”Kentlerimizde İmar Düzensizliği Hüküm Sürüyor” - Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber”Kentlerimizde İmar Düzensizliği Hüküm Sürüyor” - Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber
SON DAKİKA

”Kentlerimizde İmar Düzensizliği Hüküm Sürüyor”

Son Güncelleme :

10 Haziran 2014 - 0:20

”Kentlerimizde İmar Düzensizliği Hüküm Sürüyor”
----- REKLAM -----

Bağımsız Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım kentlerin acil çözüm bekleyen imar ve altyapı sorunlarının son günlerde yaşanan su baskınları ve seller vesilesiyle yeniden gündemin ön sıralarına geldiğini kaydetti.
 
 
Yıldırım yaptığı yazılı açıklamada; Kentlerimizin acil çözüm bekleyen imar ve altyapı sorunları maalesef son günlerde yaşadığımız su baskınları ve seller vesilesiyle yeniden gündemimizin ön sıralarına gelmiştir. Kentlerimizde hemen her sağanak yağış afete dönüşmekte, heyelan ve sellere yol açmaktadır. Zemin ve bodrum katları su basmakta, yollar ırmağa, meydanlar, alt geçitler göle dönmektedir.
 
Esasen bu durum kentlerimizde hüküm süren planlama ve imar düzeni, daha doğru ifadeyle “düzensizliği” dikkate alındığında, bize şaşırtıcı gelmemektedir.
 
Dere yatakları ya yapılaşmaya açılmakta veya üzeri örtülerek kanalizasyon hattına, kolektöre dönüştürülmektedir. Derelerin üstü ise yol, refüj veya pazar yerleri olarak kullanılmakta, kentlerin başka yerlerindeki donatı eksiklikleri, dere yatakları kullanılarak giderilmeye çalışılmaktadır.
 
Kentlerimizde korunması ve bitki örtüsü geliştirilmesi gereken yeşil alanlar, koruluklar ve toprak yüzeyler giderek yok edilmekte, her türlü yapılaşmanın dışında tutulması gereken vadiler ve yüksek eğimli araziler betonlaştırılmakta, kıyı bölgeleri ve içme ve kullanma suyu havzaları adım adım imara açılmaktadır. Sosyal ve kültürel altyapı alanları ile teknik altyapı alanları hızla yok edilmekte, yerlerinde alışveriş merkezleri, rezidanslar, çok katlı binalar yükselmektedir.
 
Kamuya ait açık mekanlar ve yeşil alanlar giderek yok olmaktadır. Kent hayatının ayrılmaz parçası olan sosyal ve kültürel mekanlar birer birer ortadan kalkmaktadır. Yapılan ölçüsüz yoğunluk artışları, yolları ve otoparkları yetersiz hale getirmekte, yaya ve trafik güvenliğini ortadan kaldırmaktadır; yerleşmelerimiz yayalar, engelliler, yaşlılar, çocuklar, aslında toplumun bütün kesimleri için, giderek yaşanmaz hale gelmektedir.
 
Sel baskınlarında hayatlarını kaybedenler, hayatı boyunca çalışarak, emeğiyle elde ettiği birikimleri bir anda yok olanlar, başka seçeneği olmadığı için bodrum katlarda barınmak zorunda kalanlar ve her su baskınından sonra çaresiz evlerini temizleyen insanlar, kentlerimizde “sıradan” insan manzaraları haline gelmiştir.
 
Yaşadığımız bu kentleşme sorunlarının arkasında, planlama ve imar sistemimizden teknik altyapı yetersizliklerine kadar pek çok sebep gösterilebilir. Ama her halde, son dönemde daha baskın hale gelen iki faktör öne çıkmaktadır. İlki, kamu kaynaklarının, toplum yararını öncelemekten ziyade, belli kesimlere sermaye aktarımı amacıyla kullanılmasıdır. İkincisi ise, bir yönüyle ilk faktörün kaçınılmaz sonucu olarak, artık kanıksamaya başladığımız ve meslek çevreleri dışında daha az sorguladığımız, imar planı değişiklikleri ve kentsel dönüşüm adı altında, ancak pek çoğu yanlış, çarpık ve toplum yararına aykırı uygulamalardır.Dedi.

----- REKLAM ----- ----- REKLAM -----