“Çocuk, Riskler ve Koruma” Çalıştayı başladı - Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber“Çocuk, Riskler ve Koruma” Çalıştayı başladı - Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber
SON DAKİKA

“Çocuk, Riskler ve Koruma” Çalıştayı başladı

Son Güncelleme :

19 Nisan 2018 - 21:00

“Çocuk, Riskler ve Koruma” Çalıştayı başladı
----- REKLAM -----

Çocuk Koruma İl Koordinasyon Kurulu tarafından alınan karar doğrultusunda 19 – 20 Nisan 2018 tarihlerinde yapılaması planlanan Çalıştay bugün MAKÜ Konferans ve Sergi Salonunda düzenlenen açılış programıyla başladı.

Burdur Valiliği ve MAKÜ işbirliğinde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü sekretaryasında yapılan çalıştaya, Çocuk Koruma İl Koordinasyon Kurulunda yer alan kurumlarda destek veriyor.

Düzenlenen çalıştayın açılış programına başta Vali Şerif Yılmaz olmak üzere, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Vali Yardımcısı Ali Nazım Balcıoğlu, daire müdürleri, Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Duygulu, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını Çalıştay Düzenleme Kurulu adına Doç. Dr. Firdevs Savi Çakar yaptı. MAKÜ Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “Çocuk ve Riskler” konulu kısa film gösterimi sonrası, çocuklar adına Budur Lisesi Öğrencisi Berkay Aydoğdu konuşma yaptı. Burdur Lisesi Öğrencisi Buket Kazan, 2 Ekim 1995 tarihinde Türkiye’de uygulamaya giren Çocuk Hakları Sözleşmesini okuması sonrası ülkemizde bulunan yabancı uyruklu çocuklar adına Burdur Lisesi Öğrencisi Homa İsmailpour konuşma yaptı.

Programın devamında Vali Yılmaz ve Rektör Prof. Dr. Korkmaz’da konuşma yaptılar.

Çalıştay kapsamında 19 – 20 Nisan tarihlerinde iki gün boyunca alanında uzman kişiler tarafından Konferanslar, paneller düzenlenecek. Ayrıca Burdur Çocuk Koruma Koordinasyon Kurulu başta olmak üzere, öğretmen, okul yöneticileri, ilkokul, ortaokul, lise öğrencileri ve Ailelere yönelik çalıştay grupları oluşturulacak. Burdur İli Strateji ve Eylem Planı hazırlanacak. Çalıştayda basın mensuplarına yönelik Çocuğa Duyarlı Habercilik Anlayışı, Öğretmen ve Ailelere yönelik Teknoloji Bağımlılığı ve Önleme konularında konferanslar verilecek.

Vali Yılmaz Çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada;

TOPLUMUMUZUN EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİR TANESİ ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞE HAZIRLANMASIDIR
“Öncelikle böyle bir programın icra edilmesinde emeği geçen katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Toplumumuzun en önemli sorunlarından bir tanesi çocuklarımızın geleceğe hazırlanmasıdır. Bu gerek eğitim olsun, gerek eğitim dışı sosyal ve çocuk riskleri olsun çocuklarımızın korunmasına yönelik çalışmalardır. Bu bağlamda baktığımızda geleceğimizin teminatı olan yavrularımızın ki, çocuk anne babaya göre ölünceye kadar çocuktur. Anne baba, ne kadar büyürse, fiziksel olarak büyürse de kendi evladını çocuk gibi görür. Aynı ilgiyi ve alakayı göstermeye çalışır. Biz artık büyüdük bize bu şekilde bakma dese de büyüklerin bakış açısı budur.

İLİMİZLE İLGİLİ YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARDA ŞEHİRLE BÜTÜNLEŞEN BİR ÜNİVERSİTENİN OLMASI BİZLERİN AÇISINDAN BÜYÜK BİR ŞANSTIR.
Çocuklarımızın geleceğe hazırlanması ve ülkemizin geleceği ile ilgili risklerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunların temizlenmesi gerekiyor ki sağlıklı bir nesille temelleri sağlam olan başta aile olmak üzere devletin oluşturulması gerekiyor. Bu riskleri ortadan kaldırmayla ilgili özellikle bu risklerin ortaya çıkardığı tehlikelerin boyutlarının ne olduğunu ilimizdeki yaşayan bizler olarak bunu değerlendirelim. Burada tüm paydaş kurumlarla beraber bunun çözümü noktasında bir karara varalım ve bu kararı burada uygulayalım istedik. Böyle bir çalışma nedeniyle de ben üniversitemize teşekkür ediyorum. İlimizle ilgili yaptığımız çalışmalarda şehirle bütünleşen bir üniversitenin olması bizlerin açısından büyük bir şanstır. Çoğu yerde bu bütünleşmeyi bulamaya bilirsiniz. Ama Burdur’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitemiz tüm kurum ve kuruluşlarımızın yapmış olduğu çalışmalarda içi içe herhangi bir farklılık düşünmeden el birliği ile ilimizle ilgili çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Başta Rektörümüz olmak üzere yönetici ve öğretim üyesi arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

İLETİŞİM ARAÇLARININ YAYGINLAŞMASI GİBİ DURUMLAR, ÇOCUKLARIMIZIN GELİŞMESİNDE, RUHSAL VE SOSYAL GELİŞİMLERİNDE ZAMAN ZAMAN OLUMSUZ ETKİLEYEBİLMEKTE, BİR TAKIM RİSKLERİ DE BERABERİNDE GETİRMEKTEDİR.

Tabi çocuklarımızın gelişmesi, güvence altına alınıp geleceğe hazırlanmasında ve özellikle son zamanlarda yaşadığımız hızlı kentleşme, iletişim araçlarındaki ulaşım kolaylığı, çekirdek aile yapımızın değişmesiyle beraber aile içerisindeki büyüklerden alınan desteklerin giderek azalması, ulus aşırı göçlerin devam ettiği ki ilimizde yaklaşık 4 bine yakın misafirimiz vardır. Aynı zamanda aşırı kentleşmeyle beraber küreselleşme dünyanın öbür ucundaki bir şeyi burada görebiliyorsunuz yaşayabiliyorsunuz. İletişim araçlarının yaygınlaşması gibi durumlar, çocuklarımızın gelişmesinde, ruhsal ve sosyal gelişimlerinde zaman zaman olumsuz etkileyebilmekte çocuklar içinde bir takım riskleri beraberinde getirmektedir. Özellikle son yıllarda yapılan gerek Anayasa da gerek yasal diğer mevzuatlarda yapılan değişiklikler dezavantajlı guruplarımızın korunmasına yönelik çok önemli çalışmalar yapıldı. Bu engellilerden bu yaşlılardan, bu çocuklardan aklınıza gelen dezavantajlı guruplarla ilgili kadınlara yönelik dahil olmak üzere yapılan bu çalışmalar neticesinde bugün çok şükür Türkiye’de belli sorunların üzerinden gelmeye başladık. Daha düne kadar engelli bir evladı olduğunu söylemekten utanan insanlarımız vardı. Sokağa çıkaramadığımız insanlar vardı. Ama hamdolsun bugün yapılan bu alt yapı çalışmaları ile beraber bunları sağladık ve bunlarla beraberde insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamayla ilgili çalışmalardı belli bir mesafeye getirdik. Bunun aralıksız bir şekilde devam etmesi lazım. Bunları gerçekleştirmek içinde özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız gerçekten önemli çalışmalar yapıyor, 32 yılı aşkın bir süredir bu meslekteyim, son yıllarda yaşadığımız atılımla beraber bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak aynı zamanda bir yöneticisi olarak insanlarımızın karşısına rahatlıkla çıkıp bu sorunları konuşabildiğimiz bir döneme geldik. Kapımıza gelen insanların çaresine çare olamadığımız dönemden bugün kapısını çalmaya gittiğimiz döneme geldik. Bugün evinde rahatsız olan hasta olan insanımızın evine sağlık ekibi gidiyor. Bugün evde bakımı gereken bir çocuğa ailesine verilen destekle beraber çocuğu aile ortamından koparmadan gerek ailesinin yanında gerek koruyucu ailede gerekse şartları taşıdığı takdirde evlatlık müessesiyle beraber çocuklarımızı doğal ortamında yetiştirmeye çalışıyoruz. Artık eskiden bildiğiniz yetiştirme yurdu diye bir şey kalmadı. Çünkü onun verdiği zarar, yurt çocukları diye tabir edildiği zaman o çocuğun yaşadığı tramvayı kimse bilmez. Onlar ortadan kalktıktan sonra doğal ortamında bugün çocuklarımız mahallede ve normal vatandaşlarımızın yaşadığı evde aile ortamında, başlarında 24 saat büyükleri olmak üzere çocuklarımız yetiştirilmeye çalışılıyor. Bakkala, çarşıya, pazara, alışverişe gidiyor, evde yemeğini yapıyor, bulaşığını yıkıyor, ütüsünü yapıyor ve dersini çalışıyor. Artık ev ortamında yetişmesinin önü açıldı. Bu sosyal devlet olmanın gereğidir.

ÇOK ŞÜKÜR ŞUANDA SOSYAL HUKUK DEVLETİ OLMANIN GEREKLERİ BİR BİR YERİNE GETİRİLİYOR
Her zaman söylüyorum Türkiye’de uzun yıllar, Anayasanın değişmez dört maddesi vardır. Uzun yıllardan beri bu dört madenin bazı maddeleri hep öne çıkarıldı, bazı maddeler ne hikmetse hiç hatırlanmadı. Değişmeyen madde Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. İlk ikisi hep hatırlandı. Hukuk devleti ve sosyal devlet olgusu uzun zaman hatırlanmadı. Ama çok şükür şuanda sosyal hukuk devleti gerekleri bir bir yerine getiriliyor. Getirilmeye çalışılıyor getirilmeye devam edecek. Hepimizin bildiği gibi çocuk istismarına yönelikte yasa çalışmaları bitmek üzere kısa süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasallaşıp çocuk istismarına yönelik çok ağır müeyyideler getiren yeni düzenlemeler getirilecek.

Biraz önce söylediğim evde bakım dahil olmak üzere Burdur’da 2017 Yılında 556 çocuk ailesinin yanında sosyal ekonomik destek hizmetinden faydalanıyor ki bunun içinde 3 milyon 950 bin TL para ödendi. Yine öz ailesiyle yaşama imkanı olmayan çocuklarımız var. Koruyucu aile yanında desteklenmekte durumu evlat edilmeye uygun olan çocuklar ise evlat edindirilme hizmetinden faydalanmakta. İlimizde koruma altına alınan çocuk sayımız 25’tir. Bakımı aile ortamında sağlanamayan çocukların aile ortamına en yakın ev gibi kuruluşlarda bakımı sağlanan çocuk sayımız 45’tir. 2017 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla çocukların toplu bakımını sağlayan çocuk yuvaları biraz önce de ifade ettiğim gibi artık tarihe karışmıştır. Çocuk evlerinde ve diğer yerlerde kalan çocuklarımızla beraber artık çocuklarımız aile ortamında yetiştirilmeye başlanıldı. Bundan sonra inşallah çok daha rahat bir şekilde konforlu bir şekilde hem yaşlılarımıza hem çocuklarımıza, yaşlılarımıza da aynı sisteme geçmeye çalışıyoruz. Toplu huzur evinden ziyade kendi doğal ortamlarında mahallelerinde kiralanan evlerle beraber, hazırlanan evlerde büyüklerimizin de komşularıyla beraber yaşamalarını sağlayacak ortamları hazırlamaya çalışıyoruz ki bu da ilimizde ilçelerimiz de dahil olmak üzere bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

DÜZENLEDİĞİMİZ ÇOCUK, RİSKLER VE KORUMA ÇALIŞTAYI İLİMİZDE UYGULANAN KORUYUCU VE ÖNLEYİCİ TÜM POLİTİKA VE PROGRAMLARA IŞIK TUTACAK

Yine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız suç mağduru, suça sürüklenen sokakta ve risk altında olan çocuklara özgü çocuk destek merkezleri oluşturdu. Bu merkezlerde çocukların rehabilitasyonları sağlanması nihai amaç olup süreç içerisinde çocuğun yaşamını toplumsal uyum içinde sürdürebilecek şekilde psikososyal desteğin sağlanması ve toplumla bütünleşmesi amaçlanmakta. Çocuk destek merkezleri, çocuğun yaş cinsiyet ve mağduriyet durumuna göre ihtisaslaşmış sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Yine bu kapsamda ilimizde Sevim Zekai Piribaş Çocuk Destek Merkezinde 22 çocuğumuza şuan itibarıyla hizmet verilmekte. Yine ilimizde çocuk koruma kanunu kapsamında haklarında koruyucu önleyici tedbir kararı verilen 140 çocuk ailelerinin yanında takip edilip desteklenmektedir. Devletimizin önceliği çocuklarımızı çeşitli risklere karşı korumak ailelerin toplumun risklere karşı farkındalığını arttırmaktır. Bu doğrultuda çocuk alanında çeşitli hizmetler sunan kurum ve kuruluşlarımızın üniversitemizin ve çocuklarımızın da katılımlarını gerçekleştirecek olan bu Çocuk, Riskler ve Koruma Çalıştayı ilimizde uygulanan koruyucu ve önleyici tüm politika ve programlara ışık tutacağını değerlendiriyorum.

ALDIĞIMIZ VALİLİK KARARIYLA AÇIKTA, SOKAKTA, ARAÇTA İÇKİ KULLANIMINI VE TÜKETİMİNİ BAŞKALARINI RAHATSIZ EDECEK ŞEKİLDE KULLANMAYI YASAKLADIK

Özellikle gençlerimizden istediğimiz şudur; bu yarınki çalıştay dahil olmak üzere kapalı olan çalıştaya da birebir katılmanızdır. Çocuklarımızın risklerden korunması aile ortamlarından uzaklaşmadan bütün koruyucu tedbirlerin devlet tarafından alınması gerekenlerin yasal saydığı mevzuatlar ötesinde ilimizde de bir takım uygulamalar yaptık. Sokakta ve açıkta alkol tüketimini yasaklayan bir karar aldık. Bu kararı hala anlamayanlar var. Türkiye’de hiçbir kimsenin yaşam biçimine müdahale yoktur. OHAL kanunu sadece terör ve terörle mücadelede kullanılmaktadır. Bunun dışında hiçbir alanda OHAL kanunu uygulanmadı, ilimizde de uygulanmadı. Açıkta, sokakta, araçta içki kullanımını ve tüketimini başkalarını rahatsız edecek şekilde kullanmayı yasakladık. Bunu yasaklayış sebeplerimizden bir tanesi de çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan kurtarmaktır. Arabasına aldığı çocuk yaşta kişilere içki içiren insanları biz bu ilde gördük. Arabasına aldığı öğrenciye içki içirmek veyahut da diğer uyuşturucularla bayıltarak farklı türde eylem ve işlemde bulunanları gördük. Bizim birinci önceliğimiz geleceğimizi, neslimizi ve çocuklarımızı korumaktır. Bunları korumamızdan rahatsız olanlar önce kendi ahlaki değerlerini yargılamaları gerekiyor. Ne yazık ki bunuda ilimizin önüne düşen insanlar yapıyor. Gerçekten bundan tekrar rahatsızlık duyduğumu sizlerle paylaşmak istedim.

ALINAN TÜM KARARLAR ÇOCUKLARIMIZIN İNSANLARIMIZIN ÖZGÜR BİR ŞEKİLDE RAHAT BİR ŞEKİLDE GECE GÜNDÜZ YİRMİ DÖRT SAAT RAHATÇA DOLAŞABİLECEKLERİ GÜVENLİ BİR ORTAMIN TESİSİ İÇİNDİR.

Bunun dışında çocuklarımızın okullarına rahat bir şekilde, güvenli bir şekilde gidip gelmelerini temin etmek için yine aynı şekilde okul civarında yüz metreye yakın bir mesafede okulla alakası olmayan risk oluşturan kişilerin uzaklaştırılması ile ilgili güvenlik kuvvetlerimize yetki veren bir karar aldık. Bu da çocuklarımızın korunmasına yönelik bu da çocuklarımızın risk ortamından uzaklaştırılmış aile ortamında yetiştirilmesini sağlamak amacıyla alınmış bir karardır. Bunlar bizim kişisel olarak almış olduğumuz bir karar değildir. Alınan tüm kararlar çocuklarımızın insanlarımızın özgür bir şekilde rahat bir şekilde gece gündüz yirmi dört saat Burdur’un her sokağında her mahallesinde gölün kenarında dağın tepesinde rahatça dolaşabilecekleri güvenli bir ortamın tesisi içindir.

Bu riskler her zaman mevcutsa bunun önlenmesi ile ilgili karar alma durumunda olan kişi de Valilik’tir. Aldığı karalarla beraber uygulanmasını da ilgili kurum ve kuruluşlar gereğini yapacaktır. Çok şükür bugün itibarıyla ilimizde bunu uyguluyoruz. Uygulamamızdan da vatandaşlarımızın çok daha memnun olduğunu özellikle bu şikayetlerin giderek azaldığını görmek bizlere güç ve kuvvet veriyor. Bundan sonraki alacağımız karalarda da yine toplumun lehine ülkemizin gelişmesine ve geleceğine yönelik hedef olan risk gruplarının korunmasına yönelik alacağımız kararlara da ışık tutuyor diye değerlendiriyorum. Tekrar bu çalıştayın hayırlı olmasını diliyorum. Emek veren katkı veren ve bugün ve yarın bu çalıştaya katılacak olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

----- REKLAM ----- ----- REKLAM -----