12 Mayıs 2015 Salı Günü Bozkurt Mahallesi’nde bulunan Burdur Otogarı’nda meydana gelen tavan çökmesinin ardından bugün Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, otogar alanında gazetecilere açıklamada bulundu.
İŞTE BAŞKAN ERCENGİZ’İN AÇIKLAMALARI
Akşam saat 17.15 civarında şehirlerarası Otobüs terminalimizde çok büyük bir tehlike atlattık. Öncelikle esnafımıza ve halkımıza geçmiş olsun diliyorum. Teknik ekip gerekli incelemeyi yapacak. Bundan önceki dönemde yapılan Burdur Şehirlerarası Otobüs Terminalinin bir takım eksiklikleri olduğu için hukuki sürece taşınmıştı. Otogarda bulunan eksiklikler nedeniyle bir takım tedbirler almaya çalıştık. İşlemi yapan müteahhit ve ardından da tamiratı yapan müteahhit firmanın bir takım sorumlulukları var bunları yerine getirmesini istedik. Hiçbir hukuki süreç insan yaşamından önemli değil. Biz imalattaki bir takım hataları birilerine bırakacak olursak, bu tip sıkıntıları yaşamak zorunda kalacağız. Bunun farkındayız. Onun için gerekli önlemleri aldık. Otogarla ilgili bakım, onarım, tadilat ve tamirat çalışmalarını yapacağız. Gerek şehir dışından gerekse şehir içinden otogara gelecek vatandaşlarımızın can güvenliğini riske edecek herhangi bir sıkıntı yaşatmamak için gerekli tedbirler alınacak. Üzücü olan bir takım çalışmalar yapılırken eksikliklerin zamanında belirlenerek müdahale edilmesi, yapılmadığı takdirde de sistemi çok hızlı bir şekilde işletilmesi gerektiğine inanıyorum. 1,5 yıl geçmiş biz hala otogarın eksikliklerinden bahsettiğimiz bir otogara sahibiz. Göreve geldiğim günden bugüne otogarın sorunlarını bitiremedik. Ölçüp, biçip, hesap yapacağız, en güvenli ve en uygun şekilde vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Hukuki süreci başlatarak hak arayışına devam edeceğiz. Garajı kapatmamız söz konusu değil.
 
Devlette devamlılık esastır. Biz kendi dönemimize projelerimizi bitirebilmek en büyük hedefimiz. Kamuoyunda Burdur Belediyesi 1 yıldır göz boyuyor, makyaj yapıyor, büyük imalat yok gibi bir algı var. Büyük bir imalat yapabilmemiz için tamamlanmamış imalatları tamamlamak zorundayız. Bugün Kültür Merkezi o haldeyken, bugün Bedesten Çarşısı o haldeyken, bugün otogar o haldeyken kalkıp başka bir imalata başlamak hem kamu kaynaklarını doğru harcamamak olur, hem de buraları bu vaziyette bırakmak olur. Eksiklikler ve hatalar olabilir. Ama burada bunu bir siyasi malzeme yaparak sürekli döndürüp geçmişle hesaplaşmak benim tarzım değil.