Burdur Aile Hekimleri Derneği Başkanı Osman Gençer: “Eş değer meslek grupları arasında en az emekli maaş ve ikramiyesi alan, ağır stres ve risk altında çalışmasına rağmen yıpranma hakkı bulunmayan, özlük haklarında ilerleme bir yana sürekli gerileme yaşayanlar sağlık çalışanlarıdır”
Burdur’da aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı’nın Torba Yasa’yla çıkarmayı planladığı Aile Sağlığı Merkezleri çalışanlarına hastane acillerinde nöbet tutturma yönetmeliğini protesto için 1 günlük iş bıraktı. Burdur Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan aile hekimleri, ellerindeki pankartlarla gazetecilere fotoğraf verdi. Aile Hekimleri daha sonra Burdur Halk Sağlığı Müdürlüğü önüne geçerek basın açıklaması yaptı.
Torba Yasa sebebiyle Burdur’da aile hekimlerinin 1 günlük iş bıraktığını dile getiren Burdur Aile Hekimleri Derneği Başkanı Osman Gençer, Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında aile hekimlerinin yaşadığı sıkıntıları dile getirdi. Dernek Başkanı Gençer: “Sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında, 2005 yılında ilk defa Düzce’de aile hekimliği sistemi başlamış 5 yıl içinde, Kasım 2010 itibariyle tüm Türkiye’de sağlık ocaklarının yerini aile sağlığı merkezleri almıştır. Bu merkezlerin işletmeleri aile hekimlerine verilmiştir. Bütün görevlerine ek olarak, bu merkezlerin elektrik, su, ısınma, telefon, internet faturalarını ödemek, kiralarını ve stopajlarını ödemek, personel çalıştırıp bunların maaşların sigortalarını ödemek gibi işleri de mevcuttur.Ağır koşullara ve iş yüklerine rağmen aile sağlığı merkezleri çalışanları, esas görevleri olan ve birinci basamak sağlık hizmetinin temelini oluşturan, koruyucu sağlık hizmetlerini, özveriyle yerine getirmektedirler. Fakat Sağlık Bakanlığımız sürekli yeni çıkardığı mevzuatlarla yeni görevler yüklemektedir. Bu da birinci basamak çalışanlarının motivasyonların da sürekli bir düşüşe neden olmaktadır.
Sürekli yeni mevzuat çıkarılmasına rağmen Sağlıkta Şiddet yasası 1,5 yıldır çıkarılmamıştır. Sağlıkçılar hiçte layık olmadıkları sözlü, fiili şiddetlere maruz kalmaktadır. Bu durum ruhsal ve fiziksel hasarlara yol açmaktadır, hatta zaman zaman hayatlarına kastedilmektedir. Böyle bir ortamda ne kadar verimli çalışma beklenebilir. Artık bu kayıplara ve hasarlara bir son verilmelidir. Sağlıkta şiddet yasasının ivedilikle çıkmasını istiyoruz.Eş değer meslek grupları arasında en az emekli maaş ve ikramiyesi alan, ağır stres ve risk altında çalışmasına rağmen yıpranma hakkı bulunmayan, Özlük haklarında ilerleme bir yana sürekli gerileme yaşayanlar Sağlık Çalışanlarıdır. Maaşı son 5 yılda düşen yegane çalışanda Aile Hekimi ve Aile Sağlığı Elemanlarıdır. Artık buna son verilmesini istiyoruz” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın Torba Yasa’yla çıkarmayı planladığı Aile Sağlığı Merkezleri çalışanlarına hastane acillerinde nöbet tutturma yönetmeliğini protesto ettiklerini dile getiren Başkan Gençer: “Belediyelerin görevi olan defin ruhsatı nöbetleri ve adli tıp kurumunun görevi olan adli nöbetlere ek olarak, en son 23 Kasımda TBMM Sağlık Komisyonunda kabul edilip, kanunlaşmak üzere meclise gönderilen torba yasa tasarı ile, aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına eğitim adı altında, hastanelerin acillerinde, ayda asgari 16 saat nöbet görevi getirilmek istenmektedir. Gündüz yapılan mesai sonrası nöbet adı altında hastanelerde çalışmamız gerekecektir. Amaç acil eğitimi değildir, başarısız uygulamalar nedeniyle hastane acillerinde oluşan yığılmayı çözmeye yönelik anlamsız bir girişimdir. Bilinmelidir ki; acil tıp ve aile hekimliği görev ve sorumlulukları bakımından iki ayrı tıp disiplinidir. O yüzden aile hekimlerine görev tanımları dışında verilen bu görev de angaryadır. Avrupa Aile Hekimleri Birliği de acil servislerde çalışmanın aile hekimleri ve çalışanlarının görev kapsamında olmadığını açıklamıştır.Acil servislerde gereksiz yoğunluk yaşanmaktadır ve bunun çözülmesi gerekmektedir. Yılda 90 milyon acil servis başvurusu olmaktadır. Bu rakamlarla dünya birincisiyiz. Ortaya çıkan sorunlara geçici ve uygun olmayan çözümler bulunmakta dolayısıyla hiçbir sorun kökten çözülememektedir. Aile Sağlığı Merkezlerinde ve hastanelerde katkı payı adı altında hastalardan ek ücret alınmaktadır. Bu ek ücreti ödemek istemeyen vatandaşlar acil servise yığılmaktadır. Aile Hekimliği Merkezlerinde yazılan reçetelerden katkı payı alınmaması çözüme katkı sağlayacaktır. Diğer sebep İşçilerimizin işyerlerinden izin alamamalarıdır, mesai sonrası kendileri ve yakınları için mecburen acil servise başvurmaktalar, mesailerini akşama kadar ‘’hasta hasta’’ tamamlamaktadırlar. Torba yasa kanunlaşması sonucu bu durum daha da normalleştirilecek ‘’doktora akşam gidersin denecektir’’Bu iş kanunlarına ve vicdanlara uygun değildir. Dolayısı ile Acil başvurusunu daha da artacaktır.Sonuç olarak; Uygulanan sağlık politikaları sağlık tüketimini arttırmış ama kalite göz ardı edilmiştir. Sağlık Bakanlığı bu uygulamada ısrar ettiği takdirde, birinci basamak hizmetlerinde, dolayısıyla koruyucu sağlık hizmetlerinde oluşacak olan aksaklıklardan tek başına sorumlu olacaktır” diye konuştu.
Ülkemizde sağlık sektöründe yaşanan sıkıntıları da dile getiren Başkan gençer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ülkemizde 6 yıllık Tıp Fakültesi eğitimi kapsamında tüm kronik hastalıkların yönetimi, olası komplikasyonlar ve hastalık tedavileri, acil müdahaleler ve hastalara yaklaşım konularında büyük bir bilgi birikimi ile donatıldık. Ve alnımızın akıyla diplomalarımızı aldık.
Biz Hekimler,Aldığımız eğitim ve Tıp Hekimliği diplomamızın bize getirdiği sorumlulukların bilinciyle zaten bahsettiğimiz hastalıkların, acil durumların yönetim ve tedavi basamaklarını biliyoruz. Böyle bir eğitime ihtiyacımız olduğunu nereden çıkartıyorlar?Bugüne kadar devlet ve millet terbiyesi almış, haklarını hep diyalogla sürdürmek için çalışmış hekimleri, artık bundan sonra kimse küçümseyemeyecek…
Sessizliğimizin güçsüzlüğümüzden kaynaklanmadığını bazılarının anlaması gerekmektedir.
Bizler her durumda bu vatana ve bu millete hizmet etmiş, hiçbir zaman işten kaçmamış, hocalarından öğrendiklerini en iyi şekilde uygulamaya çalışmış hekimleriz.Uzun yıllardır ülkemizde acil servisleri hangi hekim grubu yönetiyordu? Biz Aile Hekimleri uykusuz kalarak, emeklerinin karşılığını alamadan acil servislerin yükünü tek başımıza üstlenmedik mi? Acil servislerdeki zorlu koşullarda çalışan Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarında iyileştirmelere gidilmesi önerilerimiz neden dikkate alınmadı?
Hekimin kalmadığı yerlerde hasta da bakarız, nöbette tutarız.Adana – Van- Gölcük depremlerinde toprağa serili bir kartonun üzerinde hizmet vermesini de bildik. Büyüklerime seslenmek istiyorum. Kimse bizim memleketimize ve insanımıza hizmet duygumuzu sınamaya kalkmasın. Kimse Sağlık Çalışanı olmadan bu hizmetin sürdürülebileceğini aklının ucuna bile getirmesin. Kimse bizi Yunanistan’dan hekim getirmekle tehdit edebileceğini düşünmesin. Yarın polisler seslerini yükselttiğinde polis mi getireceksiniz?Yarın çöpçüler seslerini yükselttiğinde çöpçü mü getireceksiniz?Yarın işçiler seslerini yükselttiklerinde işçi mi getireceksiniz?Yoksa yarın vatandaş sesini yükselttiğinde vatandaş mı getireceksiniz?Çözüm; Birilerinin yerine birilerini getirmek midir? Bizi Yunanistan da ekonomik zorluk çeken meslektaşlarımızla mı tehdit ediyorsunuz? Yoksa devletin parası bitti de, kıdemli işçiyi işten çıkarıp, yerine asgari ücretli işçi mi almayı planlıyorsunuz?İlaç harcamaları kendini katlarken,Hastane harcamaları kendini katlarkenBirinci basamak hekimlerini aynı yerde saydırarak bütçe açığını mı kapatmaya çalışıyorsunuz?Birinci basamağın Halkımızın Sağlığına yaptığı katkının farkında değil mi siniz?Nasıl olsa parasını veriyorum aile hekimini istediğim gibi çalıştırırım mı diyorsunuz?Eğer bunları düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Biz aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanları, ebeler, hemşireler Bugünden sonrada eskiden olduğu gibi çalışmamıza devam edeceğiz. Bebeklerimizi aşılayacak,Gebelerimizi kontrol edecek,Yaşlılarımızı ve yatalak hastalarımızı ziyaret edecek,
Hastalarımızı tıbbi bilgilerimiz elverdiğince tedavi etmeye devam edeceğiz. Biz üstümüze düşen görevlerimizi yapmaya devam edeceğiz.Sahanın sesini duyun,Sağlık Bakanlığımız uygulama ve çözüm önerileri bakımından sahanın gerisinde kalmıştır. Bizler şunu demiyoruz; ‘’Yunanistan’dan doktor getireceğimize, model aldığımız Hollanda’dan bakan ve sağlık bürokratı getirilsin ‘’ demiyoruz.O halde; Sizler de üstünüze düşen görevlerinizi yapınız”
Aile Hekimlerinin iş bırakma eylemine Türk Sağlık-Sen Başkanı Mustafa Yiğit ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile CHP Burdur İl Başkanı Süleyman Erman ve CHP Yönetim Kurulu Üyeleri de destek verdi.