MHP Burdur İl Başkanı İbrahim Sakızcı Tefenni Barut Su Tesislerinde İlçe Başkanları, Belediye Başkanı Ümit Alagöz ve İl Genel Meclisi üyeleri ile toplandı.İl Başkanı Sakızcı toplantıda çok sert ifadelerle Ak Parti hükumetine yüklendi.
İŞTE SAKIZCI’NIN AÇIKLAMALARI:
Bu güzide toplantıda beraber olmaktan duyduğumuz mutluluğu ifade ederken katılımız için sizlere ve Ev sahipliğiyle misafir eden Tefenni Belediye Başkanımız Sayın Ümit Alagöz ve Tefenni İlçe Başkanımız Sayın Osman Padem’e teşekkür ediyor hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Olağan kongre süreci ve çalışmalarımızı değerlendireceğimiz bu toplantı başlangıcında gündemi ve Milliyetçi Hareket Partisinin önemini özetle paylaşmak istiyorum.
3 Kasım 2014 tarihi itibariyle 12’inci yılını bitirip 13’üncü yılına girdiği AKP’nin tek başına iktidarları döneminde Türkiye her alanda ve her manada büyük bir irtifa kaybına ve çöküntüye sürüklenmiştir.
AKP nin yanlış politika ve icraatları içerde, dışarıda, ekonomide, eğitimde, sağlıkta, hukukta, güvenlikte, sosyal yaşamda büyük tahribatlara neden olmuştur.
‘Sıfır sorun’ denilerek hayal değeri bile taşımayan safsatalarla başta aynı coğrafyayı paylaştığımız komşu ülkeler olmak üzere Türkiye’nin saygınlığı ve ağırlığı büyük hasar almıştır.
Van minut şovlarla, sahte efelenmelerle içi boş atıp tutmalarla Devlet yönetilemeyeceği bugün tüm çıplaklığıyla acı bir gerçek olarak Türk Milletinin önünde durmaktadır.
Üretimi ve üretime yönelik yatırımı esas almayan tüketim endeksli rant ekonomisiyle borç gırtlağa dayanmış, gelir dağılımı tümden bozularak yandaşlar, yanaşmalar, bal tutup parmak yalayanlar, çalışmadan servet sahibi olanlar debdebeli lüks içinde bir yaşam sürerken orta direk dediğimiz esnafımız, çiftçimiz, işçimiz, memurumuz, emeklimiz can çekişmekte Milyonlarca insanımız yaşam mücadelesi vermektedir.
Devlet kesesinden bin odalı kaçak saraylar, ultra lüks uçaklar göz kamaştırırken, yarım ekmek için insanlarımız balık istifi bindikleri arabalarda yollara savrulmakta, kah yerin yüzlerce metre altında, kah milyon dolarlık rezidans inşaatlarında hayatları acı verici bir şekilde son bulmaktadır.
Bir tarafta ayakkabı kutularında, çelik kasalarda mahdumların dolarları yuroları etrafa saçılırken, bir tarafta bir lokma bir hırka peşinde koşan gariban insanlarımızın cansız bedenleri etrafa dağılmaktadır.
Karşı karşıya olduğumuz acıların boyutunu oğlu Ermenek’te Maden ocağında kalan Yılların yorgunluğu yüzündeki çizgilerde belirmiş ak saçlı nur yüzlü ninemizin ‘Oğlum yüzmede bilmezdi’ sözlerinden daha net ne gösterebilir.
Sosyal hayatta da durum pek farklı değildir.
Cinnet, cinayet kol gezmekte, neredeyse her gün aile içi katliam ve intiharlara şahit olunmaktadır.
Umudumuz her şeyimiz olan gençliğimiz uyuşturucu tehdidi altındadır.Toplumun temel çekirdeği olan Aile kurumu çatırdamakta boşanmalar rekor üstüne rekor kırmaktadır.
İnsanlarımızın beşeri ve ticari münasebetlerinde büyük bir güven sorunu yaşanmaktadır.
Bunlardan daha ötesi Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, birlik ve bütünlüğünü tehdit eden büyük bir sorunla karşı karşıya getirilmiştir.
Türk Milletinin başına musallat olan eli kanlı ayrılıkçı terör örgütü beli kırılıp can çekişmekte iken AKP nin yanlış ve ikircikli politikaları sayesinde oksijen teneffüs ederek yeniden hayat bulmuştur.
‘Analar Ağlamasın’, ‘Çözüm süreci,barış süreci’ gibi yalan ve mavralarla güç kazanmış,Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletine kafa tutma, tehdit etme cüret ve alçaklığını kendinde görmeye başlamıştır.
Birliğimizin timsali namusuz Şanlı bayrağımıza şerefsizce el uzatılmakta,Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu ve Banisi Büyük Atatürk’ün büstleri tahrip edilmekte,Okullarımız yakılmakta, Yollar kapatılmakta,Evler işyerleri yakılmakta, İnsanlarımız katledilmekte,Polisimiz, askerimiz gündüz gözü ve cadde ortasında Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyin tabiriyle fistanlı teröristler tarafından namussuzca, kahpece ve kalleşçe enselerine kurşun sıkılarak şehit edilmektedir.
Yurdumuzun bir bölgesinde Kamu otoritesinin olmadığını,teröristlerin cirit attığını,sözde mahkemeler kurup,sözde vergi topladığını bir İktidar sahipleri’de zavallıca itiraf etmektedir.
Güneş ne kadar gerçek ise, Ay ne kadar gerçek ise Türkiye’nin gerçekleri maalesef bunlardır. Ölümcül hastalığa duçar olmuş ve hastalık vücudunun her tarafına sıçrama yapmış birsinin ‘ben sağlamım turp gibiyim’ demesi tıp bilimi karşısında kıymeti ne ise AKP nin ve yandaşlarının ‘yeni Türkiye’ propagandalarının da ifade ettiği kıymet o kadardır.
Türkiye’yi AKP eliyle yuvarlanmakta olduğu gayya kuyusundan çekip çıkaracak Siyasi irade, inanç, kararlılık sadece ve Sadece Milliyetçi Hareket ve Kadrolarında mevcuttur.
İçerden dışarıdan Türk Milletine karşı yapılan her türlü saldırı, sabotaj ve hainliklere rağmen Türkiye hala ayakta ve Birliğini koruyabiliyorsa Önce Türk Milletinin engin sağ duyusu ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçelinin ‘Önce Ülkem ve Milletim, sonra partim,sonra ben’ şiarıyla ortaya koyduğu feraseti ve kararlılığına borçluyuz.
Türk Milleti için tarihi bir dönüm noktası ve karar anı mahiyeti taşıyan 2015 seçimlerine giderken hiç şüpheniz olmasın’ki Milliyetçi Harekete yönelik tezviratlar, iftiralar artacaktır. Yalan merkezlerinde üretilen bu iftira ve dedi kodular dilli düdükler tarafından organize bir şekilde işporta tezgâhına sürülecektir.
Unutulmasın ki Milliyetçi Hareketin şahsında esas hedef Türk Milleti, Türk Vatanı ve Türk Devletidir. Zira karanlık mahfiller, kirli ittifaklar Milliyetçi Hareket var oldukça hedef emellerine asla ulaşamayacaklardır.
Ancak ne yaparlarsa yapsınlar Milliyetçi Hareketin kutlu yürüyüşünü engellenemeyecektir.
Malumunuz olduğu üzere Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli teşkilatlarımıza göndermiş oldukları genelgeyle İlçe ve İl kongrelerimizin 17 Kasım 2014-27 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleştirileceğini belirterek kongre hazırlıklarının başlatılması talimatını vermiştir.
Allah izin verirse belirtilen süre zarfında Genel Merkezimizin uygun görüp onaylayacağı tarihlerden sonra bu tarihleri Kamuoyumuzla paylaşacak, tüm vatandaşlarımızı davet ederek İlçelerimiz ve İl kongremizi örnek olacak şekilde yoğun katılımlarla icra edeceğiz.
Milliyetçi Hareketin sinesinde herkese yetecek, sevgi, saygı, muhabbet ve yer ziyadesiyle mevcuttur.
Büyük bir azim, kararlılık bir o kadarda fedakârlıkla Şanlı Üç Hilali taşıyıp şerefle dalgalandırdınız.
Oğlumuz, kızımız iş bulur mu kaygısına kapılmadan, Ticaretim zarar görür mü diyerek sinip pusmadan rızık Allah’tandır diyerek bu rızkı da kutlu dava yolunda paylaşmada hiçbir tereddüt göstermediniz.
Oturduğu yerden tenkit etme kendinden başka kimseyi beğenmeme kolaycılığı varken zoru seçerek taşın altına sadece elinizi değil tüm benliğinizi koydunuz.
Küçük çıkarlar uğruna bukalemun gibi sürekli renk ve şekil değiştirmek yerine dik durmayı sadece slogandan ibaret zannedenlere hayatın gerçeğinde yaşayarak öğrettiniz.
Bir gören olursa diyerek ayakları titreyip korkuyla etrafı gözetmek yerine etrafınıza bakmadan ben varım diyerek önden yürüdünüz.
İçinden geçmekte olduğumuz zorlu süreçte Ülkücü geçinenler ve Ülkücülükten geçinenler olmak yerine, gerçek dava adamlığını hem yaşayıp hem de yaşattınız.
Bana da bir şey düşer mi diye Gücün ve Güçlünün yanında saf tutmak yerine, hakkın ve haklının yanında yer aldınız, sesi nefesi oldunuz.
Size tüm samimiyetimle ifade ediyorum ki; yarınlarda bu karanlık dönemin tarihi yazıldığında bir güneş gibi parlayan asil duruşunuzu çocuklarınız torunlarınız bir şeref madalyası olarak gururla yüreklerinde taşıyacaklardır.
