Göle Hayat Derneği Başkanı Burhan Cahit Karakurt, Burdur Gölü’nün akıbeti noktasında yazılı açıklamada bulundu. Göle Hayat Derneği Başkanı Karakurt; “Verilen sözleri unutmadık! Takipçisiyiz…” Dedi.
İŞTE O AÇIKLAMA
31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 155, Burdur Gölü için sözler verilmesinin üzerindense 190 gün geçti. Bu süre içinde Burdur Gölü biraz daha küçüldü; âmâ acısı çok daha büyüdü. Yaz aylarında kamuoyunun dikkatlerinin Salda Gölü’nün etrafına çekilmesiyle verilen sözlerin unutulduğunu sanan yetkililer, bize göre çok yanılıyorlar. Çünkü bizler ortak noktamız olan Burdur Gölü’nü hiç unutmuyoruz!
Çünkü; Burdur Gölü’nde ilerleyen kuruma çizgisi artık Devlet Hastanesi’ne paralel bir seviyeye kadar ulaştı!
Kuruyan göl yatağından rüzgarla kalkan toz bulutları, karşıda Senir Beldesi, Kılıç, İlyas, Karakent köylerini, bu yakada Çerçin, Askeriye köylerini ve tüm şehri, özelliklede Atatürk ve Feyzi Çakmak Mahalleleri’ni ‘Kanser’le tehdit ediyor.
Isparta Organize sanayi ve diğer sanayi atıkları ile yıllarca kanserojen kimyasallar ve kanalizasyon atıkları, gölün kuruması ile birlikte, rüzgarla tarım alanlarına ve yerleşim yerleri üzerine taşınmakta. Unutulmasın ki; kuruyan, kurutulan Aral Gölü’nün rüzgarla taşınan kanserojen, kimyasal atıkları, yüzbinlerce insanın solunum yolu hastalıkları ve kanser hastalıklarına yakalanmalarına ve ölümlere yol açtı!
Geriye dönüp baktığımızda; önce ilimiz milletvekili Sayın Bayram Özçelik verdi müjdeyi; “Eldere kaynağından Burdur Gölü’ne su taşınacak” diyerek. Memnuniyet verici olan bu gelişme tüm kamuoyunu heyecanlandırdı. Ardından bu sözün teyidi ülkemizin Cumhurbaşkanından hem de Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda geldi,” Eldere kaynağının fazla suyu Burdur Gölü’ne aktarılacak” diyerek. Bugün ki siyasi konjonktürde, bu sözün hem verilmesi hem de Cumhurbaşkanının ağzından verilmesi büyük bir umuttu Burdur Gölü için. Ne yazık ki umut 190 günde yitip gitti. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanının verdiği sözün bile yerine getirilememesini görmek, Burdur Gölü’nün her gün, gözümüzün önünde erimesini görmekle eşdeğer değil de nedir?
Siyasilerin ve kamu kurumları yöneticilerinin bu sözün yerine getirilemediğini, en başta Burdurlulara ve sonra da Sayın Cumhurbaşkanı’na nasıl açıklayacaklarını gerçekten merakla bekliyor ve izliyoruz.
Bu bildiri ile Sayın Cumhurbaşkanı’mıza Burdur’dan sesleniyoruz. Sayın eşiniz hanımefendi’nin Salda Gölü’ne ziyaretleriyle anlaşıldı ki; çevre politikalarına Erdoğan ailesi olarak özel bir ihtimam göstermektesiniz. Sizden; verdiğiniz sözün yerine getirilmesini sağlayarak, aynı ihtimamı Burdur Gölü için de göstermenizi bekliyoruz. Verilen sözleri unutmadık! Takipçisiyiz…