Burdur’un başarılı iş adamlarından ve siyasetçilerinden Faruk ERKAN, Burdurweb Dergisi’ne konuk oldu. EÇTS Makine Kalıp Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi ve İYİ Parti Burdur İl Başkanı olan Faruk ERKAN, Burdurweb Dergisi okurlarına, kendisi, özel hayatı, işi, siyasi kariyeri ve ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sizi tanıyabilir miyiz
Faruk Erkan: 1 Eylül 1975 Burdur doğumluyum. İlköğretimimi Çavdır ilçesinin Bayır köyünde 4.sınıfa kadar okudum. Ondan sonra babamın işleri nedeniyle Düzce’ye gittik. Düzce’de 4 yıl kaldıktan sonra tekrar Burdur’a dönüş yaptık. Lise mezunuyum. Daha önce av tüfeği imalatıyla ve ticaretiyle uğraşıyordum. Son 12-13 yıldır da makinede kalıp sanayi ve inşaatla uğraşmaktayım.
Kendi işinize ne zaman başladığınız, sektörünüz hakkında bilgi verir misiniz?
Faruk Erkan: EÇTS Makine, 1982 yılında babam Mustafa ERKAN tarafından Çavdır’ın Bayır Köyünde kuruldu. 82 yılından beri tescilli markamızdır.2007 yılında da makine kalıp sanayi olarak tescilini değiştirdik. 12-13 yıldır kardeşimle beraber bu işe devam ediyoruz.
Bizim sektörümüz Türkiye’de daha gelişmekte olan Roll Form makineleriyle ilgili üretimi çoğaltmak, maliyetleri düşürmek amacıyla yapılan tezgahlardır ve makinelerdir. Türkiye’de sınırlı sayıda yapılır ve geleceğin makineleri olarak gösterilir.
Peki bu makineler ne işe yarıyor tam olarak?
Faruk Erkan: Makineler saç ve saç sektöründe profil şekillendirmede kullanılır.Bu profil şekillendirme makineleri dünya üzerinde bütün ülkelerde kullanılır. Ülkemizde de sektörel anlamda var ama yeni yeni bilinmeye başladı. Örneğin istihdamda fazlalık teknolojiyi öne getirdi. Türkiye genelinde örneğin destek sacı profilinde 10 kişiyle günde 10 ton saç yapabilirsiniz ama bunu bu makineyi kullanan 2 kişi ile birlikte yarım günde, yani 4 saatte 10 ton işleyebilirsiniz.
Fabrikatör istihdam sağlayarak ilimize katkıda bulunuyorsunuz. Fabrikanızda kaç kişi çalışıyor?
Faruk Erkan: Bizim şuanda fabrikada 9 kişi çalışıyor.
2 kişi de İşkur vasıtasıyla çalışan toplam 11 işçi çalışıyor. 5 tane de stajyerimiz var.
Peki bu üretim yelpazesi Türkiye’nin hangi illerini kapsıyor, yurt dışı bağlantılarınız var mı yurt dışına ihracaat yapıyor musunuz?
Faruk Erkan: Biz ağırlıkla büyük şehirlerde Ve Güneydoğu Doğu Anadoluda pazarımız büyüktür. Arap ülkeleri, Türk devletleri ve Avrupa ülkelerine ihracatımız sürmektedir.
Başarınızın sırrı nedir?
Faruk Erkan: Bence başarımızın sırrı; yerinde ve bilerek çalışmak. Kardeşim Mehmet Erkan ve ben lise mezunuyuz. Normalde makine mühendislerinin yapabileceği işi biz kardeşimizle yapıyoruz. Çok çalışmayla para kazanılmıyor. Bence doğru noktayı bulup, doğru noktaya hedef tutturmaktır. Paranın kazanılma şekli bence budur. İşçiniz veya tedarikçinizle özverili şekilde çalışmak. İşçinize hakkını her daim dört dörtlük yerine getirmemiz, bizle çalışan mesai arkadaşlarımızın ve tedarikçilerimizin kendi iş yerimizi kendi iş yerleri gibi görmesinden geçiyor.
Sizce Burdur, çevre illerden neden geri kaldı?
Faruk Erkan: Burdur’un çevre illerden geri kalmasının sebebi bence Burdur sadece bir noktaya odaklanıyor. Ufkunu açamıyor. Mermercilik iyi bir sektör ama şuan dünyadaki krizden dolayı bir sekteye uğradığı söyleniyor. Hayvancılık da aynı şekilde. Bence bu araştırma geliştirme birimlerinin oluşturulması gerekiyor. Dünya pazarında küçük ya da büyük dememeliyiz. Pazar aramamız gerekiyor. Bir de örnek vereyim size hayvancılıktan gidelim. İşte peynir, süt , yumurta mermerde tarım makineleridir kalıplaşmış pazarın içinde. Bu kalıbı kırmamız gerekiyor. AR-GE birimlerinin kesinlikle oluşturulması gerekiyor. Teknolojiyle iç içe çalışılması gerekiyor. Günümüzdeki şuanki konjektürde internet diye bir iletişim aracı var ve bu iletişim aracından üst düzeyde faydalanmamız gerekiyor. Bizim sürekli çalıştığımız mühendis arkadaşlarımız olsun tedarikçilerimiz olsun Türkiye’nin farklı yerlerinden farklı şekilde çalışmalara giriyoruz. Burdur’da geri kalmanın sebebi budur. Dünyayla kopuk çalışıyor. Türkiye’yle kopuk çalışıyor. Kendini geliştirmede geri kalıyor. Profesyonel insanlarla çalışmıyorlar. Bir değişme olur bu işi aşama aşama götürüp profesyonellerle çalışılırsa bizi il olarak bir adım daha ileri götüreceğine inanıyorum.
Bunun örneği var sanayide tarım makinecilerinin birkaçı hariç Kayhan Ertuğrul ve Çokcanlar haricinde bakın birçoğu birbirini kopyalıyordur. Yem kırma makinesi yapıyor biri, diğerleri onun benzerini yapıyor. Bizim işte biraz alaylı yetişme, teoride ve pratikte çalışmamızın bize verdiği katkıdır. Bizim işi herkes yapamıyor. Biz firma olarak işimizde büyümeyi yani asıl sıçramayı 5 yıldır yapmaktayız. Bunda özverili çalışmak ve dünya pazarlarında pazar araştırmamızdaki durumun büyük rolü bulunmaktadır.
Sizce Burdur’un temel sorunları nelerdir? Çözümü için ne tür adımlar atılmalı?
Faruk Erkan: Burdur’da sorgusuz ve sorgulamadan birliktelik olması gerekiyor. Burdur bizim için çok güzel bir şehrimizdir. Burdur limanlara yakın, gümrük müdürlüklerine yakın, ulaşımda çok sıkıntılarımız bulunmuyor. Kendi işimden örnek vereyim tedarikçilerim her gün gelmese de iki üç güne bir mutlaka geliyorlar. Ulaşımı kolay bir şehir. Bence mazeretlerin arkasına sığınıp da “işte Burdur’da bir iş olmaz” demekden vazgeçmeliyiz. Burdur’da başta valilik, belediye başkanı, STK’lar hep birlikte olup Pazar araştırması yapmalı, üretimde ve pazarlamada en küçük toplu iğnenin satışında bile birlikte olmalılardır. Kaprisleri bir kenara bırakmamız gerekiyor. Küçük şehrin verdiği şeydir bunlar. Bu noktada birlik ve beraberliği pekişmesinde sanayi ve ticaret odası iş gezilerini daha da çoğaltmalıdır. Mutlaka iş gezileri düzenliyorlar ama iş gezileri özellikle farklı ülkelerde farklı branş iş gezileri olması gerekiyor. “İşte bizim kimse eğitimlerimize katılmıyorlar” gibi mazeretler söylüyorlar ama illa ki de ama bu söylemelerine istinaden, yılmadan mücadele etmek gerekiyor. Ticaret yaparken sabırlı olmalıyız. Pazara bir defa gittik satamadık ikinci defa gittik satamadık üç defa da gittik satamadık dördüncüde beşincide mutlaka satacağızdır. Gelişmiş ülkelerden üretimimize katkı sağlayacak teknolojiler getirmeliyiz. Bugün bakıyorum Burdur’da süt üreticilerinin durumu belli. Sütte bir kurum kuruldu şuanda da kapattılar. Ama bunda bıkmamamız gerekiyor. Burada STK lara çok iş düşüyor. Bu işi profesyonellerle çalışması gerekiyor. Biz de sanayici olarak esnaf olarak ticaret erbabı olarak üstümüze düşeni yapmamız gerekiyor. “İşte bunu şu kişi yapmıyor” deyip de kalmamalıyız.Zamanla bundan kurtulacağımıza ve kabuğumuzu kıracağımıza inanıyorum.
Nasıl bir Burdur hayal ediyorsunuz?
Faruk Erkan: Çok güzel bir şehrimiz var. Burdur’u çok seviyorum. Şahsıma daha başka illerden yatırım yapmam için teşvik edenler oldu. “Buraya taşının teşvik verelim” diyenler oldu. Hatta teşvik haricinde büyük firmalar bize yardımcı olmak istediklerini ve yer vereceklerini, onların bünyesinde çalışmamızı istediklerini teklif ettiler. Ancak ben Burdur’umuzu çok seviyorum. Burdur’u şöyle hayal ediyorum; Burdur Türkiye’deki tek illerden bir tanesi. Niye derseniz burada ailenizle rahat gece yarısı çıkıp gezebiliyorsunuz. Böyle çok büyük polisiye olaylar olmuyor. Tabi ufak tefek şeyler illaki oluyordur ama ilimizi huzurlu bir şehir olarak görüyorum. Bir Salda Gölü örneği olsun Burdur Gölü olsun doğal güzelliklere sahibiz. Burdur Gölü’nü değerlendiremiyoruz. Belediye başkanı biraz bir şey yaptı ama farklı şeyler yapılabilir mi tabi bu devletin ekonomisiyle alakalı bir şey. Salda’da tartışmalar henüz bitmedi. Millet bahçesi deniliyor, bir kısım desteklerken bir kısım karşı çıkıyor. Tabi doğrusu nedir büyüklerimiz bürokratlar daha iyi değerlendirecektir. Burdur turizme ve sanayiye en müsait şehirlerden biri. Ama ne yazık ki aksaklık bir türlü buna izin vermiyor. Bir şekilde bir noktaya geliyoruz ancak o noktayı aşamıyoruz.
Burdur’un sanayice ve turizmce geliştiği, bir yol kat ettiği bir Burdur hayal ediyorum. Turizmden ve sanayiden hakketti katma değerin sağlandığı bir şehir hepimiz için gerçekleşmesini arzuladığımız bir durumdur.Mermerimiz dünya çapında ünlü bir mermer. Tarım makinelerinde belli bir yol kat ettik. Önümüzde güzel bir örnek var Kayhan Ertuğrul makine. Türkiye’nin sayılı fabrikalarından Altıniş Şaft fabrikamız var. Silah üretimi sektöründe söz sahibi Yıldız Silah Sanayi, sahipleri de hem köylümdür hem ağabeylerimdir. Organizede bizim sanayimiz aslında fena değil. Isparta’ya bakınca üretim olarak biz Burdur’da iyiyiz ama bunun bir türlü kabuğunu kıramıyoruz. İşlem hacmini daha da büyütmemiz lazım. Her şeyin başı AR-GE ve ürünümüzü daha çok, daha kaliteli ve daha ucuza nasıl üretebilirimdir.
Firma olarak kişi olarak hedefleriniz nelerdir?
Faruk Erkan: Bizim hedefimiz istihdamımızı artırmak. Bugün, 15-16 kişiye ekmek veriyorsak burada kendimizi sınırlamadan, çalışan sayımızı 150’lere 1000’lere çıkarmaktır. Hedeflerimizden bir Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlamak ve dünya markası haline gelmek. Şuan mevcut halimizde kendi sektörümüzde ülke çapında iyi bir yerdeyiz. Sektörümüzde ECTS Makine olarak sayılan, istenilen ve saygı gösterilen bir markayız. Bunu dünya çapına yaymak istiyoruz.
Siyasete ne zaman başladınız?
Faruk Erkan: Siyasete 2017 yılında başladım. İlimizin sevilen siyasi ve işadamlarından Osman Kurt ile birlikte bir yola çıktım. Osman Kurt, benim çocukluk arkadaşımdır. Kurucu il başkanlığı verildiği dönemde beni de yanında görmek istedi. Biz siyasetle ilgileniyorduk ama aktif görev almıyorduk. Osman Kurt ile birlikte aktif siyasete başlamış oldum. Kurucu il başkanı Osman Kurt oldu. O dönem ben de ekonomiden sorumlu il başkan yardımcısıydım. Mart 2018’de gerçekleşen Genel Kurul ile tekrar yönetime girdim. İl Başkanı Osman Kurt’un milletvekili adaylığı dolayısıyla istifa etmesinin ardından yönetim kurulun oy birliği kararıyla ikinci il başkanı oldum.
Burdur siyasetini nasıl görüyorsunuz?
Faruk Erkan: Burdur siyasetini aslında ben çok sevmiyorum. Burdur’da herkes birbirini tanıyor. Herkes birbirini biliyor. Akşam bir yere çay ve kahve için gittiğin zaman farklı partilerden farklı ideolojilerden insanlar oturup çay kahve içemiyor ve sohbet edemiyor. Burdur siyasetini çok sevemiyorum ama şöyle bakıyorum ideolojiler nezlinde bazen çok çirkinleşiyorlar. Bence bu başka yerlerde olur olmaz bilemem ama Burdur’da olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bir siyasi partiyi ve görüşünü temsil ediyorum ama karşı görüşü temsil eden kişileri hiçbir zaman kırmak için konuşmadım, kırmayı da düşünmüyorum. Şimdiye kadar fevri çıkışlarım olmadı. İlla ki bazı şeyleri yapacağız, eleştirilerimizi yapacağız. Taktir ettiklerimiz olacak ama bunu belli bir seviyede tutmak gerekiyor. O seviyenin altına düşmemesi gerekiyor. Daha önceden 3 farklı partiden 3 farklı vekil Burdur için bir şeyler yapabildiğini duymuştum ve görmüştüm ama şimdi onun olabileceğine inanmıyorum. Bence bu birlikteliği tekrar sağlamak gerekiyor. Çünkü 90 binlik nüfustaki bir şehirde 3 vekil ve caddeye çıktığınızda herkes birbiriyle selamlaşan bir şehirde bence siyasetin bu kadar çirkinleşmemesi gerekiyor.
2018 genel seçimlerinde partiniz Burdur İl Teşkilatı Türkiye genelinde en iyi başarı gösteren iller arasında yer aldı. Peki siyaseten halktan bu kadar teveccüh görmenizin yegane sebebi nedir?
Faruk Erkan: Halkımızdan aldığımız büyük desteğin aslında yegane açıklaması ekip olarak samimi duruşumuzdur. İnsanların yanına gittiğimiz zaman bir siyasetçi gibi davranmadık. Evlerine girdiğimiz insanların dertlerini dinledik. Açıkça art niyet olmadan Aklımızdan geçenleri söyledik. Onların fikirlerini dinledik. Bir de ben kendim ticaret yapıyorum milletvekili adayımız ticaret yapıyordu. Bucak adayımız ticaret yapıyordu. Üçüncü sıradaki milletvekili adayımız hemşireydi. Halkın içinden gelen insanlarız. Yani özetle milletvekili adaylarının da halk tarafından sevilen kabul görmüş, esnaf kökenli olmaları ve aile bakımından da saygı duyulan insanlar olması, il ve ilçe teşkilatlarımızda görev alan tüm arkadaşlarımızın, özellikle kadın kollarımızın samimi ve özverili çalışmaları, azimli bir seçim kampanyası yürütmesi başarımızın sırrı ve halkımızın teveccüh göstermesindeki en önemli sebep diyebiliriz.
Özellikle Türkiye genelinde parti içimizde emekli öğretmenlerimiz var. 60 yaşındaki insanların direklere çıkıp bayrak astığını gördüm. Bu çalışmanın bir karşılığı olacaktı ve o çalışmanın karşılığı da buydu. Ama yurt dışı oylarının dahil edilmesiyle milletvekilini çıkaramadık. Yurt içinde aldığımız oy seçilen millet vekilinden 192 oy fazla olmasına rağmen yurt dışı oylarının etkisiyle milletvekili adayımızı meclise gönderemedik.
Türkiye’nin genel siyasetine ilişkin görüşleriniz nelerdir?
Faruk Erkan: Ülke siyaseti iktidar ve karşıtı şeklinde ikiye bölünme aşamasında. Önümüzdeki dönemlerde seçimlerde koalisyon olacak. 3 gruba ayrılacak şeklindeki görüşlere katılmıyorum. bu ittifaklar görüldü ki bundan sonra ittifaksız bir seçim olmayacak. Mutlaka gruplaşmalar olacak. Bu iki grupta olacak. Her seçim döneminde iktidar ve karşıt muhalefet olarak seçime girecekler. Türkiye’nin genel siyasetine bakınca ekonomi sağlıklı olmadığı ve üretimin olmadığı bir yerde siyaset konuşulmaz. Bana göre en güzeli üretime yönelik bir siyaset gütmeliyiz. Burada Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Tarım Ve Orman Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ortaklaşa bir çalışmayla ekonomiyi iyileştirmeye yönelik arayışına girmesi gerekiyor. Benim tezim şu Türkiye’de siyaset eğitime ağırlık vermeli. Türkiye’nin gelişmesinde tek amaç bence herkesi bir noktaya odaklandırmamak gerekiyor. Türkiye’de meslek liseleri, çıraklık eğitim liseleri sonra meslek kuruluşları bunların statüsünün değiştirilmesi gerekiyor. Şimdi herkes evladım avukat olsun, doktor olsun, öğretmen olsun veya mühendis olsun istiyor. Ama bugün bir tornacı yetiştiremiyoruz, bir kaynakçı yetiştiremiyoruz. Yetişiyor yetişmiyor değil okullar eğitimini veriyor ama yeterli değil. Bunu farklı statülere getirmemiz gerekiyor. Meslek lisesi çıkışlı öğrencilere bir askeri ücret belirlenmesi gerekiyor. Normal bir vasıfsız elemana 2020 Lira maaş veriyoruz. Ama bunu örneğin meslek liseli çıkışlı çocuğa tornacılıktan mezunsa minumum 2500 Lira bir maaş verilmesi gerekiyor. Ona bu mesleği cazip kılacak ve hak ettiği değeri sağlayacak, motive edecek bir rakam belirlenmesi gerekiyor. Meslek yüksekokulunda iki yıl okuyan devlet memuru olmak için uğraşıyor. Gençlerimizi mesleğini sevdirip mesleğinde belli bir yere getirelim. Yani meslek liseleri, endüstri meslek liseleri bence Türkiye’nin en çok önem verilmesi gereken okullarında biridir.
Siyaseten hedefleriniz nelerdir?
Faruk Erkan: Siyasete girmemin temel amacı şuydu; Allah nasip kısmet ederse ileride torun sahibi olursam “Dede bu memleket için ne yaptın?” diye soracak olursa bu soruya cevap verebilmek için siyasete girdim. Benim siyasette ilerisi için bir beklentim yok. Vatanıma milletime nasıl hizmet edebilirim. Yani sürekli çalışmak , üretmek ve vergi vermek tamam bu da vatana millete bir hizmettir ama siyasette de veyahut da kendi düşüncelerimi kendi doğrularımı savunmak için de siyasete girdim. Pişman mıyım değilim. İyi ki de siyasete girmişim. Benim böyle vekil olacağım, belediye başkanı olacağım gibi bir hedefim yok. Benim işim vatana millete hizmet. Halkımın teveccühlerine uyarım.