Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yayın organlarından olan Ekonomik Forum adlı derginin 2018 Kasım sayısındaki ‘Marka Kent’ bölümüne yaptığı açıklamada Burdur’un 4. veya 5. derece bölge iller arasına alınması gerektiğini belirtti.
Başkan Yusuf Keyik: “Burdur 3. Bölge teşviklerinden faydalanıyor ancak 3. Bölge teşviklerinden yararlanan iller içinde Gaziantep, Manisa ve Mersin şehirleri varken yatırımcıları Burdur’a çekmek imkânsız görünüyor. Burdur 4. veya 5. Derece Bölge iller arasına alınmalıdır.” açıklamasında bulundu.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik’in Ekonomik Forum’da yayınlanan açıklaması şöyle:
“Burdur, 120 kilometre yakınındaki Antalya’nın ‘Gıda Tüketim Merkezi’ olma durumunu en iyi değerlendirecek şekilde, özellikle süt ve et üretim sanayisini, ‘Stratejik Kalkınma Planları’na alması gerekiyor.
Burdur ekonomisi, üç ana sektör, bir alternatif sektör grubundan oluşmaktadır. Birincisi tarım, hayvancılık; buna bağlı tarım makineleri ve gıda sektörü.
İkincisi doğaltaş, mermercilik ve madencilik sektörü.
Üçüncüsü eğitim (Pansiyonculuk, ticaret, eğlence) sektörü.
Dördüncüsü potansiyellerinin değerlendirilmesi ve alt yapısının hazırlanması halinde oluşacak turizm sektörüdür. Burdur ekonomisi birinci derecede tarım ve hayvancılığa ve buna bağlı gelişen tarım makineleri sanayisine dayanmaktadır. Yaklaşık 80 bin ton şeker üreten Burdur Şeker Fabrikası’nın küspe, melas gibi yan ürünlerinin de önemli etkileriyle gelişen ve en geniş istihdamı sağlayan bu sektördür.
Küçük aile işletmeciliği ile başlayan Burdur hayvancılık sektörü, yaklaşık 228 bin büyükbaş ve 362 bin küçükbaş hayvan sayısına ulaşmış ve modern çiftlik sistemlerine dönüşüm başlamıştır. Burdur’da günlük bin 100 ton süt üretimi vardır. Bunun ancak yüzde 15’i kadarı işlenebilmekte ve kalanı da çiğ süt olarak başka illerdeki firmalara satılmaktadır. Burdur’da süt sanayisinin gelişimine katkı koyacak yatırımcılara ihtiyacı vardır.
“Unlu mamuller üretimi önemli yer tutuyor”
Burdur gıda sanayisinde et, süt ve süt ürünleri imalatının yanı sıra un, kadayıf, tahin, helva gibi unlu mamuller üretimi de önemli yer tutmaktadır. Burdur’da tarım ve hayvancılığın artışına bağlı olarak, tarım makineleri sanayisi de gelişmektedir. Burdur tarım makineleri sanayisi 65 yılı aşkın bir tecrübeye sahiptir. Bölgemiz içindeki Antalya’nın, hızla ilerleyen bir turizm ve dünya şehri olması sebebiyle Burdur ve Isparta’nın gelişim hedeflerini de doğrudan ilgilendirmektedir. Dünyanın en gözde hareketlerini barındıran ve daha büyüklerine de açık olan Antalya’nın durumu, tam bir tüketim ve ticaret pazarı özelliği taşımaktadır. Özellikle ve öncelikle, bölge içinde göç veren ve dolayısıyla en fazla ekonomik gelişime ihtiyacı olan Burdur’a, ‘Gıda Üretim Merkezi’ olması hedefini göstermektedir. Bu yönüyle de Burdur, 120 km. yakınındaki Antalya’nın ‘Gıda Tüketim Merkezi’ olma durumunu en iyi değerlendirecek şekilde, özellikle süt ve et üretim sanayisini, ‘Stratejik Kalkınma Planları’na alması gerekmektedir. Burdur gıda sanayisinin planlama ve gelişimi ele alınırken, ‘gıda güvenliği’ yani, ‘güvenli gıda’ üretimi hedefleri de özellikle ele alınmalıdır.
Şöyle de ifade etmek gerekir ki gıda sektörünün bir kısım ürünleri, gıda ihracatında kontrolsüz kullanılan ilaç ve zehir kalıntıları sebebiyle geri dönmektedir. Ülkemizin sosyokültürel imajına da zarar veren bu tür olayların tekrarlanması mutlaka önlenmelidir.
“Burdur’da süt sanayisinin gelişimine katkı koyacak yatırımcıya ihtiyaç var”
Burdur; İsrail’e bağımlı olduğumuz tohum, aşı, sağlıklı gen, doğal gıda gibi konularda da üniversitesi ile birlikte gelişim şehri olabilir ve olmalıdır. Bu durum ise Burdur’un mevcut ‘tarım, hayvancılık, gıda ve tarım makineleri sektörü’ yapısında, çok ciddi şekilde bir yapısal değişim ve gelişim planlarına ihtiyaç göstermektedir. Söz konusu değişim; ileri teknoloji, yatırım sermayesi ve yetişmiş insan gücü demektir. Bu da çok süratli şekilde ve öncelikle realize edilmesi gereken Gıda ve Hayvancılık İhtisas OSB’lerin gerçekleştirilmesini ve tabii ki bu noktada teşvikte ciddi bir cazibe merkezi olmaya ihtiyaç göstermektedir. Halen 3. Bölge teşvik kapsamında olan ve yeterli yararlanma ve hedeflere ulaşımı sağlayamayan Burdur, 4. ve hatta 5. Bölge teşviklerine muhtaçtır. Bunun gerçekleşmesi ise Burdur ekonomisi içinde en temel teşkil eden gıda sektörünün üretim artışını, kalite artışını, yurt içi ve yurt dışı rekabet gücünü sağlayacak ve doğal olarak da ihracat artışı ile birlikte ülke ekonomisine katkıyı artıracaktır.
“Mermercilik ve doğaltaş sektörü istihdam yaratıyor”
Mermercilik ve doğaltaş sektörü de halen 265 faal mermer ocağı ve 124 mermer fabrikası ve atölyesiyle faaliyet gösterirken Burdur’da 10 binden fazla vatandaşımıza iş sağlayan ve toplam istihdamın üçte birini oluşturan en büyük ve önemli sektör halini almıştır, kent ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Yaklaşık 10 yıl öncesinde, daha çok mermer, traverten ve mozaik şeklinde inşaat ürünü şeklinde sanayi üretimi yapılmakta iken, yaklaşık 10 yıldır üretim ve satış şekli değişmiş; fabrika işletmeciliği, yerini ocak işletmeciliği ve blok satış işletmeciliğine bırakmıştır. Bu değişiklikte, önceleri en büyük ihracat pazarı olan Amerika’daki bütün dünyayı da etkileyen kriz, büyük rol oynamıştır. Mermer ihracatçısı, söz konusu kriz dolayısıyla yeni pazar arayışına girmiş Çin ağırlıklı blok mermer alıcılarına ulaşmıştır. Çinli blok mermer alıcıları, büyük artış göstermiş; Burdur dışından gelen çok sayıda ocak işletmecileriyle birlikte, Burdur’da yerleşik işletmeciler oluşmuştur. Dolayısıyla, toplam Burdur ihracatının yüzde 7 silah sanayi, yüzde 5 demir ve demir dışı metaller, yüzde 2 de toprak sanayisi gerçekleşmektedir. En büyük pay yüzde 82 oranı ile doğaltaş madencilik ve mermercilik sektöründe yer almaktadır. Burdur’un blok mermer ihracatı 3 milyon 200 bin tondur. Ancak mermer işletmelerinin yüzde 80’inin merkezi Burdur dışındadır. Yapılan ihracatlar Burdur ihracat rakamlarına yansımamaktadır.
Firmalarımızın kurumsallaşmaya bakış açılarının istenilen düzeyde olmaması sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sorunlar kurumsal bakış açısı ile çözülmesi gerekirken bireysel bakış açıları ile çözüme kavuşturulmaya çalışılması işletmelerde birçok engeli de karşı karşıya getirmektedir. Burdur fiziki şartlar gereği çevresindeki ekonomisi gelişmiş büyük illerin etkisinde kalmaktadır. İlçelerin büyük bölümü; Antalya, Denizli ve Isparta illeri ile ticari ilişkilerini sürdürmektedir. İlde büyük ticari alanları bulmak büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Burdur TR61 Bölgesi (Antalya, Isparta ve Burdur) içinde yer almakta ve 3. Bölge teşviklerinden faydalanmaktadır. Ancak 3. Bölge teşviklerinden istifade eden illerin içinde “Gaziantep, Manisa, Mersin ve Samsun” gibi iller varken yatırımcıyı Burdur’a çekmek son derece imkânsız görünmektedir. Bu sebeple Burdur 4. veya 5. Derece Bölge iller arasına alınmalıdır.
“Burdur, altyapı ve tanıtım eksiklikleri sebebi ile turizmden yeterince pay almıyor”
Burdur sekiz bin yıllık antik tarih, Sagalassos ve Kibyra gibi ikinci Efes olacak antik kentleri, zengin Burdur Müzesi, bin yıllık kültür merkezi özelliğini taşıyan il özelliğindeki Teke Yöresi kültür öğeleri, Burdur evleri, göl-baraj, yayla, mağara, kayak merkezlerinin zenginliğine rağmen alt yapı ve tanıtım eksiklikleri sebebi ile turizmden yeterince pay alamamaktadır.
İlimizde çıkan ve uluslararası düzeyde ilgi gören Bej mermere “Burdur Beji Mermer” olarak ismini vermek sureti ile uluslararası markalaşmış bir ürünümüz bulunmaktadır. 2006 yılında kurulmuş bulunan MAKÜ (Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi) 12 yıllık bir süreçte 30 bine yakın öğrencisi ile hızla markalaşmaktadır. Marka Kent olma sürecinde Odamız son altı yılda yedi proje hazırlamak, altı projeye de ortak olmak sureti ile ilin ekonomisine ve tanıtımına katkıda bulunmaktadır. Odamızın üyelerine yönelik periyodik olarak eğitimler düzenlenmek sureti ile işletmelerin kurumsal yapıya dönüştürülmesi sağlanmaktadır.”