. İlimizde ise ben bütün gazetecilerimizin, basın mensuplarımızın, muhabir düzeyinde, yönetici düzeyinde, köşe yazarı olarak yaptıkları bütün çalışmalardan istifade etmeye çalışıyorum. Bu anlamda verdiğiniz destek, bize sunduğunuz katkı çok önemlidir. Ben farkındayım. Hepinizin bu önemli çalışmalarına değer veriyoruz. Hepsinden bir çıkarımda bulunmaya ve kendi adımıza bir fayda sağlamaya gayret ediyoruz. Hiç birini görmezden gelme, önemsememe gibi bir düşünce içerisinde değiliz. Tam tersine bunlardan pozitif bir çıkarımda bulunuyoruz. Fayda sağlamayı ve İlimize katkı sağlayacak bir boyuta taşımayı ön planda tutuyoruz. Bir de sizler bizim çalışmalarımızı çok iyi şekilde yansıtıyorsunuz. Bunun için ayrıca teşekkür etmek isterim. Çünkü ben kişisel yaklaşım olarak Halkın bilgilendirilmesine çok değer veriyorum. Şeffaf ve açık bir yönetim anlayışına sahibiz. Bu manada yaptığımız her çalışmanın paylaşılmasını, duyulmasını istiyoruz. Artık çağımızda ne olduğumuzdan ziyade nasıl olduğumuz, nasıl anlaşıldığımız çok daha değerlidir. Yapılan bütün çalışmaların, bütün yaklaşımların halkımız tarafından doğru algılanması büyük önem taşıyor. Bizim özellikle İçişleri Bakanlığımız da buna çok önem veriyor. Anında ve doğru bilgilendirilme kamuoyunun en temel hakkıdır. Bunu da sizler vasıtasıyla yapmaya çalışıyoruz. Şeffaf ve vatandaşına değer veren devletin bunu yapması gerekir. Burdur’da bunu uyguluyoruz. Burdur’daki çalışma ortamımız tamamen bir takım ruhu içinde bir topyekün çalışma ortamına dönüştü. Zevkli bir çalışma atmosferimiz var. Keyif alıyoruz. Çalışırken bir proje ortaya koyarken en başta katılımcı olunmasına, bütün kesimlerin görüşünün alınarak ortak bir anlayışla ortaya çıkılmasına ve uygulanmasında da sonuna kadar takip edilerek bütün süreçlerin hakkının verilerek başarılı bir sonuca yöneltmeye çalışıyoruz. Seçtiğimiz çalışmaları alanları tamamen ortak aklın sonucu ve yapılan katılımcı çalışmaların ürünüdür. Yaptığımız bütün çalışmalar Burdur’un ihtiyacının olduğunu düşündüğümüz, bunu da yaparken sadece kuru bir düşünce değil analizini yaparak, ihtiyaçları belirleyerek, bunları ön planda tutarak yaptığımız çalışma alanlarıdır. Bir de olayları markalaştırmaya değer veriyoruz. 2019’un turizm yılı olması, 2020’nin eğitim yılı olması adına yaptığımız çağrılar buna örnektir. Bu tür pozitif mesajların toplumumuzda da çok olumlu yankılandığı ve iyi bir sinerji oluşturduğunu gözlemliyoruz. Hakikaten 2019’da başlayan turizm rüzgarı 2020’de çok daha güçlenecek. Çünkü hem devletimizin bütün kuruluşları, bakanlıklarımızın çalışmaları, yerelde yapılan çalışmalar neticesinde turizm Burdur’un vazgeçilmez bir alanıdır. Burdur turizm şehri olmuştur.
Her ile gittiğinizde bir turizm merkezine gittiğinizde bir hediyelik eşya satın almak istersiniz bu dünyanın her yerinde böyledir. Orayı temsil eden, orayı hatırlatacak, eşinize dostunuza, arkadaşlarınıza hediye götürmek istersiniz. Burdur’da artık 1,5 milyonu bulan bir ziyaretçi trafiğinden söz ediyorsak, biraz bu alanda çeşitlendirmeye, bizi daha sembolize edecek marka ürünler üretmeye çok büyük bir ihtiyaç olduğunu gördük. Çarşımızda, pazarımızda baktığımızda bu ölçekte bir ürüne sahip değiliz. Yöresel gıda maddelerimiz, ürünlerimiz, marka değerlerimiz var ama bunlar yeterli olmuyor. Daha çeşitlendirme ihtiyacı var ve halk eğitim merkezlerimizde İŞKUR’la birlikte bir proje yaptırdık. Ağlasun’da ve Yeşilova’da başlattık bu çalışmayı. İl merkezinde de uyguladık. Bu kursiyerlerimize maddi destek sağlıyor aynı zamanda para kazanıyorlar ve hediyelik eşya kursları açtık. Bu kurslarda her ilçemiz sonrasında bu 3 ilçemiz dahil oldu. Onlar da kendi çaplarında İŞKUR desteği olmaksızın bildiğimiz o halk eğitim kurslarında üretim yaptılar. Dün tamamının 3 aylık süre zarfında ürettiği ürünleri, halk eğitim merkezimizde sergiledik ve hafta sonu da açık kalacak bu sergi. Bütün vatandaşlarımıza açık. Bu sergideki her şey el ürünü. Fabrikasyon değil. Her biri Burdur’a özgü bir renk bir motif taşıyor. Burdur’u, Burdur’un ilçelerini hatırlatan semboller taşıyor. Gördük ki bu is olmuş bile. Bizi bu tür girişimler cesaretlendiriyor. Bir kanal açarsanız Burdur insanı buradan yürümeyi iyi biliyor. Biz o sergimizdeki bütün ürünlerimizi fotoğraflıyoruz. En çok rağbet görenlerini seçeceğiz ve seri üretime başlayacağız. Bunu da şöyle yapacağız, kadın kooperatifçiliğini geliştiriyoruz. İlimizde şu an 3 tane kooperatifimiz oldu. 1 ay içerisinde bunun sayısını 6’ya çıkarıyoruz. Her ilçemizde en az 1 tane olacak. Şu anda Ağlasun’da, Yeşilova’da ve merkezde var. En yakın zamanda Kemer-Karamanlı-Tefenni kuruyor. Kuruluş işlemleri başladı. Kadınları bu işin içine dahil ediyoruz. Üretimler evlerde ya da halk eğitim kurslarında yapılacak. Kooperatifler de bunun pazarlama işini yapacak. Her yerde bunun satış ofisleri, hediyelik esya reyonları olacak. Turizm merkezlerimizde onlara ücretsiz satış imkanı sağlayacağız. Sagalassos’da, Salda’da, Kibyra’da, İl merkezimizde bu alanlarda 2020’de artık bu işin startını vermiş olacağız. Bütün çalışmalarımızın temelinde insanı esas alıyoruz. Vatandaşa hizmet, vatandaş odaklılık ve Burdur gibi küçük kalkınmaya ihtiyaç duyan illerin en çok temel alması yaklaşım olarak da birlik beraberlik içinde hareket etme. Yaptığımız bütün çalışmalarda her türlü desteği aldığımızı görüyoruz. Bunların bize de güç verdiğini ifade etmek istiyorum. Burdur’u yatırım ve hizmetlerin yarıştığı bir ile dönüştürme hedefimiz var. Bu hedefin kabul gördüğünü, herkesin her kesimin bu ortak düşünceye sahip olduğunu, bu talepte bulunduğunu görüyoruz. Burdur’un takım olmaya ihtiyacı var. Bu noktada bütün bakanlıklarımızın, hükümetimizin çok güçlü desteğini alıyoruz. İlimizin gerek sosyal projelerde gerek kalkınma hamlelerinde alınacak mesafeleri var. Fakat şimdiye kadar yapılanları da hiç küçümsememek gerekir. Her alanda büyük bir gelişme gösterildiğini memnuniyetle ifade ediyorum. Uyuşturucu ile mücadele anlamında yürüttüğümüz çalışmaların yansımalarını hep beraber gözlemliyoruz. Bu çalışmanın da örnek bir çalışma olarak devamı gelecek. 16 Ocak tarihinde benim başkanlığımda İçişleri Bakanlığımızın talimatıyla bütün illerimizde yapılacak eş zamanlı bir toplantı var. 16 Ocak tarihinde geniş katılımlı bir toplantıyla ilimizdeki bütün uyuşturucuyla mücadele çabaları, yapılan çalışmaları masaya yatıracağız. Kapsamlı bir toplantı. 22 Ocak’ta bütün kaymakamların başkanlığında yapılacak. Yani kamu yönetiminde karar almak değil kararı yürütmek esastır. Uygulamanın da kalıcılığı ve takibi çok önemlidir. Uygulamalara başlamak yetmez, devamını getirmek, takip etmek, sonuç almak önemli. Biz basın bültenleriyle de zaman zaman duyuruyoruz. Bilhassa emniyet ve jandarma faaliyetlerimiz olarak son günlerde uyuşturucu yakalamalarımız çok arttı. Göz açtırmıyoruz. İşin biraz daha kökenine inmeye yönelik ciddi çalışmalar yapıyoruz. Zehirlenmiş olan insanlarımızı kurtarmaya çalıştığımız gibi zehirleyenlere de göz açtırmıyoruz. Bunu çok net söylüyorum. Hiçbir şekilde devletten kaçılmaz. ” dedi.