Hani çıkmaz bir sokağa girersiniz ya o anda yapacağınız birkaç tercih vardır. Birincisi gökyüzüne bakarsınız bir de önünüze. Çıkmaz sokakta çıkış yolunuzun tek yolu bakış açınızı çevirerek geriye dönmektir.
Bakış açısını değiştirmek işte bu kadar önemlidir. Sizi çıkmaz sokaktan çıkarır. Bu sözüm ve düşüncem hemen hemen her konu için geçerlidir.
Siz değerli okurlarıma bu yazımda ilimiz Burdur’un çıkmaz sokağa girdiği bu dönemde ilin gelişiminde tekrar ivme kazanması noktasında bakış açısını değiştirmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Burdur, il kimliği bakımından mermer sanayi ile tarım ve hayvancılık sektörlerine ağırlık vererek bir yol haritası çizmiştir. Son dönemde de bu sektörlerde başarılı sonuçlar elde etmiştir. Ancak il genelindeki bu başarı il merkezine çok katkısı olmamıştır.
Burdur merkezin çevre illerden çok geri kalmasında bakış açımızdaki ısrar yer almaktadır. İlimizde yaşayan sayısı epeyce fazla bir vatandaş kitlesinin “Burdur gelişmesin, böyle kalsın” düşüncesi hakimdir. Bu zihniyet ve kafa yapısında olanlara da saygım bulunmakta ancak Burdur’un gelişimine bu zihniyet ket vurmaktadır.
Çevre illerimiz başta olmak üzere Türkiye’nin hemen hemen birçok ilinde il merkezlerinin gelişiminde göç etkili olmuştur. İl dışından gelen farklı bakış açısına sahip insanlar mevcut yapıyı değiştirmiştir. Burdur, uzun zamandır göç alan değil göç veren şehir halindedir. Burdur’un çok küçük nüfus artışının sebebi ise öğrencilerin belediye ve diğer kurumlardan abonelik alabilmek için ikametgah taşımaları ve çok az da olsa kırsaldan kente gerçekleşen eğitim ve ticaret maksatlı olan taşınmalardır.
Bu noktada ilimizin bakış açısını iki türlü değiştirebiliriz. Birincisi şapkamızı önümüze koyarak nerede hata yaptık? Neleri doğru yaptık? Neleri yanlış yaptık? Sorularını Burdur’da yaşayan her bir bireyin kendine sorması lazım ki bu şuur ve idrak ile bakış açımızı değiştirebilir. İkincisi de ilimizin göç almasıdır. Burdur’un büyük şehirlerden göç alarak ilimizin vizyonunu artırmada çeşitlilik sağlayabiliriz. Çünkü dışarıdan gelen vatandaşların beklentileri Burdur’da yaşayanlardan farklı olacaktır.
Örneğin ekonomik verileri ve ülkemizin son durumunu baz almadan konuşuyorum; halen bir alışveriş merkezine karşı çıkan kesim var. Yani bu kesime soruyorum; yılın 9 ayı soğuk ve yağışlı geçen Burdur’da kapalı ve güvenli bir ortamda hem alışverişini hem de sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmesi bu kesimi neden rahatsız ediyor? “Esnaf batacakmış…” Esnaf, battı zaten. Ülke ekonomisinin hali ortada… Memlekette Avm açılmadan esnaflar batıyor, battı, batmaya devam ediyor. Demek ki Avm açmakla esnaf batmıyor. İnsanlarda alım gücü olduğu takdirde hem sokaktaki esnaf hem Avm’deki esnaf kazanır. Bu alım gücüyle alakalıdır. Merak etmeyin Avm’deki esnaflarda batıyor.
Biz Burdurlular olarak bakış açımızı değiştirmediğimiz sürece gelişmenin aksine yerinde saymaya devam edeceğiz hatta geriye gitmemiz
kaçınılmaz.