Çin’in Hubei eyaletinin Vuhan şehrinde çıkarak dünyada yayılmadığı ülke kalmayan Koronavirüs, dünya genelinde endişeye neden oldu.
Çin ve komşu ülke İran’da kayıpların fazla olması bu endişeyi kuvvetlendiriyor ancak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmayacağı da unutulmamalı.
Bu virüs dolayısıyla toplumun eğitim düzeyinin ne derecede olduğunu görmeye başladık. Zira kulaktan dolma bilgiler ile kamuoyunda virüs gibi “mutasyona” uğrayan söylentiler insanları kaygı yaşamasına neden olabiliyor.
Uzman görüşlerine göre vahşi doğadan mutasyon sonucu insana enfekte olan bu yeni virüsün ciddi kayıplara yol açma olasılığının çok düşük olduğu vurgulanıyor. Özellikle salgın boyutunda olan bu virüsün havalar ısınınca güneşin yaydığı UV ışınları ile yok olması ise beklenen bir sonuç.
Tedbirler alınmalı ama bu tedbirler bilinçli alınmalı. Uzmanlar ağza takılan maskenin virüsten koruma etkisinin yok denilecek kadar az olduğunu ifade ediyor. Bu noktada uzmanların açıklamalarına kulak verilmeli ve tavsiyelerine uyulmalıdır. Koronavirüsü başta olmak üzere insan sağlığını etkileyen bilimum mikrobiyal hastalıklardan korunmak için temizlik ve hijyenin başlıca şart olduğu unutulmamalı. Hastalıklardan korunmak hem kendimiz için hem de kamusal alanlarda sorumlu olan yetkililer için bir görevdir.
Toplum sağlığının korunmasına yönelik alınacak tedbirler ile ilgili devletin sadece koronavirüs noktasında değil insan sağlığını etkileyen tüm etmenlere yönelik eğitim programları, ders müfredatı uygulaması toplumun bilgi sahibi olması açısından önemlidir.
Bu sayıdaki köşe yazıma son bir dokunuş katarsam; “Okumuş cahil” diye bir tabir vardır. Bu tabir okumuş cahil statüsündeki bir bireyin ne kadar eğitim alırsa alsın kendi bildiğini okuması, yani çevresindekileri dinlememesi, anlamaması, inanmamasıdır. Bu tür insanlardan olmamak için bir bireyin eksik olduğu konularda kendisini yetiştirmesi gerekir. Zira okumuş cahil bir virüsten daha tehlikelidir.