Sizlere ilgimi çok çeken “Mağrur Olma Padişahım Senden büyük Allah var!” sözünü hayatımızda ne kadar yer edindiğini bahsedeceğim.
İlk önce bu söz nereden geldi ve nasıl çıktığı ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.
“Osmanlı devlet törenlerinde uygulanan ve teşrifat geleneklerinden biri sayılan padişah ve vezirler için söylenen güzel söz ve “Padişahım Çok Yaşa” nidaları, şimdilerde ise yerini el çırpmaya yani alkışa bırakmıştır. Uygulandığı dönemlerde ise hükümdara bir dalkavukluk, yalakalık değil halk tarafından sen yaşa, sen yaşa ki devlet yaşasın, ülke yaşasın, millet yaşasın anlamına gelmekteydi. Devletin sağ olması milletin sağ olması, refah içinde yaşamak demekti. Bu sebeple padişahın bizzat iştirak ettiği törenlerde hep bir ağızdan söylenir, dualar ile devletin, milletin sağ olması niyaz edilirdi. “Alkış, padişaha yapılan bir dua olduğu kadar aynı zamanda bir uyarı unsuru da taşımaktaydı: “Mağrur Olma Padişahım Senden büyük Allah var!” diyerek ince bir tehdit ve sende bizler gibi Allah’ın kulusun yarın ölecek ve bizler gibi ilahi adalette hesap vereceksin. Bunu unutma ve tahtta otururken sakın ola gururlanma” demekti.” Diyor kaynakçalar…
Bana göre günümüzde ise makam, mevki ve çok paraya sahip insanların kendilerini kontrol etmesi açısından örnek alacakları bir söz.İnsanlar makam mevki yada çok paraya sahip olmadığı dönemlerde gayet mütevazi ve sıradan bir yaşantı sürdürürler.Zamanla kazanılan makam mevki ve para insanları olmadıkları bir duyguyu yaşamalarına yani “gururlanmaya” yöneltir.
“Gururlanma” süreci tabi ki de zamanla oluşan ve insanın bir anda dönüşeceği durum değil.Siyasette ,bürokraside ve ticarette çok rastladığımız insan profilleridir.Bu insanlar yakın çevresindeki insanların, o kişilere davrandıkları tavırla da etkilidir.Bir insanı sürekli översen, “her yaptığın doğru, sen bilirsin, sen olmazsan biz olmayız, sen daha büyük yerlere layıksın, sen bu makama yakışacak, sen burayı yönetecek insansın” demek yapılacak , o insana yapılacak en büyük hatalardan biridir.Makam mevki ve çok paraya sahip olan insanların kendilerine yapacakları en büyük iyilik kendilerine muhalefet yada eleştiri yapacak insanları yakınında tutmaktır. Sizi önemseyen insanlar aslında size en fazla muhalefet ve eleştiri yapan insanlardır.
Saygı ve sevgi duyduğum bir büyüğümüz bana şunu söyledi: “Her kim senin yüzüne karşı övüyorsa, iltifatlar ediyorsa, seni havalara uçuruyorsa, bil ki, senden büyük bir şey isteyecektir.Zaten bu iltifatların sebebi aslında , o istediği şeyi yaptırmak için söylediğini vurguladı.”
Unutulmamalıdır ki; Her kim sizi gerçekten yapıcı olarak eleştiriyorsa bilin ki sizi gerçekten düşündüğü içindir.Ailemizden örnek alalım.Ailemiz aslında bizi en çok eleştiren kişilerdir. “Böyle yaparsan olmaz, şunu yapma, bu senin yaptığın doğru değil” gibi söylemler, bize karşı ailemiz tarafından yapılan en yapıcı eleştirilerdir.Bu eleştiri de günlük hayatımızda, makam, mevki ve çok paraya sahip olunan dönemlerde bu yapıcı eleştirileri her zaman bize hatırlatacak kişilerin olması, hata yapmamıza, işleri doğru yapmaya ve mütevazi bir kişi olarak kalmamıza sebebiyet verecektir.
Yazıma üstad Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Davet” şiiriyle sonlandırmak istiyorum.
Davet
Namaza gidiyorum, alay dizilmiş,
İhtişamımla uzuyor yollar.
Bazen davet eder kölelerim hayata vücudumu:
“Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var…”
Vakti altın gibi serpiyorum,
Kapışıyor, genç, ihtiyar.
Suların ve kuşların sesleri yanım sıra:
“Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var…”
Ben ki kıtalar keşfetmişim, nesillerden,
Ben ki cihan kadar.
Gündüzün bittiği yerler karanlık:
“Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var…”
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Nice yazılarımda buluşmak dileğimle, saygılarımı sunarım…
Mehmet Can Doğan
@mehmetcan15