EDITOR: MEHMET CAN DOGAN
CHP İl Başkanı İzzet Akbulut “eğitim ve ekonomi politikaları gençlerimizin hayallerini yok ediyor” başlıklı bir yazılı açıklamada bulundu.Açıklamada ise TÜİK rakamlarıyla hükümete yüklendi.
İŞTE O AÇIKLAMA
İktidarın uyguladığı ekonomi ve eğitim politikalarının en büyük hasarı ülkemizin gelecek güvencesi gençlerimize verdiği, gençlerimizin gelecekten, iyi bir yaşam, iyi bir eğitim ve iyi bir işten umutlarını kestikleri hayata dair beklentilerinin tükenme noktasına geldiği açığa çıktı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’nin 48 üye ülke arasında yaptığı Araştırma Raporu’na göre Türkiye gençliği; eğitim, çalışma ve gelecek umudu koşullarının kötülüğü açısından, 48 ülke arasında ilk sırada!
Türkiye, 15-24 yaş grubunda ne eğitimde ne işte olan genç nüfusun yüzde 26’yı bulan oranıyla ilk sırada yer alıyor.
15–29 yaş grubunda yer alan ve çalışma hayatının içinde bulunan gençler içinde insanca yaşam koşullarından uzak düşük maaş ve iş-sosyal güvenceden yoksun çalışanların oranının yüzde 35’i bulmasıyla da yine en üst sırada yer alıyor.
Türkiye, 15-29 yaş arası eğitim ve çalışma çağındaki genç nüfusunun yüzde 51’e varan kesimini ne işte ne eğitimde olanlarla, çalışanların düşük maaş aldığı, iş ve sosyal güvencesinin olmadığı geniş bir kitlenin oluşturduğu gençleriyle onlara gelecek kaygısı yaşatan, umutlarını tüketen ve 48 OECD üyesi içinde ilk sırada yer alıyor.
TÜİK’in 2019 yılı nüfus verilerine göre ülkemizde 15 – 29 yaş arası genç nüfus 19 milyon 322 bin 983 kişi ve OECD Araştırması bu gençlerin yarısından fazlasının dibe vurmuş halde bulunduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye şimdiden ve acil şekilde bir gençlik politikası, genç nüfus stratejisi, genç işsizlik, gençlerinin geleceğini kurma ve hepsinden öte kapsamlı bir eğitim-öğretim reformunu hazırlayıp uygulamaya koymazsa on milyonlarca gencinin geleceğini umutlarını yok edip tüketmiş olacaktır.
TÜİK’in Nisan ayında yayınladığı Gençlik 2019 Araştırması, bir yanıyla OECD’nin bu bulgularını teyit etmektedir. Bu araştırmaya göre 0-14 yaş grubu gençlerimizin nüfusu 19 milyon 212 bin 345 kişidir. Dolayısıyla 0-29 yaş arası genç nüfusu 39 milyona yaklaşan Türkiye OECD Araştırmasında ilk sırada yer aldığı bulgularla gençlerine bir şey vaat edememektedir. OECD’nin raporuna göre gençlerimizin en çok kaygı duyduğu konular akıl sağlığı, insanca gelir ve iş (istihdam) şeklinde sıralanmaktadır.
Raporda salgın döneminde eğitime erişim konusunda yaşanan problemler de öne çıkmaktadır. Buna göre korona salgını sırasında ve sürecinde gençlerin eğitime ve üniversiteye erişimi sınırlanırken, çalışan gençlerin gelirlerinin azaldığı ya da tümüyle gelirsiz kaldıkları ortaya çıkmaktadır.
2008 finansal krizinin etkileriyle işsiz kalan gençlerle kıyaslandığında ise OECD Raporu salgın sırasında işsiz kalan gençlerin kendilerinden bir önceki 25-64 yaş arası çalışan kuşağa kıyasla işsiz kalma ihtimalinin ise 2,5 kat arttığı belirlendi.
Artan işsizlik oranlarına paralel şekilde borçların da artış gösterdiği belirtilen raporda, gençlerin daha sınırlı mali imkânlara sahip olmaları nedeniyle işlerini kaybetmeleri durumunda üç ay içinde yoksulluk sınırına gerileme noktasına geldikleri vurgulanıyor. Özellikle geçici istihdam yaratan ve işçileri düşük maaşla çalıştıran restoran, otel gibi hizmet sektörlerinde gençlerin işlerini kaybetme riski daha yüksek olurken, OECD verilerine göre 15-29 yaş arası gençlerin yüzde 35’i düşük maaşlı ve iş güvencesi olmayan pozisyonlarda çalışıyor. Salgın nedeniyle uygulanan kısıtlamalar, karantina ve sosyal mesafe ise rapora göre gençlerde stres, endişe ve yalnızlık hissinin öne çıkmasına yol açmış bulunuyor. Bu da gelecek kaygısının artmasına, endişelerin ağırlığıyla stresin yaygınlaşmasına, umutsuzluk ve karamsarlığının gençler arasında daha büyük boyutlara ulaşmasına zemin hazırlıyor.
MİLLET İTTİFAKI İKTİDARI GENÇLERE UMUT OLACAK
Millet ittifakı iktidarında TÜRKİYE üretime geçecek. Büyük şehirlerde ki işsiz olan köyünden göçmüş genç nüfus verilecek teşviklerle köyünde bilinçli üretime sevk edilmeye davet edilecek.Üretici mahsulünü satma derdine düşmeyecek, DEVLET garantisi üreticiye verilecek.TÜRKİYE’ nin dört bir yanına bölgenin iklim koşullarına uygun üretim yapacak FABRİKALAR AÇILACAK. Açılan fabrikalar o bölgenin GENÇLERİNE ekmek kapısı olacak.