Tam bir ay önce kaleme aldığım köşe yazımda maske kullanımına dikkat çekmek istemiştim. Amacım artarak devam eden vaka sayılarının azaltılmasına katkıda bulunmaktı. Aradan geçen bir ay içerisinde hem ülkemizde hem de ilimizde vaka sayılarının her geçen gün arttığını ve zirveye ulaştığını gördük.
Bir tabir vardır “nefesi ensemizde” diye.
Hissedersiniz önceden olacakları…
Ve çok kısa bir süre sonra da korktuğunuz başınıza gelir.
Maalesef ki maske ve sosyal mesafe kuralı dikkat edilmemeye devam edildikçe ölüm nefesi ensemizde olacak.
Burdur merkezde yaşıyorum
Ara ara ilçelerimize, ara ara il dışına çıkıyorum.
Maskesini duyarlı bir şekilde kullanan da var, maalesef çene altında tutan da var.
Kıymetli hemşehrilerim;
Koronavirüsü kimin taşıdığı insanın yüzüne bakınca anlaşılmıyor. Eğer ölümün nefesini ensenizde hissetmek istemiyorsanız çenenizin altında tuttuğunuz maskenizi lütfen burnunuzu kapatacak şekilde tutunuz. Siz bu kurala uyuyor ama etrafınızdaki insanlar uymuyorsa lütfen uygun bir dille uyarmalısınız.
***
Bir başka yanlış ise bilinçsizce yapıldığını düşünüyorum. Bazı vatandaşlarımız küçük gruplardaki ayak üstü sohbetlerde, çay ve sigara içme bahanesiyle maskelerini çıkarıyor.
Sohbet ortamında özellikle kapalı olması gereken ağız ve burun, ya karşımızdaki kişiye “ayıp olmasın” düşüncesiyle ya da “dediğim anlaşılmıyor” düşüncesiyle çene altına konuluyor. Bunların hiç biri sizin bu hastalığa yakalanmanızdan önemli değildir.
Eğer o illet virüsü vücudunuza aldığınızda, vücudunuz bu virüs ile mücadelede baş edemediğinde korona virüse bağlı zatürre gelişebiliyor. Bunun sonucunda akciğer vücuda yeterli oksijeni sağlamakta yetersiz kalabiliyor. Bunun tedavisi direkt olarak solunum cihazı.
Solunum cihazı, bir diğer tabirle Ventilatörün aparatları soluk borunuza takılarak akciğerlere oksijenin gitmesi sağlanıyor. İnanın maske takmaktan daha can sıkıcı.
Maskeyi düzgün takılmazsa ve virüs vücudunuzda oksijen yetersizliğine yol açarsa önce hastanelik olursunuz, sonra solunum cihazı soluk borunuza takılır.
Allah korusun. Eğer yoğun bakımlık olursanız, COVID19 illeti vücutta organ yetmezliklerine neden olabiliyor. Bu noktada tedavi, yaşam desteğine bağlı hayatta kalma sağlanıyor.
Genellikle akciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği en sık görülen organ yetmezlikleri.
“Bana bir şey olmaz, ben ölümden korkmuyorum, ben zaten ölmüşüm” demekle bu illetten kurtulamayız. Çevremizde çok sevdiğimiz insanları birer birer kaybediyoruz.
Eğer ölümün nefesini ensenizde hissetmek istemiyorsanız, çevrenizde bulunan masum insanlara bilmeden bu virüsü bulaştırmayı vesile olmak istemiyorsanız, maskeyi toplum içinde kesinlikle çıkarmamalı, sosyal mesafeyi mutlaka uyulmalı ve temizliğe önem verilmelidir.
Hem sağlık, hem ekonomik hem de sosyolojik neden ve sonuçlar bakımdan atlatılması zorlu bir süreci tüm insanlık olarak geçirmeye çalışıyoruz. Kimi uzmanlara göre aşı bu süreçten çıkmamız için bir çıkış kapısı olacak.
Az daha sabır…
