Burdur Esnaf Odaları Birliği Başkanı Metin SİPAHİ, Eylül sayısında Burdurweb Dergisi’ne konuk oldu. Başkan Sipahi, zor günlerden geçen esnafın son durumunu değerlendirdi. Burdurweb Dergisi okurları için hazırladığımız soruları samimiyetle yanıtlayan Başkan SİPAHİ, çok önemli açıklamalarda bulundu.
Ahilik haftası hakkındaki görüşleriniz
nelerdir?
Metin SİPAHİ: Ticaret Bakanlığı’nın koordinesinde bu yıl 33’üncüsünü kutladığımız Ahilik Haftasını pandemi nedeniyle kısıtlı şekilde kutluyoruz. Kelime anlamı Kardeş, eli açık konuksever, yiğit gibi anlamlara gelen Ahilik, ticari ve sosyal hayatta güzel ahlak, doğruluk, alçak gönüllülük, kardeşlik, yardımseverlik, dayanışma, birliktelik gibi değerleri esas alan köklü bir kurum. 13. Yüzyılda Ahi Evran Veli tarafından temelleri atılan Müslüman-Türk toplumunun ekonomik, ahlaki ve kültürel hayatını düzenleyen Ahilik, toplumun sosyal, iktisadî, siyasî hayatında önemli bir yer tutarken, Anadolu’nun vatanlaşmasında ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük rol oynamıştır. Ahilik kültürü, Anadolu’da toplumsal yaşamı her yönüyle düzenleyen bir seferberliğe dönüşmüş, Ahiler, dinin hükümlerini ve esaslarını Anadolu’nun dört bir yanına ulaştırarak irşad vazifesi üstlenmiş, bununla birlikte iktisadi yaşama bir denge, nizam ve intizam kazandırmıştır. Dürüstlüğün, sevginin, dostluğun, yardımlaşmanın, hoş görünün, bilginin ve dayanışmanın sanat ile birleştiği ahilik, işçinin, çalışanın, üretenin, namuslu kazancın, namuslu ticaretin ve adaletli yönetimin sembolü olmuştur.
Ticaret ile ahlakı buluşturan bir hayat düsturu olan Ahilik, milli şuuru ve gücünü dayanışmasından alan yapısı ile dünyada benzeri bulunmayan bir kültür ve medeniyet hazinesidir. Esnaf ve sanatkârın piri Ahi Evran Veli’nin “Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir” düsturuyla ticaret ahlakı, yardımlaşma ve dayanışma gibi ilkelere dayanan felsefesi günümüzde de esnaf ve sanatkârlarımıza yol göstermekte, ticaret erbabına kılavuzluk etmektedir. Bugün de aziz milletimiz, aynı anlayış ve felsefeyi sürdürmektedir. Ahilik sadece, esnaf ve sanatkârların geçmişten gelen bir gurur kaynağı olarak değil, aynı zamanda büyük bir değişim ve dönüşüm içinde olan ülkemizin ölümsüz bir ışık kaynağıdır. Din, dil, ırk farkı gözetmeden herkesi eşit gören, saygı, dürüstlük ve adaleti esas alan bir anlayış ile dayanışma ruhunu ekonomiye yansıtan ahilik kültürü, günümüz esnaf ve sanatkâr birlikleri için altın bir rehberdir. Bugün esnaf teşkilatını oluşturan odalarımız, birliklerimiz, federasyonlarımız ve çatı kuruluşumuz TESK, ahiliğin insana değer veren, dayanışmayı özendiren ve adaleti amaçlayan temel ilkelerinden yararlanmakta, insanlığın ortak erdemleri olan sevgi, bilgi, dostluk, adalet ve dayanışma gibi değerlere önem vermektedir. Ahilik geleneği, bugün Türkiye’de sayısı yaklaşık 2 milyona ulaşan esnafımızla sürdürülmektedir. Ekonomik ve sosyal hayatın yönlendirilmesini sağlayan Ahilik teşkilatının mirasçısı olmak, bizler için büyük gurur kaynağıdır. Güçlü devletlerin ekonomik sistemlerinin temelini esnaf ve sanatkarlar oluşturur. Her zaman söylediğimiz bir şey var esnaf ve sanatkar ekonominin omurgasıdır. Bölgesinde lider, dünyada ekonomisi ilk sıralarda yer alan güçlü Türkiye hedefinde ilerleyen ülkemiz için esnaflığın ahi ahlakıyla korunması ve geliştirilmesi ilk hedefimizdir.
Burdur’da esnafın büyük bir bölümü koronavirüs pandemisinden dolayı işlerinde büyük düşüş yaşıyor. Devletin esnaftan beklentisi nedir?
Metin SİPAHİ: Pandemi süreci ekonomik anlamda en çok sermayesi küçük esnafı vurdu. Tabiki hükümetimizin destekleri oldu. Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Hükümetimize teşekkür ediyorum ancak esnafımızn geline süreçte daha çok desteğe ihtiyacı var. Bu anlamda esnaf ve sanatkârlarımıza kefalet kooperatifleri aracılığıyla kullandırılmış olan kredilerin, geri ödeme tarihlerinin faizleri hazinece karşılanmak kaydıyla, yıl sonuna kadar ötelenmesini, Esnafımızın Sosyal Güvenlik Primleri ödemelerinin 2020 yılı sonuna kadar devlet tarafından karşılanmasını, Esnaf ve sanatkârlarımızca ödenen işyeri kira stopajı uygulamasına son verilmesini, esnaf ve sanatkârlara doğrudan nakit desteği sağlanmasını, Esnaf ve sanatkârların 2020 yılı Mart ayından yıl sonuna kadar olan vergi ve sosyal güvenlik primi borçlarına, 2021 yılı Ocak ayından başlamak ve gecikme zammı ve faizi alınmamak kaydı ile 36 ayda geri ödenmek üzere yeni bir yapılandırma getirilmesini bekliyoruz.
Örgün öğretiminin sizce başlaması gerekiyor mu? Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi öğrencileri Burdur’a gelmezse Burdur ekonomisi nasıl etkilenir?
Metin SİPAHİ: Bildiğiniz gibi, Burdur ekonomisini ağırlıklı olarak hizmet sektörüne dayalı. Hizmet sektörü de öğrenci odaklı gelişim göstermiş durumda. Öğrencilerin gelmemesi bu noktada hizmet sektörüne ağır darbe vuracaktır. Esnafımızın beklentisi, üniversitenin eğitim öğretim yılında akademik takvim çerçevesinde gerekli önlemlerin alınması kaydıyla kontrollü yüzyüze eğitimin başlamasıdır. Altını çizerek söylüyorum pandemiyi veya sağlığı bir kenara bırakalım demiyoruz. Tam tersine hangi önlem alınması gerekiyorsa alalım, kurallara uyalım, ama yüzyüze eğitimi başlatalım. Burdur esnafı kurallara uymaktadır. Yeni dönemde kurallara uyarak belli bir süre daha virüsle yaşamaya alışmalıyız. Beklentimiz üniversite yönetiminin alınması gereken tüm tedbirleri alarak, bölümlerde yüzyüze derslerin başlamasını sağlamalarıdır.
Esnafın sadece koronavirüse bağlı sorunları yok? Esnafın sosyal güvenlik primlerinin yüksek olması, dükkanların yetersiz olmasına bağlı kiraların yüksek olması gibi faktörler esnafı etkiliyor. Bu konuyla ilgili görüşleriniz nelerdir?
Metin SİPAHİ: Evet esnafın çözüm bekleyen sorunları var. Ama pandemi süreci ile birlikte esnaf daha çok etkilenmiş durumda. SGK primleri evet yüksek. Kovid-19 salgını sebebiyle Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ait SGK primleri ile Nisan, Mayıs ve Haziran döneminin muhtasar ve KDV ödemelerinin 6’şar ay süreyle ertelenmişti. Bu süreçte yıl sonuna kadar ödenmesi gereken vergi ve primlerin, 2021 yılından başlamak üzere taksitle ödenecek şekilde ertelenmesin, istiyoruz. Vergi ve prim borçları başta olmak üzere esnafın kamuya olan borçları uzun vadeli ve faizsiz olarak yeniden yapılandırılmalı. Ödeme süresi 2021’den başlatılmalı. Vadeleri gelen ve geçmiş olan kredi ödemeleri de ertelenerek 2021’den itibaren taksitle ödeme imkanı getirilmeli. Uygulanması zorunlu olan sicil düzenlemesi yapılmalı. Ödenemeyen çek, senet ve kira borçları için yeni bir kredi paketi hazırlanmalı.
Kira konusunda da esnafımız kira sahiplerine kirasını ödemekte zorluk çekiyor. Resmi Gazete’de yayımlanan kanunla Belediyelere ve Özel İdareye ait işyerlerinde esnafın faaliyetini durdurduğu dönem boyunda kira alınamayacağı belirtildi. Ancak şahıslara ait işyerlerinde faaliyette bulunan esnafımız var. O nedenle devletimizin kira desteğinde bulunmasını istiyoruz. Dükkan sahiplerinden de bu zor dönemde esnafımıza destek çıkarak kiranın bir bölümünü alması ya da hiç olmazsa kira zammı yapmamasını rica ediyoruz.
Esnafın son dönemde çektiği ertelemeli kredileri mevcut. Bu kredilerin zamanı geldiğinde esnaflar kredileri ödemeye gücü yetmezse sizce ne türlü sonuçlar doğar?
Metin SİPAHİ: Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamında esnafımıza destek olmak amacıyla Halkbankası tarafından 25 Bin TL ertelemeli doğrudan kredi yine 25 Bin TL’ye kadar Esnafkart desteği verildi. Bu dönemde kredi kooperatifleri aracılığıyla da plasman açık tutularak düşük faiz oranıyla kredi verilmeye devam etti. Gelinen süreçte esnafımızın kredilerini ödemede zorluk çekeceği düşüncesiyle Temmuz-Eylül dönemine ait borçlarda da ertelemeye gidildi. Ancak, pandemi nedeniyle iş kapasiteleri büyük ölçüde düşen esnafımızın hele hele sermayesi küçük esnafın bu şartlarda kredi borcunu ödemesi zor görünüyor. Kredi ödenemezse bu kez esnaf yeni bir darboğaza girecek bu da kapanması zor olan daha derin yaralara yol açacaktır. O nedenle ertelemenin yıl sonuna kadar uzatılmasını talep ediyoruz. Bununla da kalmayıp esnafımıza 50 bin liraya kadar sıfır faizli cansuyu kredi verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Kadın ve genç girişimcilere yeterli destek sağlanıyor mu? Son dönemde yeni işletmelerin sayısında ne gibi değişimler söz konusu?
Metin SİPAHİ: Ülke ekonomisini diri ve güçlü tutmak için genç girişimcilere ve kadın girişimcilere öncelik vermek zorundayız. Bu anlamda daha çok teknoloji, yenilikçi projeler üretmeliyiz. Bugün firmalarda genelde mühendis, bilişimci, yazılımcı, grafiker, tasarımcı olarak genç kızlarımız ve kadınlarımız da çalışıyor. Bunları yönlendirmemiz, kaynaklarımızı doğru kullanmamız gerekiyor. Hem kadınlara toplumda hak ettikleri yeri vermek için hem de ülkemiz için daha fazla kadın girişimcimize ihtiyacımız var. Bu nedenle bakın bugün Ticaret Bakanlığı bünyesinde kadın girişimcilere ihracat desteği veriliyor. Yine KOSGEB gibi kuruluşlar aracılığıyla kadın girişimciler ve genç girişimcilere hibesiz kredi destekleri sağlanıyor. Kredi kooperatiflerimiz aracılığıyla kadın girişimcilerin krediye ulaşmasında kolaylıklar sağlanıyor. İlimizde de kadın girişimciliğini özellikle evlerinde üretim yaparken, bunları ekonomiye kazandırmayı sağlayan kooperatifleşme çalışmalarını destekliyoruz. Her 4 kişiden birinin esnaf olduğu Burdurumuzda odalarımıza kayıtlı 2 bin 443 kadın esnafımız bulunuyor. Yani ilimizde esnaf nüfusunun yüzde 26’sını kadınlar oluşturuyor. Tabi pandemi döneminde olmamıza rağmen bu yıl içinde şimdiye kadar 1320 yeni esnaf sicilimize kayıt yaptırmış. İçinden geçtiğimiz zor dönem rağmen işyerlerinin halen açılıyor olması bizleri mutlu ediyor. Buna karşılık 280 esnafın tescilden düştüğünü görüyoruz.
Karantina dolayısıyla testi pozitif olmayan esnaflar dükkanlarını açamıyor. Karantina dolayısıyla işletmeler kapalı kalabiliyor. Esnafların bu noktadaki mağduriyetleri nasıl giderilebilir?
Metin SİPAHİ: Karantina kuralları çerçevesinde ne yazık ki ailesi veya yakınında COVİD’li biriyle teması söz konusu olduğunda esnafımız evde kaldığı için dükkanını açamıyor. Bu durum zaten zor durumdaki esnafımız için daha da kötü. Karantina dolayısıyla işletmelerin kapalı olduğuna şahit oluyoruz. Kepengi inik olan esnafımız siftah yapamıyor. Bu nedenle karantina dolayısıyla iş yapamayan esnafa da özel bir paket kapsamında destek verilmesi gerekiyor. Bu anlamda esnafa maddi destek sağlanması, dükkanı kapalı kaldığı süre dikkate alınarak kira alınmaması, vergi ve sigorta primlerinde indirime gidilmesi gibi desteklerle esnafımızın desteklenmesi gerekir. Devletimizin bu konuda da esnafın yanında olacağına inanıyoruz.
Okul kantincileri aylardır siftah yapamıyor. Okul kantincilerinin mağduriyeti hakkında görüşleriniz nelerdir?
Metin SİPAHİ: Okullarda yüz yüze eğitimin 21 Eylül tarihi itibariyle başlayacak olması, 6 aydır iş yapamayan kantinci esnafını mağdur etti. Sadece kantinci, değil okul servisçileri de mağdur durumda. Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirlerin başladığı Mart ayından bu yana okul servisleri ve kantinler iş yapamıyor. Pandemi nedeniyle örgün eğitim-öğretime ara verildiği için 6 aydır iş yapamayan servisci ve kantinci esnafımız yeni eğitim ve öğretim yılının uzaktan eğitimle başlamasıyla da çok zor günler geçirdiğini söyledi. Servisçi, kantinci esnafı evine ekmek götüremediği gibi özellikle bankalara verilen teminat mektubu faizini dahi karşılayacak gücü yok. Koronavirüs salgının ardından okulların kapanması ile faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan servisçi ve kantinci esnafımız zor günler geçiriyor. Kantinci esnafımız da birikmiş iş yeri ve ev kirasını, elektrik, su, ısınma, vergi ve işçi ücreti, Bağ-kur, SGK ve diğer borçlarını ödeyemez duruma geldi. Zor günlerden geçen kantinci ve servisçi esnafımızın sorunlarının çözümü için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve tüm hükümet yetkililerinden destek bekliyoruz. Pandemi nedeniyle eğitim ve öğretime ara verildiği için bu yıl Eylül-Haziran döneminde kantinci esnafının yalnızca 119 çalışma günü faaliyet gösterebilmiş. 13 Marttan bu yana kapalı olan kantinci esnafımız pandemi nedeniyle birikmiş iş yeri ve ev kirasını, elektrik, su, ısınma, vergi ve işçi ücreti, Bağ-kur, SGK ve diğer borçlarını ödeyemez duruma gelmiş. Kantin kiralarına 1 yıl süreyle artış yapılmamasının, kantinci esnafının ayakta kalması için 1 yıl süreyle devlet, okul kantinlerinden kira alınmamasını talep ediyoruz. Covid-19 virüsü nedeniyle servisci esnafımız Mart ayından bu yana hiç siftah yapamadı. Servisci esnafımız araç sigortasını, vergisini, vize, Bağ-kur ve SSK ödemelerini yapmak zorunda. Aynı zamanda 31 Ağustos 2020 tarihi itibariyle yüz yüze eğitimin başlayacağı bildirildiğinden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan taşımalı eğitim ihalelerine giren esnafımız bir de teminat mektubu vermek zorunda. Servisci esnafı çalışmadığı halde verilen teminat mektupları için bankalara faiz ödüyoruz. Diğer önemli bir konu ise bazı servisçilerimiz araçlarının yaşı dolduğu için kredi ile yeni servis aracı alan esnafımız borçlarını ödeyemez halde. Bu durumda acilen devlet bankaları faizsiz yeni kredi vererek özel bankalara olan borçlar kapatılmalı.
Sonbahar ve kış döneminde Covid19 tedbirleri kapsamında şehir içi kısıtlamalar artarsa Burdur ilindeki tüm esnaflara tavsiyeleriniz nelerdir? Ne tür önlem almalarını öneriyorsunuz?
Metin SİPAHİ: Şu anda yeni kontrollü hayat dönemindeyiz. Tabi kontrollü hayat demek virüs tehlikesiyle yaşamayı öğrenmeyi içeriyor. Devletimiz virüsün yayılmasını önlemek adına en başından beri başarılı ve şeffaf bir çalışma yürüttü. Zaman bize bu tehditle tedbirleri almak kaydıyla yaşanması gerektiğini gösterdi. Sonuçta çarkların dönmesi gerekiyor. Ancak yetkililerin tedbirleri alın uyarılarına rağmen özellikle büyükşehirlerde vakalarda artış yaşanması en çok da esnafı tedirgin ediyor. Çünkü esnaf iş yerinin kapanmamasını istiyor. Eğer en başa dönmek istemiyorsak esnaf olarak kurallara en çok bizlerin uyması gerekiyor. Kısıtlama alınması gereken tedbirlere uyulmamasının sonucu olacaktır. O nedenle maske mesafe ve hijyen kurallarına uymaya devam diyoruz.
Kısıtlamalar dahilinde bazı esnaflar iş yerlerini açtı. Örneğin kahvehane esnafı oyun oynatmadan işletmeleri faal ancak oyun oynatamadıkları için yeterli iş yapamıyorlar bu konuda neler söylersiniz?
Metin SİPAHİ: Kahvehanelerimiz yaklaşık 500 yıllık bir kültürden gelmektedir. Vatandaşlarımız stres atmak, arkadaşlarıyla beraber hoşça zaman geçirmek için okey, tavla, oyun kağıdı vb. oyun oynamak için kahvehanelere gelmekte. Normalleşme adımları kapsamında açılan kahvehanelerimizde oyun oynatılmaması nedeniyle işyerlerine müşteri gelmiyor. Bu nedenle açılan kahvehanelerimizde esnafımız günlük masraflarını dahi karşılayamıyor. Öte yandan bu zorlu süreçte işyeri kiraları, vergi, SGK primleri, elektrik, su, personel, doğalgaz giderleri devam etmekte olup, mevcut koşullar altında bu giderlerin ödenmesi mümkün değil. Türkiye genelinde 100 binden fazla esnafımız sadece günlük kazancıyla yaşamını idame ettirmekte, yanında çalışanlarının ücretlerini de günlük yevmiye olarak ödemektedir. Mevcut koşullar altında kahve ve kıraathane esnafımız bu haliyle işçisinin yevmiyesini dahi ödeyemez ve neredeyse tamamen kepenk kapatma noktasına gelmiştir. Covid-19 salgınından şüphesiz en fazla mağdur olan esnafımız kahvehane işletmecileridir. Bu nedenle ekonomik olarak zarar gören ve maddi olarak çok zor duruma düşen esnafımızın mağduriyetleri en kısa sürede giderilmelidir. Bu durumdan etkilenen esnafımıza kira yardımı yapılması, esnafımızın yanında çalışanlarının ekonomik olarak mağduriyetlerinin giderilmesi, birikmiş olan elektrik, su, doğalgaz faturalarının yıl sonuna kadar ertelenmesi, esnafımızın kapalı kaldığı süre boyunca ödemekle yükümlü olduğu SGK primleri ve vergilerin Devletimizce ödenmesini ve tüm kredi borçlarının yıl sonuna kadar faizsiz olarak ertelenmesini talep ediyoruz. Öte yandan kahvehanelerde hijyen koşulları ve sosyal mesafe kuralları dahilinde esnafımızca tüm önlemler alınmıştır ve alınmaya da devam edilmektedir. Kahvehanelerimizde oyun oynatılmasına izin verilmesi halinde kahveci esnafı Devletimizce öngörülecek olan tüm tedbirleri de eksiksiz olarak almaya hazırdır. Gerekli tedbirler alınmak suretiyle kahvehanelerimizin tamamen normalleşmesi, ekonomik taleplerin karşılanmasını, başta Sayın CUMHURBAŞKANIMIZ olmak üzere, ilgili Bakanlıklarımızdan talep ediyor, bir an önce bu sorunlara çare bulunmasını bekliyoruz.
Sizce Burdur genelinde hizmet sektöründeki esnaflar Covid19 tedbirlerini harfiyen uyuyor mu? Uymayanlar varsa ne tür yaptırım uygulanıyor?
Metin SİPAHİ: Burdur’da gördüğümüz o ki denetimlerde de görüyoruz. Esnafımızın büyük bölümü gerek işyerinde gerek şahsi tedbirlere uyuyor. Zaten İçişleri Bakanlığı, Valiliklere gönderdiği genelge kapsamında Valilik koordinasyonunda sık sık denetleme yapılmasını istiyor. Bakanlığın dışında da Valilik kararıyla denetleme yapılıyor. Tabi bu denetlemelerde amaç bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Esnafımız tedbirler konusunda sürekli uyarılıyor. Bir eksiklik varsa onun hemen giderilmesi isteniyor. Tabi son dönemde artık cezai işlemlere de ağırlık verilmesi istendi. Arkadaşlar bu işin şakası yok. Bir salgından bahsediyoruz. Gelinen noktada da çok yakınlarımızın bile bu hastalığa yakalandıklarına şahit oluyoruz. Halk sağlığı hepimiz için önemli. Öyleyse tedbirlere uyamaya devam etmek zorundayız. Uymayanlar için de cezai işlem uygulanıyor. Tabi bunlar ağır para cezaları. Eğer bu cezalara maruz kalmak istenmiyorsa kurallara uymak zorundayız. Çünkü burada söz konusu olan halk sağlığıdır.
Son olarak Burdur esnafına yönelik mesajınız nedir?
Metin SİPAHİ: Esnaf ve sanatkarımız bizim kültürümüzün olmazsa olmazıdır. Esnafımıza ve sanatkarımıza destek verilmesi ve güçlenmesi önceliğimizdir. Esnaflık aynı zamanda toplumsal dayanışma ve yardımlaşma kültürüdür. Veresiye defterini açan, mahallenizi sokağınızı kollayan, kendi yemediğini size yedirmeyen, cenazenizde, düğününüzde sizin yanınızda olandır. Esnaf kara gün dostudur. Esnaf güler yüzlülüğün, sıcak sohbetin, samimiyetin timsalidir. Ben Ahilik geleneğini halen daha yaşatan Burdur esnafımıza teşekkürlerimi iletiyor, saygılarımı sunuyorum. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği olarak, esnaf ve sanatkarın tüm sorunlarını bilmekteyiz. Talepleri sahadan alarak, çatı kuruluşumuz olan TESK aracılığıyla Hükümetimize sürekli iletiyoruz. İnşallah bu zor günleri hep birlikte atlatacağız. Türkiye’nin omurgası olmaya, güçlü ve lider ülke hedefinde yürümeye devam edeceğiz. Yeter ki ümitsizliğe kapılmayalım. Yeter ki salgınla mücadelede tedbirlere sıkı sıkıya uyalım.