Değerli okurlarım yaklaşık 4 yıldır ilimizdeki gerçekleşen olay ve durumlara karşı tespitlerde bulunarak, yapıcı eleştiriler ile analiz edip çözüm önerileri sunmaya çalışıyorum.
Kaleme aldığım konularda şuana kadar bir kaç siyasetçinin haricinde olumsuz tepki almadım.
Bu yazımda şehir içi trafik ve otopark konusunu ele alacağım.
Öncelikle şehir içinde aracı olan bir çok vatandaşımız otopark sorunu yaşıyor. Bunda otoparkların yetersizliği de etkili, otoparkların yerlerinin de tam olarak uygun olmaması, giriş çıkışların problemli olması ve otopark kullanma alışkanlığının henüz yeterli düzeyde olmaması etkili olarak görülüyor.
Yerel yönetim haliyle şehir merkezinde cadde üzeri otopark yapılacak hemen hemen bir çok alanı dubalar ile bir nevi parkları yasakladı.
Otoparka alışkanlık olmayınca istediğin kadar duba koy bazı sürücülerimiz dubaların yanına park etmeyi ihmal etmiyor. Yani dubalar, parka engel olmuyor.
Otoparklar yetersizden kastım araç sayıları günden güne artıyor, cadde otopark alanları dubalarla yasaklanıyor, trafik ekipleri ile zabıtalar park konusunda nefes aldırmıyorsa otomatikman otoparklar yetersiz oluyor.
İnanın hemen hemen günde 1 kere belediyenin otoparklarına girerek 1 ile 5 TL arasında ödeme yapan biri olarak hem otoparka erişimde sıkıntı yaşıyor hem de otoparklar da yer bulmakta zorluk yaşıyorum.
Çeşmedamı Mahallesi’ndeki kapalı otopark ile pazardaki bedesten altı otoparklara ulaşmak bile çile iken otoparkı kullanmak isteyen bir sürücü için tercih yine cadde üstü ve mahalle araları oluyor.
Peki yerel yönetim otopark üretemiyorsa ne yaparsa şehir merkezi trafik yoğunluğu azaltılarak bu sıkıntı ortadan kalkar?
Herkesin kendine göre çözüm önerisi olabilir ancak şehir merkezinde özellikle hafta içi trafik yoğunluğuna en fazla neden olan işletmeler bankalar. Bir kere Burdur’da şehir merkezi trafiğinin yoğunluğunu azaltma niyetiniz varsa “MÜMKÜNSE” bankaların şehrin çeşitli noktalarına taşınmalarının teşvik edilmesi daha uygun olacaktır.
Tek başına bankaları “günah keçisi” yapmanın lüzumu da yok.Ancak tespitin özüne girersek kargoların İbrahim Zeki Burdurlu Caddesi’ne taşınmaları İnönü Bulvarı’nda hem yaya hem de araç trafiği bakımından bir hayli rahatlatmıştı.
Bankaların taşınma önerisi haricinde bir öneri de ticari alanların artırılması. Şehir merkezinde ticari alanların belli caddelere nüfus etmiş olması araç yoğunluğunu artıran etmenlerden. Zaten bunda bankaların da doğrudan etkisi var. Yeni ticari alanların oluşturulması, yeni cazibe merkezlerin üretilmesi de şehir merkezi trafiğindeki yoğunluğu azaltacak çözümlerden bir tanesi olacaktır.
Bu noktada şehir içi trafiğin rahatlatılması, vatandaşın rahat rahat seyahat edebilmesi için bir takım çözümlerin aranması gerekmektedir. Keza şehir merkezindeki caddelere konulan dubalar hem vatandaşın tepkisini çekiyor hem caddedeki hareket alanını kısıtlıyor hem de görüntü olarak gerçekten kirliliğe neden oluyor.
Sözün özü sorunların merkezine inilmesi ve köklü çözümlerin hayata geçirilmesi en uygun olacaktır.