BRICS: Türkiye’nin İlgi Gösterdiği Topluluk Neden Önemli?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ziyareti sırasında, Türkiye’nin BRICS topluluğuna katılmayı değerlendirdiği açıklamaları gündeme geldi. BRICS, gelişmekte olan ülkelerin uluslararası alanda daha fazla söz sahibi olmasını hedefleyen bir platform olarak öne çıkıyor. 2006 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından kurulan BRIC grubu, 2011’de Güney Afrika’nın katılımıyla “BRICS” adını aldı.
BRICS’in amacı, üye ülkelerin ekonomik işbirliğini artırmak ve gelişmekte olan ülkelerin dünya siyasetindeki etkisini güçlendirmektir. Bu ülkeler, dünya ekonomisinin önemli bir bölümünü oluşturmakta ve enerji, ticaret, finans gibi küresel konularda ortak kararlar almakta.
Son dönemde Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin katılımıyla genişleyen BRICS topluluğu, “BRICS+” olarak adlandırılmaya başlandı. Bu genişleme, BRICS’in küresel etkisinin daha da artacağını gösteriyor.
Türkiye’nin BRICS’e olan ilgisi, ülkenin yeni ekonomik işbirlikleri arayışını ve uluslararası alanda daha fazla söz sahibi olma isteğini yansıtıyor. BRICS, Türkiye için AB ile olan Gümrük Birliği anlaşmasının yanı sıra, farklı platformlarda yeni ortaklıklar geliştirme fırsatları sunabilir. Bu topluluğa katılım, Türkiye’nin dış politikasındaki çok yönlü yaklaşımını pekiştirebilir.
BRICS, dönem başkanlığını üye ülkeler arasında dönüşümlü olarak devralan bir yapıya sahip ve yıllık zirve toplantılarında önemli kararlar alınıyor. Genişleme süreci devam eden topluluk, küresel ekonomik dengelerde daha fazla söz sahibi olmak isteyen ülkeler için cazip bir platform olarak değerlendiriliyor.