Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Kanal 32 ekranlarında yayınlanan İsmail Altunbaş’ın hazırlayıp sunduğu Bire Bir programına konuk oldu.
Lavanta Tepesi Otel’de gerçekleştirilen ve Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel ile Gazeteci Hasan Türkel’in de yer aldığı programda Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, üniversitede gerçekleştirilen projeler hakkında bilgiler verdi.
Pandemi sürecinde üniversite olarak tüm önlemleri alarak çalışmalara devam ettiklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, “Öğrencilerimizi çok özledik. Çok yakın bir zamanda sağlık-risk kapsamında pandemi kontrol edilerek ve riskleri minimize ederek derslerimize yüz yüze başlamak istiyoruz. İçinde bulunduğumuz durum insan sağlığı ile ilgili bir durum ve üniversite yönetimini kolay şartlar altında karar vermiyor, günlerce çalışıyoruz. Sonbaharda kontrollü bir şekilde eğitimimizi sürdürebileceğimizi düşünüyorduk. Çalışmalarımızı da o şekilde tasarlamıştık ama Sağlık Bakanlığı’nın Yükseköğretim Kurulu’na yazdığı tavsiye kararı ile bizde bu süreci yeniden tasarladık. Hayatı dondurmak mümkün değil. Bizler de bu süreçte uygulamalı birimleri açma yoluna girdik. Örneğin Aşçılık ya da Fizyoterapistlik Bölümleri gibi. Diğer bölümler ise yine online eğitimlerine devam edecekler. Eğitimde uygulama gerektiren alanlarda da üniversite olarak öğrencilerimizi mağdur etmemek için her türlü imkânı sunmaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Göreve geldiklerinde “Kendini yöneten, kentine yönelen bir üniversite” sloganıyla çalışmalara başladıklarını vurgulayan Rektör Korkmaz “Bir üniversitenin önce akademik olarak güçlü olması gerekiyor. Üniversitelerde esas bilgiyi üreten akademisyenlerdir. Akademisyenseniz bizim tek beklentimiz bilgi üretmeniz ve şehir adına ortaya konan projelere odaklanmanız şeklinde bir anlayışımız var. Projede yer almayan bölümlerimiz de var ve onlar da çok değerli. Mehmet Akif’in de bizlere verdiği bir misyon var. Üniversite olarak bu misyonla ülkenin gelişimine katkı sağlamak adına bu inançla çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Kentine yönelen vurgumuzda ise buradaki bir üniversite Burdur ölçeğinde bir şehri geliştirebilir, değiştirebilir inancıyla yola çıktık. Üniversite-şehir pratikliğimiz zaten vardı. Burdur ile ilgili vizyonumuz da bu deneyimimizin bir yansımasıydı. Hayvancılık üzerine odaklanacağız demiştik. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin de Hayvancılık projesinin kabul edilmesi bu yola çıktıktan 1,5 yıl sonradır. Bir üniversitenin bölgesel kalkınma odaklı dediğimiz zaman üniversite olarak hayvancılık, spor gibi alanlarda sektörle işbirliği yaparak 40 proje oluşturduk. Alanları aynı olan projeleri aynı başlık altında topladık ve proje sayımızı 29’a indirdik. Projelerimiz devletten de destek alıyor. Ama devlet al parayı projeye devam et demiyor, inceliyor. Bizler de her yıl yaptığımız çalışmaların performans raporlarını sunuyoruz ve o aşamaları geçersek ödenekleri belirleyerek yeniden veriliyor. Bizler de çalışmalarımızı sıkı tuttuk. Üniversitenin gelişmeye odaklanması çok önemli. Bugün bu projeyi çalışabilirsiniz ama yarın da yine bölgesel kalkınmaya odaklanarak çalışmaya devam edecektir, bizim önem verdiğimiz nokta burası. Artık hangi proje yapılırsa yapılsın ülkenin gelişiminin yanında Burdur’un da gelişimine katkı sunmak, önem vermek gerekir. Örneğin mandacılık. Burdur’da mandacılık artık yapılmıyor ama üniversite olarak MAKÜ Çiftliğinde Manda Yoğurdu olarak markalaştırıyoruz. El dikimi top atölyelerinde toplarımız yapılıyor ve FİFA’dan belgelerimizi alacağız. İyi sürü diye bir belgelendirme yapıyoruz. Bunları uzun bir çalışma sonucunda gerçekleştiriyoruz.” vurgusunu yaparak üniversitede gerçekleştirilen hayvancılık projelerinin detaylarını anlattı.