Ülke ekonomimizin son yıllarda yaşadığı buhran malumunuz. Yıllarca kendine yeten bir ülke olan Türkiye’nin son yıllarda tarım politikalarındaki yeterli olmayan uygulamaları, kolaycılık ve girdi maliyetlerinin giderek artması ülkemizi ithalata yöneltti.
Haliyle enerjide bilhassa dışa bağımlı olan ülkemiz, tarım ve hayvancılık alanlarında da dışa bağımlı hale geldi.
Bir dönem saman ithal eden ülke olan Türkiye, ithalat ile tarım ve hayvancılığın yürümez hale geleceğini gördüğünü düşünüyorum.
Sığır ithalatında dünya ikincisi ve Avrupa lideri Türkiye, 2012 yılındaki ilk ithalattan 5 yıl sonra geçtiğimiz 2017 yılında Bulgaristan’dan yaklaşık 4 bin ton saman ithal ederek adeta acizliğini bir kez daha göstermişti.
Tabi tarım politikalarını eleştirdiğimiz kadar da hak ettiği değeri de vermemiz lazım. Kurulduğu tarihten itibaren özellikle ilimizde milyonlarca lira hibe desteğinde bulunan TKDK İl Koordinatörlüğü’nün Burdur’da gerçekleştirdiği ve destekleri yerinde görerek bilgi sahibi olmak gerçekten şahsıma büyük bilgi birikimi sağladı.
6 Kasım 2018 Salı günü TKDK İl Koordinatörümüz Sayın Mesut Yıldıran Bey ile Çeltikçi ilçesine bağlı Bağsaray köyünde kurulan TKDK destekli 2 tesis ile Büğdüz köyündeki bir tesisi yerinde inceleme fırsatı buldum.
İlk ziyaretimiz gül çiçekleri üreten sera idi. Selem ismini koydukları 8 dönümlük sera kuran işletme sahiplerinin seralarında adeta teknoloji hakimdi. İlacından, suyundan gübresine kadar, optimum iklim koşullarının sağlanmasına kadar seranın içerisinde teknoloji hakimdi. Peki bunlar nasıl bu kadar teknolojik olmuştu.
Bir kırsalda üretici öz sermayesi ne kadar yüksek olursa olsun, belli standartlarda plan ve projesi yoksa bu kadar teknik bir donanıma sahip olması gerçekten yüksek vizyon gerektiren bir husustur. TKDK gibi hibe desteğinde bulunan kuruluşlar, destekle yapmadan önce üreticilerden proje istiyor. Tabi üretici de alacağı desteği sorunsuz halledebilmesi için danışmanlık firmalarından teknik destek alıyor. Böylelikle TKDK’nın hibe desteğine uygun projeler desteklemelerden faydalanıyor.
TKDK il Koordinatörümüz Sayın Mesut Yıldıran Bey ile ziyaretimizde Mine ve Halil Bıyıklı çiftinin kesme çiçek serasını ziyaret ederek işletme sahiplerinden hem sera konusunda hem da üretim ve pazarlama süreci konularında bilgi aldık. İşletme sahibi samimiyetiyle merak ettiğimiz her soruyu yanıtladı. İşletme sahibi, seranın başlıca giderlerinin elektrik gideri olduğunu ifade etti. Ayrıca gül üretiminde külleme, kırmızı örümcek ve trips gibi hastalık ve zararlılar ile zaman zaman mücadele ettiklerini belirtti.
Burada gördüğüm ise üretmenin ne derece zor bir süreç olduğunu kavramış olmamdı. Üret üret demek gerçekten kolay ama üretmek için gerekli altyapıyı oluşturmak ve yatırımda bulunmak günümüz koşullarında gerçekten devlet desteği almadan çok zor. Genellikle bu üretim modeli için yatırımda bulunan insanlarının çoğu öz sermayesi yetersiz olduğu halde bu işlere kalkışmaları. Öz sermayesi yetersiz olmasına karşın girişimci ruhlarıyla, azim ve mücadeleci yönleriyle korkmadan, usanmadan gerekirse bankalara borçlanarak ülke üretimine katkı sağlamak için bu işe kalkışmışlar.
Parası olan da bazı kesim insanlarımız da işin kolayına kaçıp üretim yapmak yerine bankada mevduatta paralarını kıymetlendirme peşindeler. Keşke öz sermayesi ve nakti gücü olan insanlar da bu insanlar kadar olmasa da biraz girişimci olsalar sanıyorum ülke ekonomimiz daha iyi olurdu.
İkinci ziyaretimiz de bir dönem Bağsaray Belediye Başkanı yapmış olan Alim Şensoy Bey’in 50 baş sağmalık süt çiftliği idi. O da TKDK’nın hibe desteği programından yararlanan bir üretici. Kendisi de sürekli ziyaretimizde TKDK’dan büyük destek aldıklarını, bu destek sayesinde şimdi hem otomasyonlu bir çiftliğe sahip olduklarını hem de ülke ekonomisine üreterek katkı sağladıklarını vurguladı.
Kardeşi Abdullah Şensoy’unda TKDK desteği aldığını ifade eden Alim Şensoy, TKDK olmadan böyle bir tesisi kendilerinin kurmalarının çok daha zor olacağını belirtti. Gördüğüm ilk izlenimler ise gayet düzenli, planlı yapılmış bir çiftlik idi. Motofon ve simental cinsi süt sığırları kendilerine sunulan ortamda gayet konforlulardı. Yemlerini orantılı ve dengeli alan süt sığırları, sabah saatlerinde süt sağımları gerçekleştirdikten sonra gün boyu ahırlarında sağlıklı ve bakımlı bir şekilde üretimlerini sürdürüyor. Çiftlikte ayrıca yeni doğan, anne sütünden yeni kesilen buzağı üniteleri ile doğal döllemede kullanılan boğalar için ayrı bir ünite oluşturulmuş. Süt fiyatlarına geldiğimizde ise Alim Bey’in ifade ettiği sözlerinden çiğ süt fiyatının üretici için istenilen noktada olmadığı konusunda fikir sahibi oldum. Yem fiyatlarındaki dengesizlik hakikaten süt fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Üretici süt üretebilmesi için hayvanına yem vermesi gerekiyor. Yem fiyatları ne kadar yüksek olursa üreticinin zaten istemediği çiğ süt fiyatları karşısında dayanma gücünü azaltıyor. Ülke olarak da tarım arazilerimizi boş bırakmayıp üretebildiğimiz kadar üretmeli, dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız.
Son ziyaretimiz ise merkez ilçemize bağlı olan Büğdüz Köyü’ndeki Emine ve Harun Bilgiç çiftinin işlettikleri istiridye mantarı çiftliği idi. Bir kapalı alanda oda oda oluşturulan işletmede binlerce mantar torbalanmış ve üretim sürecine girmişti. Sofralık olarak tüketilecek olan mantarlar kesme çiçekteki ve sütteki pazarlama sorunu olmayan sektörlerden biri. Onun da özellikle büyük şehirlerde yoğun bir talep görüyor. İşletme sahiplerinden de bu yatırımları ve girişimleri hakkında da epeyce bilgi sahibi olduk. Onlar da TKDK’nın proje desteklerinden yararlanmış üreticilerden biri.
Özetle ülkemiz başta kendine yeten bir ülke olacaksa mutlaka sanayi de de olduğu gibi öncelikle tarımda üretime ağırlık vermesi gerekiyor. Bu noktada bilmeyenler için söylüyorum üreticimize ve kırsala destekte bulunan bir kurumumuz var. TKDK, adı gibi tarıma ve kırsala destekte bulunan bir kurum. Yüzde altmışlara varan hibe desteği ile hem üreticiye hem de ülke ekonomisinin kalkınmasına destekte bulunuyor. Ne konu olursa olsun insanların eleştirmeden önce mutlaka yerinde inceleme yapmadan, araştırmadan ve bilgi sahibi olmadan görüş bildirmesinin doğru olmadığını vurgulamak istiyorum. Devletimiz, gerekli şartlar sağlandığı takdirde üreticisine destekte bulunuyor. Tabi herkesi memnun etmeniz mümkün değil.