Antalya’dan Burdur’a gelirken çevre yolunda sanıyorum başta her Burdurlunun aklında bir fikir oluşmuştur; Burdur kent merkezi girişi.
1950’li yıllarda Antalya, Isparta ve Afyon illerini kapsayan bir ticaret merkezi olmuştur Burdur.
Zamanında şeker, traktör, süt, bakır, makarna fabrikalarıyla, son yıllarda da tarım ve hayvancılığı ile bölgede takdir edilen bir şehir olmuştur Burdur.
Tarihi ve kültürel değerleriyle her zaman medeniyetlerin merkezi olduğunu ispatlamıştır Burdur.
Ama ne yazık ki kent merkezine girişi köy görünümünden öteye geçememiştir.
Şehir merkezine girişte bulunan Necati Bey Mahallesi, Değirmen Mahallesi, Tepe, Sinan ve Karasenir Mahallelerinin genel görünümü Burdur’un şehir mimarisini yansıtmamaktadır. Adeta Burdur, bir köy görünümündedir.
Köylerde bizim değerlerimiz ancak Burdur bir şehir ise köyden çok şehir girişine uygun mimari ve yapıya sahip olmalıdır.
Tutup da şehir girişi gökdelenlerle çevrilsin 15-20 katlı binalar dikilsin demiyorum, Burdur hak ettiği şehir görünümüne eski, yıpranmış, çarpık yapılaşmış, gecekondu görüntüsünden kurtulması gerektiğinin altını önemle çizerek belirtiyorum.
Burdur’un hak ettiği şehir girişi de günümüz mimari değerlerini yansıtan, modern evler ile park ve bahçelerin yer aldığı, düzenli ve nizami konutların bir kompozisyon oluşturduğu bir kentselleşme ile sağlanabilir.
Bu noktada başta Burdur Belediyesi olmak üzere, bu mahallelerde yaşayan mahalle sakinlerine büyük görev düşüyor. Mahalle sakinleri ve belediye bir araya gelip geçtiğimiz yıllarda zaman kaybedilen hatalardan ve ısrarlardan vazgeçip yeni bir sayfa açmalı ve Burdur’un şehir girişini adeta köy görüntüsünde sunan bu mahallelerin kentsel bir dönüşüme girmesi hem mahalle sakinleri hem de Burdur için çok faydalı bir durumdur.
Bu noktada belirtmek istediğim dipnot ise bu mahallelerin evsel dönüşümden ziyade kentsel dönüşme girmesinin daha doğru bir tercih olacağıdır. Burdur’da bir türlü kentsel dönüşüme geçilememiştir. Halkın yeterli bilgi sahibi olmaması, her dönemde görevde bulunan yerel yönetimin işi ciddiye yeterince almaması ve şahsi çıkarlar uğruna doğruya yanlış, yanlışa doğru diyen bir takım mihrapların duruma müdahil olup ortalığı karıştırması Burdur’u köy görüntüsünden kurtulmasını, alt ve üst yapılarıyla modern bir şehir girişinin sağlanmasını geciktirmiş ve geciktirmektedir.
Necati Bey Mahallesi, Değirmen Mahallesi, Tepe, Sinan ve Karasenir Mahallelerinin kentsel dönüşüme ivedilikle girip, alt ve üst yapısıyla modern sitelerin, yaşam merkezlerinin inşa edilmesi Burdur’un sadece görünüm olarak değil, ihtiyaç olunan imar ve arsa konularında da önünü açacak, çarpık kentleşmeden kurtulacak ve inşaat sektörü başta olmak üzere tüm yan sektörlerin yeniden canlanmasına vesile olacaktır.
2007 yılından itibaren yeni sanayi tarafından gelenler bilir Burdur’un girişi her ne kadar da aşırı yüksek konutları onaylamasam da TOKİ konutlarıyla bir şehir görüntüsüne kısmen de olsa kavuşmuştur. Bu noktada vurgulamak istediğim son görüş, Burdur’un Antalya çevre yolu güzergahında bulunan tüm mahallelerin Burdur’un köy görüntüsünden kurtaracak kentsel dönüşüm hareketini başlatması gerektiğidir.
Bu mahallelerde yapılacak kentsel dönüşüm ile sadece alt ve üst yapısıyla yenilenmiş bir Burdur girişi olmayacaktır. Deprem fay hattı konumu itibariyle risk bölgesinde yer alan bu mahalle sakinleri yeni yapılaşmalar ile depreme dayanıklı konutlara sahip olacaktır.
Kısaca, işin özü aslan yattığı yerden belli olur.
