Burdur Sağlık Sen Şube başkanlığı dün Lavanta Tepesi Otelinde genişletilmiş il divan toplantısı düzenlendi.
Düzenlenen toplantıya Sağlık Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Faruk Doğan, Bölge şube başkanları, Memur Sen İl Temsilcisi Murat Bulut, İl Sağlık Müdürü Reha Sermed Aygören, TOÇ Bir Sen Şube Başkanı Ömer Cebeci, Enerji Bir Sen Şube Başkanı Mustan Üzülmez, İlçe şube başkanları, kadın komisyon başkanları, Burdur Devlet Hastanesi Başhekimi Uğur Kesimal, ilçe başhekimleri ve sendika üyeleri katıldı.
Toplantı ilk olarak saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı.Ardından Kuran tilaveti ve sine vizyon gösterimi yapıldı.Konuşmalara gelince ise Burdur Sağlık Sen Şube Başkanı Mehmet Faruk Ozan Burdur Sağlık Sen Şube Başkanı Mehmet Faruk Ozan konuşmasına Elazığ depremi, Van’da meydana gelen çığ felaketi , Sabiha Gökçen havalimanındaki uçak kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımız ve şehitlerimize, İdlib’te şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet yaralılara da acil şifa dileklerini söyleyerek başladı.
12 yıllık görev sürecinde
Mehmet Faruk Ozan; “İlimizde Sağlık Sen’in aktif olarak başladığı 2007 yılından bu yana 12 yıldır 2400 sağlık ve sosyal hizmet çalışanından 1500’ü sendikamıza üye olarak teveccühünü gösterdi. Mülkiyeti Sağlık Sen2e ait olmak üzere bir hizmet binası olmak üzere 2019 model bir hizmet aracını sendikamıza kazandırdık. Yine 12 yılık bu süre içerisinde bir çok promosyon hediyelerimiz oldu. Üyelerimizin acılı ve güzel günlerin hep yanlarında olduk. Üyelerimize sadece yetki dönemlerinde değil tüm zamanlarda yanı başlarında olduğumuzu hissettirdik. Emeğin hakkını aramak için verilmeyen sendikal haklarımız için, üyelerimizin hakları için sesimizi meydanlarda duyurduk. Hemşireler, ebeler, radyoloji teknisyenleri , anestezi teknisyenleri, tıbbi sekreterler, diş hekimleri, diş teknisyenleri gibi sosyal hizmet çalışanlarının özel günlerini birlikte kutladık. Çalışma hayatındaki sıkıntıları burada bulunan tüm idarecilerimizle birlikte diyalog içerisinde çözüyoruz. Çözüm odaklı sendikal anlayışımızın her zaman ve her zeminde diri tuttuk. Taleplerimizi sağ duyulu olarak değerlendirdik, üyelerimize karşı mahcup etmeyen tüm yöneticilerimize buradan teşekkür ediyorum. Yine sağlık ve sosyal hizmet konularında bizlerle her daim istişare ederek, fikirlerimize önemseyen milletvekillerimize ve il başkanımıza buradan işleri dolayısıyla burada olmadıkları için onlara da huzurunuzda çok çok teşekkür ediyorum. sendikal mücadeleyi bir sınıfa ya da çıkar çatışması değil adalet, hakkaniyet arayışı olarak görüyoruz. Sayısal çoğunluğu sahte güven hissine yaslanmayan, zirvede başı dönmeyen her daim yenilenen ve büyük ve güçlü olanlarının statükodan , küçüklerin değişimden yana tavır aldığı Türkiye’de en büyük sendikası olduğu halde statükoyla kavgayı varlık nedeni olan vesayette mücadelenin yegane adresi olan bir sendikayız. Gelir dağılımında adaleti önemseyen , ilke olarak mazlum ve mağdurun hakkını benimseyen gözyaşı ve alın terinin rengini aynı olduğu gerçeği ile kimsenin rengine, şekline, dinine, mezhebine ve meşrebine bakmaksızın her kesimi benimseyen bir teşkilatız. Sürekli darbe ve müdahalelerle ifadesiz bırakılmaya çalışılan bir ortam içerisinde kendi dinamikleri ve çağın gereklilikleriyle yoğurulmasına izin verilmeyen ülkemizin ifadesi toplumun ve kamu vicdanının güçlü sesiyiz.
Özlük hakları
Başta performansa dayalı ek ödemelerin düzenli yapılması gerekmektedir. Hastanelerdeki döner sermayeler maalesef iflas etmiş durumdalardır. Sağlık personellerinin bugün almış olduğu ücretler ortalamanın çok altındadır. 3600 ek gösterge talebimiz hala yerine getirilmemiştir.3600 ek gösterge tüm çalışanlarını kapsamaktadır. Başta hekimler olmak üzere sağlık personeli istihdam sayısının artırılması gerekiyor. Sağlık personellerine ihtiyaç duyulmasına rağmen istihdam sağlanmadığı için iş yükü artmış durumdadır. İş yükü çalışanlarının, ruhsal ve fiziksel sağlığına zarar verme boyutuna gelmiştir. Son dönemde Çin’de ortaya çıkan coruna virüsünün ülkemizde gösterilmesi halinde sağlık çalışanlarımızın bu virüsten korunması için Bakanlığımızdan acilen önlem alınması ve eğitimler verilmesi gerekiyor. Bu eğitimlerinde başladığını biliyoruz.
Elazığ ve Malatya’daki deprem
Geçtiğimiz günlerden Elazığ’da ve Malatya’da bir deprem felaketini yaşadık. Bir çok vatandaşımız mağdur oldu. Sayın il müdürümüzün koordinasyonunda bizde o gün geç saatlere kadar kar,kış, soğuk demeden sağına ve soluna bakmadan bir haber ile sağlık müdürümüze bütün UMKE görevlilerimizden olan arkadaşlarımız koşa koşa geldiler. Burada üç ekip oluşturduk. Müdür beyle birlikte saat 7.30-8.00’e kadar ordaydık. Görevli ekiplerimiz 12 saat geçen çetin yolculuğun ardından 1 hafta orada görev yaptılar. Burada görevleri boyunca hakkıyla ilimizi temsil ettiler. Tüm Türkiye’den gelen diğer ekipler gibi alınlarının akıyla tekrar geri döndüler. Burada görev yapan arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Bu deprem felaketinden sonra güçlü bir devlet olduğumuzu bir kere daha tekrar görmüş bulunmaktayız. Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bakanlarımız, sendika genel başkanımız, sendika başkanlarımız ve tüm vekillerimizle birlikte anında 2-3 saat içerisinde bölgeye müdahale etmiş bulunmaktayız. Buradan sayın Cumhurbaşkanımıza , bakanlarımıza, sendika genel merkezimize çok çok teşekkür ediyorum. Bu toplantıda emeği geçen başta şube yönetim kurulu üyelerimize bulunmak üzere, kadın komisyonlarımıza, gençlik komisyonlarımıza ve siz değerli temsilcilerimize çok çok teşekkür ediyorum. Hepinize il divan toplantımıza teşrifleriniz için tek tek ayrıca teşekkür ediyorum.”Dedi.
Memur Sen İl Temsilcisi Murat Bulut: “Ülkemiz son haftalarda üst üste bir takım acılar yaşadı. Sağlıktaki siz değerli çalışanların bu süreçte vermiş oldukları emek ve gayretlerden dolayı da teşekkür ediyorum ve Allah hepinizden razı olsun. Bu yaşamız olduğumuz acılar inşallah son olsun. Milletimizin, devletimizin el ele, omuz omuza birlikteliğine vesile olsun inşallah. Bize burada buluşturan rabbimize hamt ediyor ve bizi bu organizasyonda bir araya getiren Sağlık Şen şube başkanımıza ve yönetim kurulunu da ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Memur Sen İl temsilcisi olmamızdan kaynaklı son günlerde teşkilatımıza sağdan, soldan çatlak seslerde müdahale etmeye çalışan, alanı kirletmeye çalışan, algı operasyonu yapmaya çalışanlara buradan bir cevap vermek gerekiyor. Değerli dostlar Memur Sen çeyrek asrı aşan bir teşkilat. Onun için bize böyle dışarıdan gelen ufak tefek sataşmalar, saldırılar ve saydırmalar bizi Allah’ın izniyle vermiş olduğumuz bu mücadeleden zerrece yıldırmayacak. İnandığımız dava uğruna emin adımlarla hep birlikte omuz omuza mücadele vereceğiz .Bunu buradan bir defa daha ifade etmek istiyorum. Çünkü bu teşkilat özetle üyelerinin hakkını ve insanlığın hayrını isteyen ve bu uğurda mücadele veren teşkilattır. Bunun için de içerisinde bulunduğumuz bu konfederasyonumuzun gerçekten kıymetini çok iyi bilmeli ve dışarıdan gelen bu saldırma ve saydırmalara Allah’ın izni ile kulağımızı tıkayıp bildiğimiz yoldan hep birlikte emin adımlarla yürümemiz lazım. Bu tür şeylere fırsat vermeden biz kendi doğrularımız üzerinden yolumuza devam edeceğiz. Hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.”Dedi.
Burdur İl Sağlık İl Müdürü Reha Sermed Aygören Bizi bugün davet eden başta sağlık sen şube başkanımız Mehmet Faruk Ozan olmak üzere sendika yönetim kurulu üyelerine ve sendika üyelerimize çok teşekkür ediyorum. Biz Sağlık Müdürlüğü olarak Cumhurbaşkanlığımız ve Sağlık Bakanlığımızın sağlık politikaları doğrultusunda ilimizde etkin ve sürekli bir sağlık hizmeti yürütmekteyiz. İlimizde 4 tane Kamu hastanesi, 4 tane entegre hastanesi , 1 ağız ve diş sağlık merkezimiz, 23 tane 112 istasyonumuz, 42 aile sağlığı ve merkezimiz ve 46 tane sağlık evimiz ile etkin ve sürekli bir sağlık hizmeti sağlama çabası içerisindeyiz. Burada çalışanlarımızdan ve yöneticilerimizden çok büyük destek almaktayız. Rol modele uygun iyi bir noktada olduğumuzun inancım sonsuzdur. Bu anlamda tüm çalışanlarımıza ve sendika üyelerimize destekleri için çok teşekkür ederim. Şüphesiz burada hasta sağlığı ve sağlık müdürlüğünün toplumsal sağlık bütünlüğünün sağlama konusunda ne kadar gayret gösteriyorsak da çalışan memnuniyetinin ve çalışanlarının hak ettikleri özlük hakları ve diğer problemleri ile ilgili konularda etkili ve sürekli bir çaba içerisinde olmamız gerekiyor. Sağlık çalışanlarımızın memnuniyeti için öncelikli konudur. Bu anlamda yönetim olarak istişarelerle ve düzenlemelerle elimizden geldiğince bu alanda adaletli bir yönetim sağladığımıza inanıyorum. Bu konuda bize desteklerini esirgemeyen ve sürekli istişare içerisinde olduğumuz Sağlık Sen sendikamıza ve il başkanımıza bu anlamda tekrar teşekkür ederim. Bu toplantının hayırlı olmasını diliyorum.”Dedi.
Genel Başkan Semih Durmuş: Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, sağlık çalışanlarının şu andaki en büyük sorununun adaletsiz döner sermaye sistemi olduğunu ifade etti. Yetkililerin artık söz vermekten öteye giderek, sağlık çalışanlarının alın terinin karşılığını vermelerini beklediklerini ifade eden Sağlık-Sen Genel Başkanı Durmuş, “Artık sözden öte sorunları çözecek adımlar atılmalı. 3600 Ek gösterge gibi, sağlıkta şiddeti önleyecek, döner sermaye adaletsizliğini ortadan kaldıracak düzenlemeler hayata geçirilmeli. Sorunlar daha çok mağduriyet oluşturmadan çözüm üretilmesi gerekiyor. Yetkililer biran önce söz söylemekten ileri giderek sorunları çözecek düzenlemeler yapmalı” şeklinde konuştu.
Genel Başkan Semih Durmuş önemli sorun hale gelen döner sermaye konularında ise; “Sağlık çalışanlarının en önemli döner sermaye. Döner sermayede çok ciddi manada ücret adaletsizlikleri var. Uygulama olarak zamanında çıktığında sağlıktaki dönüşümün sihirli değneği olarak kullanılmış ve çok sorunu da çözmüş. Ama bugün gelinen bu nokta itibariyle baktığımızda sağlık çalışanlarının arasında ücret olarak ciddi manada uçurum oluşmasına sebep olmuş, devlet hiyerarşi açısından baktığımız zaman ise sağlık çalışanları döner sermaye alıyor. Sanki çok para alıyormuşuz gibi algının yerleşmesine sebep olmuş ki Maliye Bakanlığı bürokratlarıyla konuştuğunuzda ; “zaten sağlık çalışanları çok para alıyor daha da ne istiyorsunuz gibi “ algı oluşmuş. Toplu sözleşme masasında döner sermaye meselesini çok iyi çalıştım. Bakan hanımın önüne koyduğumuz dosyada şunu söyledik. Dedik ki sayın bakanım; Sağlık çalışanlarının ücretleri 3 kalemden oluşuyor. Birincisi maaş kısmı, ikinci olarak ek ödemeler ve üçüncü kısım ise döner sermaye kısmı.2013 yılında bir sağlık çalışanı arkadaşımız 2600 TL maaş alıyor, 900 TL ek ödeme alıyor ve 900 TL döner sermaye alıyor. Yıl 2017 yılına geldiğinde aynı sağlık çalışanı arkadaşımız 3000 TL maaş, 1400 TL ek ödeme ve 0 TL döner sermaye alır haline geldi. 2013 yılında toplam 4400 TL alıyordu. 2017 yılında da toplam 4400 TL ücret alıyor ama aradaki 900 TL’lik döner sermayesi yok oluyor. Bu meselenin çözülmesi gerekiyor. Biz yeni yönetim olarak sendikada seçildiğimizin hemen ikinci haftasında döner sermaye komisyonu oluşturduk. Bakanlığımızda çalışan arkadaşlarımızdan , sahada bu konuda çalışan tecrübeli arkadaşlarımızdan oluşan bir komisyon oluşturduk. Döner Sermayede adaletsizlik var ama sendika olarak bir görüşümüz, bir önerimiz, bir teklifiniz var mı? Dendiğinde buna iyi çalışmamız gerekiyordu. Siz yeni bir düzenleme yapabilirsiniz ama yapmış olduğunuz düzenleme eskisinden daha kötü ise yada eskisini aratacak olursa bir anlamı yok. Herkesi ilgilendiren temel ortak noktamızın iyi çalışılmış, uygulamaya girdiğinde yeni sorunlar oluşturmayacak bir yönetmelik olması gerekiyor. Onun için biz bu konuda çalışma yaptık ve Bakanlığımıza sunduk. Biz sendika olarak, sağlık çalışanların döner sermaye sorunları için bir modelimiz var ve bunu size sunuyoruz. Siz bunu da değerlendirin. O görüşmenin akabinde biz derdimizi şiddetli bir şekilde savunduk. Anlatmak ve karşı tarafının nasıl olduğuyla ilgili bir takım sıkıntılar görünce masadan kalktık. Masadan kalktığımızda da yaklaşık 1-1,30 saat sonra Bakanımız beni aradı. Dedi Ki: “Başkanım özür diliyoruz, bir daha görüşmek istiyoruz. Lütfen toplantıya davet ediyoruz.” Daha sonra bir bakan yardımcı aradı. Bir komisyon kuralım bunu görüşelim diye. Konu ise döner sermaye. Oturduk üzerinde çalıştık. Teklifimizi daha iyi bir noktaya nasıl getirebiliriz ve nasıl gerçekleştirebiliriz diye. Çünkü bu hepimizin ortak sorunu. Bu sorun sağlık çalışanlarının, sendikanın, Sağlık Bakanlığının ve Türkiye’nin sorunu. Bakın döner sermayeyi 7 yıldır düzeltemediğiniz zaman sağlıkta yıllardır yapılmış olan bütün iyi hizmetlerin hepsinin değersizleşmesine sebebiyet veriyorsunuz. Herkesin sağlıktan memnuniyet oranı her geçen artıyorken yüzde 79’ları varmışken, şimdi ise artık sağlıktan şikayetçi olmaya başladılar. Şimdi çalışanlar sağlıkta artık en çok ihmal edilen kesim olmuştur . Sağlıkta dönüşümün mimarları olan sağlık çalışanları, gerçekte dönüşümün en çok mağduru olmuş. En çok fedakarlık yapan buna rağmen de hak ettiği değeri bir türlü görmeyen kesim olmuştur.”Dedi.