Şeker-İş Sendikası Burdur Şube Başkanı Mustafa Onay yazılı açıklamada bulunarak, 26 Şubat – 2 Mart 2018 tarihleri arasında Burdur Cumhuriyet meydanında Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmemesi ile ilgili süren imza kampanyasını değerlendirmede bulundu.
Başkanı Onay şu ifadelere yer verdi;
Şeker-iş sendikası; üretici, nakliyeci, besici, esnaf ve duyarlı Burdur halkının da destekleri ile, 26 Şubat – 2 Mart 2018 tarihleri arasında Burdur Cumhuriyet meydanında Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmemesi ile ilgili onurlu bir mücadele yapmıştır. Bu imza kampanyasında yaklaşık olarak 30.000 kişi bilgilendirilmiştir. Bilgilendirmeler esnasında; sendikamızın defalarca söylemiş olduğu, çalışan işçimizle ilgili herhangi bir kaygımızın olmadığı ifade edilmiş, özelleştirme idaresinin açıklamasında da belirtildiği gibi “emekliliği dolanların emekli olacağı, emekliliği dolmayanların, özelleşmeyen fabrikalara nakil veya başka kurumlara geçebileceği, isterlerse satın alan şirket ile çalışabilecekleri daha sonraki dönemde tekrar kamuya dönebilecekleri” gibi alternatiflerinin olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca; kamuoyunda oluşan “çalışan işçinin yarısı kadar işçi ile üretim yapılabilir” algısının da yanlışlığını da izah etmek gerekirse: 1955 yılında üretime başlayan fabrikamızda 1967 ve 1982 yıllarında yenileme yapılmıştır. Özelleşme İdaresi bünyesinde olan fabrikamızın teknolojik olarak yenilenmesi tamamlanmamıştır. Teknolojik yetersizlik sebebi ile insan gücüne olan ihtiyaç minimize edilememiş, buna bağlı olarak genel müdürlüğümüzce fabrikamızın çalışabilmesi için 257 ad. norm kadro (daimi işçi kadrosu) tahsis edilmiştir. Buna rağmen fabrikamızda, 165 daimi işçi çalışmakta olup 92 daimi işçi açığımız devam etmektedir. Bu bilgiler fabrika işletme, idari ve tüm bölgeler için geçerli işçi bilgileridir. Yardımcı personel olarak 99 mevsimlik işçi vardır. Daimi ve mevsimlik işçilerin yaptıkları işler birbirini tamamlayıcı nitelikte işlerdir. İşçi eksikliği nedeni ile 2017-2018 şeker üretim kampanyasında, tüm daimi ve mevsimlik işçilerimiz (bölgeler hariç) kampanya bitimine kadar hafta tatili kullanmadan çalışmışlardır.
Yine; “kadrolu çalışan işçi, yerine adam tutup çalıştırıyor” söyleminin de, yukarıda belirttiğimiz üzere, hafta tatili kullanmadan çalışan işçilerimizin kendi yerlerine adam tutup çalıştırmaları anlamsız olmaktadır. Kaldı ki böyle bir durum İş kanunu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gibi ülkemizde işçi çalıştıranların uymak zorunda oldukları kanunlara aykırı bir durum olduğundan uygulanabilirliği mümkün olmayan bir düşüncedir.
Fabrikamız işletme birimi ve bölgelerde 539 taşeron işçi çalışmakta olup, taşeron işçinin yaptığı iş ile daimi ve mevsimlik işçinin yaptığı işler birbirinden farklı işleridir. Bazı istasyonlarda, taşeron işçilerin idaresi için başlarında birer daimi veya mevsimlik işçi bulunmaktadır. Taşeron işçilerin adlıkları maaşların düşüklüğünün sebebi; bu işçilerin sendika üyesi olamamasından, böyle bir girişimleri olduğunda işten çıkarılmalara maruz kalmalarından ve örgütsüz bir grup oldukları için “toplu iş sözleşmesi” imkanından faydalanamayıp ülkemizdeki asgari ücret uygulaması üzerinden ücret almalarından kaynaklanmaktadır.
Kamuoyunun zihinde oluşan, İşçi maaşlarının çok yüksek olduğu düşüncesine de değinmek gerekirse; şeker fabrikasında 13 ayrı ücret bulunmaktadır. Bu ücretler Türkiye’de ki açlık ve yoksulluk sınırı arasında alınan ücretlerdir. Ayrıca; işçi maliyetlerinin yüksekliğinden söz ederken, taşeron işçilerin ücret düşüklüğünü gündeme getirmek de çelişkili durmaktadır. Kişisel görüşümüz, her çalışanın insan onuruna yakışan bir hayatı idame ettirecek ücretler alması yönündedir. Bu bağlamda eleştirilmesi gereken, fabrika işçisinin ücret fazlalığı değil, diğer işçilerin ücret azlığıdır.
İşçilerin emekli oldukları zaman 250.000 TL emekli ikramiyesi aldıkları yanılgısına değinecek olursak: Ülkemizde, bir işyerinde, belli bir ücret karşılığında çalışan işçilerin yıllık kıdem tazminatı tavanı 5.001,76 kuruştur. Bu devlet tarafından açıklanmış bir rakamdır. 25 yıl bilfiil çalışmış olan bir daimi işçinin kıdem tazminatı 5001,76*25 = 125.044,00 TL olup bahse konu rakamdan uzak oluğu gayet açıktır.
