Cangar Akkaya’ya Çağrı yaptı: “Şehr-i Emin Unvanına Layık Ol!”
Cangar Vali Yılmaz’a da Çağrı Da Bulundu: “Fakir Kadınların Sokağa Atılmasına Göz Yumma, Devletin valisi Ol!”
Partisinin adlandırmasıyla “kalfalık” ve “çıraklık” dönemlerinde, Özürlüler Derneği’ne ait iş atölyesini kapatarak engelli vatandaşlarımızı sokağa ve açlığa atan Burdur Belediye Başkanı ve AKP Belediye Başkan Adayı Sebahattin Akkaya, şimdi de “ustalık” dönemine hazırlandığı sırada, Başkanı CHP Burdur Belediye Meclisi Aday Adayı Vesile Cangar’ı bahane ederek Cumhuriyet Meydanı’ndaki eski Belediye binasındaki Kadın Girişimciler ve Sosyal Hakları Geliştirme Derneği’nin iş atölyesinin kapısına kilit vurarak fakir ve biçare kadın vatandaşlarımızı sokağa ve açlığa attı. Dernek üyesi kadınlar Başkanları Cangar’la birlikte 3 gündür Cumhuriyet Meydanı’nda direniş standı açarak mücadele ediyor. Bu kapsamda bugün (21 Aralık 2013 günü) imza standı önünde bir açıklama yapan Cangar, Belediye Başkanı Akkaya’yı, “Burdur Şehr-i Emin unvanına layık olmaya” çağırdı. Cangar, bir çağrı da Burdur Valisi Nurettin Yılmaz’a çıkardı: “Devletin Valisi olmaya çağırıyoruz.” Cangar, “Sebahattin AKKAYA’nın 3-4 yıl öncesinde özürlülere hizmet veren derneği sokağa atarak, engelli yurttaşlarımıza mağdur ettiği halkımızın hafızalarından silinmemiştir. Kendi partisinin tanımlamasıyla çıraklık ve kalfalık dönemlerinde Burdur halkına bu zulmü yapan Sebahattin AKKAYA’nın, ustalık dönemimden Allah korusun diyoruz. Ve halkımızı, yoksul kadınlara ve özürlülere bu zulmü yaşatan Sebahattin AKKAYA’ya oy vermemeye çağırıyoruz. Ve ilimizde Devleti temsil eden Sayın Valimizi, siyasi iktidarın gücünden korkarak Sebahattin AKKAYA’nın yaptıklarına sessiz kalmayıp, sokağa atılan kadınlarımıza sahip çıkarak, Devletin Valisi olmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Basın açıklamasında Cangar’dan sonra MHP belediye Başkan Adayı Nadir Özcan da bir konuşma yaptı.
MHP’nin de destek verdiği açıklamaya Kadın Girişimciler ve Sosyal Hakları Geliştirme Derneği Başkanı ve CHP Belediye Meclisi Üyesi Aday Adayı Vesile Cangar, BURTÜKODER Başkanı Kemal Arslan, MHP Burdur belediye Başkan Adayı Nadir Özcan, MHP eski İl Başkanı ve MHP Milletvekili adayı Nazif Aktürk, MHP Merkez İlçe Başkanı Atilla Yeşilgöz, Sakatlar Federasyonu İl Temsilcisi Yavuz Kaya, dernek üyesi kadınlar ve vatandaşlar katıldı.
Cangar’ın açıklaması şu şekildedir:
Tarihimizde ŞEHR-İ EMİN, şehrin emanet edildiği güvenilir insan olarak görülen Belediye Başkanlarına verilen bir sıfattır.
Güvenilir insan; emanete hıyanetlik etmeyen, harama el uzatmayan, borcuna sadık olan, haksızlık yapmayan, yalan söylemeyen, sözüne güvenilen, iyi niyetli, yardımsever kişiler için kullanılan bir tanımdır ve tarihimizde Belediye Başkanı olacak insanların bu sıfatları taşıması zorunlu görülmüştür.
Bu tanımlama geçmişte kalan bir değer olmamalı günümüz belediye başkanları için de aranan özellikler olmalıdır, zira halkın, şehrini emanet edeceği insan güvenilir olmalıdır.
Geçtiğimiz günlerde eski Belediye binasında faaliyetini sürdüren kurs merkezinin kapı dışına konularak işsiz ev kadınlarının sokağa atıldığı olayda, Burdur Belediye Başkanı Sayın Sebahattin AKKAYA, şehr-i emin unvanına yakışmayan davranışlar sergilemiş, doğruları söylemeyip, belediye binasına astırdığı “…belediye hizmet binası kiralık değildir…” ifadeleri taşıyan pankartlar astırarak halkımızı kandırmaya kalkışmıştır.
21.12.2013 Günlü Burdur Gazetesinde Burdur Belediyesi adına yapılan açıklamada “Belediye hizmet binasında Halk Eğitim Merkezi’nin açtığı kurs için Halk Eğitim Merkezi’ne 15 Aralık’a kadar tahsis edilmiş ve Kurs 15 Aralık tarihi itibariyle sona ermiştir. Muhatap adı geçen dernek değil Halk Eğitim Merkezi’dir. Adı geçen dernek kendilerine yer istemektedir. Burası Belediye Hizmet binasıdır…” ifadeleri kullanılmıştır ki bu açıklama doğruları içermemekte, açıkça yalan söylenmektedir. Belediye adına yapılan açıklamada muhatabın Halk Eğitim Merkezi olduğu, Derneğin muhatap olmadığı iddiaları yalandır.
Burdur Belediye Başkanlığının 08.10.2013 tarih ve 338-13998 sayılı “Burdur Kadın Girişimciler Derneğine” hitaben yazılan yazıda, “Halk Eğitim Merkezi ile ortaklaşa yürütmüş olduğunuz kurs programının sona ermesinden dolayı, Belediyemizce tarafınıza kurs süresince ücretsiz tahsis edilmiş olan Belediyemiz eski binasındaki odaları yedi (7) gün içerisinde tahliye etmeniz hususunda; Gereğini bilgilerinize rica ederim.” Denilmekle muhatabın derneğimiz olduğu beyan edilip, kursu Halk Eğitim ile ortaklaşa yürüttüğümüzden söz edip 7 gün içinde tahliye etmemiz istenmektedir.
Burdur Belediye Başkanlığının bu yazısı; 21.12.2013 tarihli yayınlanan açıklamasının gerçeği yansıtmadığını yani doğru olmadığını yani yalan olduğunu kanıtlamaktadır. Bu olayda görüldüğü üzere Belediye Başkanı halkını kandırmak için yalan söylemekten çekinmemiştir.
Eski Belediye binasında kursumuz 2011 yılından bu güne, eğitim takvimine bağlı olarak dönemler halinde süregelmekte olan bir faaliyetidir. İçişleri Bakanlığının katkılarıyla bir atölyeye dönüşen kursumuz sürdürülebilir bir proje olarak işsiz ev kadınlarımızın aile bütçelerine katkıda bulunabilmek amacıyla sığındıkları bir kapıdır ve bu kapıyı açık tutarak, yoksul ev kadınlarının evlerine ekmek götürme çabasına destek olmak Belediyenin Belediye Başkanının görevi iken Sayın Sebahattin AKKAYA, bu görevini yapmadığı gibi yapan dernek faaliyetlerine engel olarak kadınları sokağa atıp açlığa mahkûm etmektedir.
Belediye Başkanının yaptığı; 5393 Sayılı Belediye Kanunun Hemşeri Hukukunu tanımlayan 13.maddesi ile Belediyenin görev ve sorumluluklarını tanımlayan 14. maddesini açıkça çiğneyerek, Belediyeyi halkına hizmet etmekle görevli bir sosyal kurum olmaktan çıkaran sorumsuz bir anlayış ürünüdür.
Bugün dar gelirli yoksul kadınları sokağa atarak onları açlığa mahkûm eden Sayın Sebahattin AKKAYA’nın 3-4 yıl öncesinde özürlülere hizmet veren derneği sokağa atarak, engelli yurttaşlarımıza mağdur ettiği halkımızın hafızalarından silinmemiştir.
Kendi partisinin tanımlamasıyla çıraklık ve kalfalık dönemlerinde Burdur halkına bu zulmü yapan Sebahattin AKKAYA’nın, ustalık dönemimden Allah korusun diyoruz.
Ve halkımızı, yoksul kadınlara ve özürlülere bu zulmü yaşatan Sebahattin AKKAYA’ya oy vermemeye çağırıyoruz.
Ve ilimizde Devleti temsil eden Sayın Valimizi, siyasi iktidarın gücünden korkarak Sebahattin AKKAYA’nın yaptıklarına sessiz kalmayıp, sokağa atılan kadınlarımıza sahip çıkarak, Devletin Valisi olmaya çağırıyoruz.
Nadir Özcan da yaptığı açıklamada şu görüşleri ileri sürdü:
Bugün Burdur’un bayan girişimcilerimizin kurduğu Burdur Usta Öğreticileri Derneği’nin karşı karşıya kaldığı durum üzerine bir açıklama yapmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz.
UÖD’ni daha önce 2 kez ziyaret ederek el hüner ve becerilerini görme imkânı bulduk. Kendilerine daha önce belediye kurs için yer vermiştir. Kurs planlanırken sürdürülebilirlik ilkesine uygun olarak düzenlenen Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı resmi bir kurstur.
Bu kursa önce izin verilmiş ve yaklaşık olarak 3 yıldır devam etmekte iken kendilerinin şimdi sokağa bırakılmaları hiç de hoş olmamıştır.
Toplumsal duyarlılık adına MHP Belediyeciliğinde bizler özellikle kadın ve genç girişimcilere özel önem veriyoruz. Onları hazırlayacakları projelerine gerek paydaş olarak gerekse Belediye olarak destek vereceğiz.
Siyasi görüşü ne olursa olsun toplum yararına bir katkısı olan girişimcilerimizin daima destekçisi olacağız. Onlara modern çalışma ortamları hazırlayacağız.
Burada şunu da müjdelemek istiyorum. Çok kısa bir süre içerisinde Burdur halkımızla projelerimizi paylaşacağız.
Kendilerine yer gösterilmeden el emeği ve becerilerini ortaya koyarak, boş oturmak yerine aile bütçelerine bir nebze katkı sağlamak için oluşturulan kursiyerlerin sokağa atılması hiç de hoş bir uygulama değildir. Buru halkı bize teveccüh gösterirse kendilerine güzel bir ortam hazırlayacağız.
Kaynak:Kivilcimhaber.com
