Söz uçar yazı kalır ve yazdıklarımız hep kalmakla kalıyor.
Sorunları tespit ediyor, yapıcı eleştirilerde bulunuyor, halkın taleplerini iletiyor ve sorunlara karşı da çözüm önerilerimizi tatlı bir üslupla kırmadan dökmeden sunuyoruz. Ama…
Her şeyden önce halkını ve aydınlarını dinleyen yöneticilere ihtiyacımız var. Eğer Burdur kalkınacaksa birinci done çağrılara kulak veren yöneticilerin Burdur’u yönetmesi.
Bizi dinleyene kadar da sesimizi yükseltmeye ve çağrıda bulunmaya ve yazmaya devam edeceğiz.
Vurguluyoruz vurguluyoruz ve yine vurguluyoruz. Burdur, yol ticaretinden hak ettiği katma değeri sağlayamıyor. Sağlayamaz da. Neden mi?
Burdur’un yol ticaretinden katma değer sağlayabileceği yol güzergahlarında yeterince dikkat çeken, hizmet üreten tesisleri bulunmamakta.
Eğer şehir ekonomisine sıcak parayı sağlayacaksak, işsizliğe bir el atalım da istihdam sağlayalım diyeceksek ve az parayla yatırım yapacaksak bunun adresi yol ticaretidir.
Eğer bir memleketin yerel yönetimi yol güzergahlarında veya şehir içerisinde ticareti hareketlendirecek alt yapıyı oluşturamıyorsa kimse kusura bakmasın “bu şehir iyi yönetiliyor” dememelidir.
Halkın içinde olmayan bilmez. Dost meclislerinde konuşulan en önemli konulardan birisi Burdur’un potansiyel olmasına karşı yol ticaretinin bir türlü gelişememesi. Prefabrik, kıl çadır ve derme çatma yapıların haricisinde yol güzergahında doğru dürüst yolcuların mola verdikleri esnalarda hem ihtiyaçlarını giderebileceği hem de dinlenebileceği, bunların yanı sıra yöresel ürünlerin tamamını profesyonel bir şekilde sunulabildiği tesisimiz maalesef yeterince yok.
Afyon ve Aksaray illerini örnek alırsak yol güzergahlarında otel, restoran, yöresel ürün mağazaları, outlet, otomobil plazaları, mobilya mağazaları, ikinci el otomobil mağazaları, Burdur’un süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri satış mağazaları, alaca dokuma mağazaları, Burdur mermerini tanıtan mağazaların yer alabileceği 100 metre kare ve üzeri mağazaların yan yana bulunabileceği tesislere ihtiyacı vardır. Tabi bunlar planlanırken otoparkı, oyun parkı, yürüyüş alanları da projelendirilmelidir.
Bu noktada Burdur’un yol ticaretinde gelişme sağlayacağı başlıca güzergah günde ortalama 5 ile 20 bin aracın geçtiği Gökçebağ köyünden başlayan Burdur çevre yolunu ve İnsuyu Mağarası güzerhanını da içine alan ve Ağlasun Kavşağına uzanan yaklaşık 25 kilometrelik bir hattı kapsayan yol ticareti güzergahıdır. Kısaca Burdur – Antalya yoludur. Burdur-Antalya yolundan sağlanacak katma değeri burada zikretmeye ve tekrarlamaya bile lüzum yoktur. Bu mücavir alanda yapılacak alt ve üst yapılar ile yol ticaretinin önü açılacaktır. Bu noktada bu güzergahın da çeşitli bahaneler üretilerek imara açılmasının geciktirilmemesi gerekmektedir. Elinde sonunda burası zaten imara açılacaktır.
Eğer Burdur, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ile bütünleşmeyi sağlamak istiyorsa tek çıkar yol, bu yolu ticarete kazandırmak ve bu yol güzergahında gereken imar revizyonunu sağlamaktır. Yol medeniyetse, Burdur’un yolları her türlü gelişime açıktır. Çare ise halkı dinleyen, kulak veren, proje üreten ve uygulayan yöneticilerdir.
Sözün özü; efsanelerde geçen Burdur’un isminin oluşmasına vesile olan “Burdurada dur!” sözüne atıfta bulunarak yol ticaretinden hak ettiğimiz katma değeri sağlamak için Burdur’dan geçen insan trafiğini “Burada dur”malıyız.