Burdur Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Başar, hükümetin hayvancılık politikasını değerlendirdi. Türkiye’nin bir tarım ve hayvancılık ülkesi olduğunu bu nedenle kurbanlık ithalatına karşı olduklarını aktaran Başar, “İlk olarak hayvancılık politikasının değişmesi gerekiyor. Kısa, orta ve uzun vadeli olarak hayvancılık politikasının oluşturulması gerekiyor. Bunu birçok ülke başardı. Öreğin Yeni Zellanda sulak ve geniş arazi yapısı ile hayvancılık ülkesine dönüştü. Türkiye’nin de aynı şekilde sulak ve geniş arazileri var. Ama uyguladığımız hayvancılık politikası yanlış dedi.
ET İTHALATI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Burdur Ticaret Borsası Başkanı Yılmaz Başar, Kurban Bayramı öncesinde, hükümetin hayvancılık üzerinde uyguladığı politikayı değerlendirdi. Türkiye’nin, Kurban Bayramı öncesi et ithalatı ile karşı karşıla olduğunu belirten Başar, “Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesi. Am maalesef üzülerek söylüyorum ki yine et ithal edeceğiz. Tarım ve hayvancılık ülkesi olan ülkemizde, kurbanlık ithalatını biz istemiyoruz. İthalata karşı değiliz ama neden ithal etmek zorundayız sorusunu irdelememiz lazım. 2014 yılının Ağustos ayında, son ithalatımız yapar, hayvancılık politikasının değişmesiyle birlikte, 2015 yılından itibaren ithal eden değil ülke değil, ihraç eden bir ülke oluruz” dedi.
HAYVANCILIK POLİTİKASI DEĞİŞMELİ
İhraç eden bir ülke olabilmek için de, tarım ve hayvancılık politikasının değişmesi gerektiğini savunan Başar, “Kısa, orta ve uzun vade de tarım ve hayvancılık politikalarının olması gerekli. Çünkü, üreticinin önünü görmesi lazım. Bunu birçok ülke başardı. Örneğin Yeni Zelanda, sulak ve geniş arazi yapısı ve uyguladığı sistem ile dünyanın en önemli hayvancılık ülkelerinden biri haline geldi. Türkiye’nin de aynı şekilde geniş ve sulak bir arazi yapısı var. bu ülkemiz için büyük bir fırsat. Ancak, uygulanan hayvancılık politikasında sıkıntı var” şeklinde konuştu.
DOĞU VE BATI MAĞDUR OLMAMALI
Uygulanan bu hayvancılık politikasının gözden geçirilmesi gerektiğini aktaran Başar, “Bunu gözden geçirirken de üreticilere verilen desteklerin tekrar ele alınması gerekiyor. Bakanlık, hem kilograma hem adede destek veriyor. Bu destekleme, Doğuda daha az süt üreten üreticilerimizin mağdur olmaması için çıkarılan bir destekleme. Bu destekleme uygulanırken, Batı da daha çok üreten üreticimizin ise mağdur olmaması gerek” dedi.
KİLOGRAM VE LİTRE BAŞI DESTEK İSTİYORUZ
Türkiye’de, hayvancılık daha hızlı kalkınsın, üreteciler daha rahat hayvancılık yapsın denilerek, bu desteklemelerin sınıflandırılması gerektiğinin altını çizen Başar, “Bizler, et ve sütte kilogram veya litre başına destek istiyoruz. Doğu’da, öz ırklarımız olan Yerli Kara olarak adlandırdığımız hayvanlarımızın mutlaka desteklenmesi, bu hayvanlara adet başına göre destek verilmesi taraftarıyız. Daha çok et ya da süt üreten üreticilerimize, mutlaka ama mutlaka litre veya kilograma göre destek verilmeli. Bu konuyla ilgili çalışma yapılırsa, bizler gereken desteği vermeye hazırız” diye konuştu.
ÜRETİCİNİN ÖNÜNÜ GÖRMESİ GEREK
Burdur Ticaret Borsası olarak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hayvancılık Kurulu’nda bununla ilgili çalışmaları olduklarını vurgulayan Başar, şu şekilde konuştu, “Türkiye’de, uzun vadeye yayılması gereken rantabl bir hayvancılık politikasının uygulanması gerektiğini belirten Başar, “Özellikle süt veya et üreten üreticilerimiz, aldıkları desteği gelecek yıl alabilecekleri mi bunu sormamız lazım. Üretici 2 yıl sonra ne olacak konusunda tereddütteler. Bir üretici, gelecek 5 yıl boyunca aynı desteği alabilecek mi, bunu bilmesi gerek. Bunu bildiği takdirde ona göre yatırım yapar, ona göre büyütür veya küçültür. Bu nedenle, benim üreticim yarının nasıl olacağını bilmesi gerekiyor. Bunu bilerek hareket etmesi gerekiyor. Ama tekrar etmek gerekirse, ithalata karşı değiliz. Neden ithal ediliyor sorusunun sorulmadığı için biz buna karşıyız. Bunu soruyu sorarlarsa, bırakın Kurban Bayramı’nda et ithal etmeyi, ihraç eden bir ülke konumuna geliriz.”
