Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Yılmaz Başar, 15 Nisan 2018 tarihinde yapılacak olan Burdur Ticaret Borsası seçimleri öncesinde, Borsası’nın 383 üyesine seslendi. Türkiye’de sütün para etmediği, tavan yapmış bir yem fiyatı varken, kimin seçilmesinden öte kimin seçilmemesini düşünmenin, kooperatif ortaklarının menfaatine olacağını vurgulayan Başar, “Çünkü, yem almazsan sütünü almam anlayışı ve dayatması, oy vermezsen sütünü almam noktasına kadar getirilmiştir. Seçmenin hür iradesini ön planda tutmak demokrasinin en temel taşıdır. Şahsım olarak bu tür baskı ve tehditlerin sonrasını endişe ile beklemekteyim. Kooperatif başkanlarımızın bu dayatmayla karşı karşıya bırakılması, demokratik olan ülkemizde hayvancılık profilinin, antidemokratik bir sisteme gittiğinin en büyük göstergesidir” dedi.
DAHA GÜÇLÜ DAHA AZİMLİYİZ
Burdur Ticaret Borsası Başkanı Yılmaz Başar, kendisine yöneltilen mesnetsiz suçlamalara karşı suskunluğunu bozdu. Kaybetme korkusuyla hareket edenlerin, kendisine yönelik suçlamaların dozunu giderek artırdığını belirten Başar,” Sosyal ve ekonomik baskılar altında bir seçim maratonu yaşayan Burdur Ticaret Borsası’nın birbirinden değerli üyelerine çağrıda bulunmak istiyorum. Bu kez daha güçlü, daha azimli ve daha da organizeyiz. Bizlerin her ne kadar olsa da ön plana çıkmasını istemeyen, Burdur Ticaret Borsası olarak yaptığımız çalışmaları gölgelemek hatta baltalamak isteyen karteller olsa da, bu baskılara rağmen birey için değil, toplum ve kurum menfaatleri için yine adayım. Adayım, çünkü bu gücü her zaman olduğu gibi yine üyelerimden alıyorum” dedi.
13 YILDA YAPILMANLARI YAPTIK
Tüm olumsuz propagandalara ve karalama kampanyalarına rağmen üyelere olan güvenlerinin tam olduğuna dikkat çeken Başar, “15 Nisan 2018 akşamı, değerli üyelerimizin iradesi sandığa yansıyacak ve sessiz çoğunluğun sesi, beni ve ekibimi fark yaratarak tekrar görev verecektir. Şunun altını çizmek isterim ki, yapılmayanların, yapılacakların asla teminatı olamaz. Bizden önce 13 yıl Borsayı yönetenlerin, yapamadıklarını 4 yıl gibi kısa sürede yapmamıza rağmen şahsıma ve eksi yol arkadaşlarıma atılan suçlamaları, aşağılamaları ve hatta hakarete varan ithamlarını, değerli üyelerimiz en iyi cevabı 4 Mayıs 2013 tarihinde verdi ve vermeye de devam ediyor. Oy veren veya vermeyen üyelerimize tekrardan ayrı ayrı teşekkür ederim. Kötü söz sahibine aittir ve her zaman meyve veren ağaç taşlanmıştır. Bu bağlamda, biz bu kavganın tarafı olmadık ve olmayacağız” şeklinde konuştu.
YAPTIKLARIMIZI ÜYELERİMİZ GÖRÜYOR
Göreve geldikleri andan itibaren yapılanların ortada olduğunu aktaran Başar,”Akredite olamayan bir Borsa’yı, mevcut puanını iki katına çıkartarak 5 yıldızlı hizmet veren Borsa haline dönüştürdük. Bu bağlamda emeği geçen personelimize tekrardan teşekkür ediyorum. Burdur Ticaret Borsası’nı TOBB Hayvancılık ve Akreditasyon Kurulu’nda, kurul üyeliği olarak temsil etme imkanı buldum. Üyelerimizin, hem zaman hem de ekonomik anlamda kaybını ortadan kaldırarak, mobil tescil uygulamasını hayata geçirdik. Ve bu uygulamayı hayata geçiren tek Borsa Burdur Ticaret Borasıdır. Üyelerimizden gelen talep üzerine, Hububat Analiz Cihazını Borsamıza kazandırdık. Şuanda her üreticimiz, hububatının analizi yaptırarak, değerinde pazarlayabiliyor. Gıda yardımı geleneğimiz sürüyor. Her yıl 1100 paket gıda yardımı, gerçekten ihtiyacı olan ailelere, üyelerimizin aracılığı ile ulaştırdık. Ve yine her yıl merkez ve ilçelerimizde geleneksel hale getirdiğimiz iftar yemekleri düzeliyoruz. Bu yemeklerle birlikte üyelerimizle biraya gelerek, onların taleplerini dinliyor, çözüm üretiyoruz” dedi.
HİZMETLE İLGİLİ TEK BİR ŞİKAYET ULAŞMAMIŞTIR
Kendisinin ve ekibinin her zaman üyelerin menfaatini göz önünde bulundurduğunu aktaran Başar, “Bugüne kadar Borsamızın hiçbir hizmeti, hiçbir birimi aksamadan görevini yerine getirmiştir ve getirmeye de devam ediyor. Bu konularla ilgimi bugüne kadar tek bir şikayet dahi tarafımıza ulaşmamıştır. Yapılan hizmetler yine değerli üyelerimizin takdirine bırakıyorum” diye konuştu.
ÜYELERİMİZDEN DAYATMA VE BASKIYLA OY İSTENİYOR
Süt ve yem konusuna dikkat çeken Başar, “Türkiye’de sütün para etmediği, tavan yapmış bir yem fiyatı varken, kimin seçilmesinden öte kimin seçilmemesini düşünmek, kooperatif ortaklarının menfaatine olacaktır. Çünkü, yem almazsan sütünü almam anlayışı ve dayatması, oy vermezsen sütünü almam noktasına kadar getirilmiştir. Seçmenin hür iradesini ön planda tutmak demokrasinin en temel taşıdır. Şahsım olarak bu tür baskı ve tehditlerin sonrasını endişe ile beklemekteyim. Kooperatif başkanlarımızın bu dayatmayla karşı karşıya bırakılmaması, demokratik olan ülkemizde hayvancılık profilinin, antidemokratik bir sisteme gittiğinin en büyük göstergesidir. Bu duygu ve düşüncelerle ben ve ekip arkadaşlarım, 383 Ticaret Borsası üyesinin tamamının oylarına talibiz. Seçime girecek olan diğer 2 listeye de başarılar diler saygılarımı sunarım.”