Milliyetçi Hareket Partisi Burdur İl Başkanı İbrahim Sakızcı Gündeme dair basın bildirisi yayımladı bildiride ;
AKP iktidarının ilk yıllarından buyana basın beyanatlarımızda ve yapmış olduğumuz konuşmalarımızda AKP’ nin Türkiye’yi ve Türk Milletini karanlık sulara sürüklediğini özellikle belirtmiş idik.
Şüphesiz bu düşünce ve görüşlerimizi Vatandaşlarımızla paylaşırken sadece muhalefet olsun diye değil AKP nin icraat ve uygulamalarını esas aldık.
Son günlerde gündemden düşmeyen “Yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama, nüfus kullanma vb.” gelişmeler bizim için asla şaşırtıcı değildir.
Bu hadiseler ilk defada gündeme gelmiş değildir. Maalesef bugüne kadar Medya kullanılarak yoğun bir psikolojik propaganda ile “yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet vb” iddiaların üzeri örtülerek vatandaşlarımızın ilgisi ve dikkatinden kaçırılmıştır.
Artık “çöplük” dolmuş ve metan gazı patlaması neticesinde yayılan pis kokular vatandaşımızın burun direğini kırar duruma gelmiştir.
Buna rağmen hiçbir şey olmamış gibi büyük bir pişkinlikle “ne var bunda” modunda sağa sola top çevirmek akıl ve zihin sağlığı yerinde şuuru açık hiçbir insanın kabul edeceği durum değildir.
AKP ne zaman sıkışsa, araba alarmı gibi bağırarak “derin komplo, darbe vb” zırvalarla beni yıkacaklar yetişin naralarıyla mağduriyet ayağına yatarak “din iman” edebiyatıyla Büyük Türk Milletinin mazluma sahip çıkma ve engin hoşgörü hasletlerini bugüne kadar maalesef sömürmeyi başarmıştır.
Dün, çeşitli isnat ve iddialarla yapılan operasyonlarda haysiyet ve şeref infazı yapılırken masumiyet karinesini aklına getirmeden meydanlarda “üstünlerin hukuku yok, hukukun üstünlüğü varrrr” diye bağıran AKP, sıra kendisine geldiğinde birden masumiyet karinesini hatırlamış bu seferde Devletin içinde “çete var, tuzak kurdular,paralel yapılanma var,inlerine gireceğiz,inlerini dağıtacağız vb” propagandayla yine üste çıkmaya çalışarak bildik bayatlamış numaralara başvurmaktadır.
Hem dövecek hemde beni dövüyorlar diye bağıracaksınız öylemi?
Artık bu numara ve ikiyüzlülüğe ana sınıfındaki çocukların bile inanması mümkün değildir.
Siz değil miydiniz çeteleri temizledik, Türkiye Bağırsaklarını temizliyor diye?
12 yıldır iktidarda hem’de tek başına bulunacaksınız, kendinizin göreve getirdiği Yargı ve Emniyet mensuplarını “çeteleşmekle” suçlayarak hukuksuz bir şekilde ya görevden alacaksınız yâda etkisiz hale getireceksiniz.
Hem Hukukun üstünlüğü diyeceksiniz hem de Hukuku baskıyla, fermanlarla iğdiş edeceksiniz.
Sormazlarmı Adama madem çeteleşmeye niçin göz yumdunuz?
Amiyane tabirle Türk Milleti bunu yutacak öylemi?
Yiyip yutanlar varsa “afiyet” olsun ama daha fazla aklımızla alay etmeyin yeter artık!
Evet; bu Ülkede sağır sultanın bile duyup bildiği “paralel Devlet” Yapılanması vardır, o da KCK Terör örgütüdür.
Evet, Bu Ülkede sağır sultanın bile duyup bildiği inler vardır o da Alçak PKK terör örgütünün inleridir.
Evet, AKP Yüksek perdeden bağırdığınız gibi Türk Milleti bu alçakların sözde paralel Devletini ve inlerini başlarına yıkmanı beklemektedir.
Yine AKP her sıkıştığında Milli irade aklına gelmekte sandık diye bağırmaktadır.
Evet Sandık Demokrasinin olmazsa olmazıdır.Milli irade burada tecelli eder.
Ama, sandık mahkeme değildir. İdarenin iş ve işlemleri Hukukun denetimine tabidir. Suçluların ve suçlu olduğu iddia edilenlerin hesap vereceği yer Mahkemelerdir. Mahkemelerde Kararlarını TÜRK MİLLETİ adına vermektedir.
Kaldı’ki Milli irade;
• Tarihi, kültürü, Ahlakı, Erdemi maziden atiye taşıyan ulvi bir değerdir.
• Şahısların çıkarlarını değil adı üzerinde Milletin geleceğine yön verir ve tayin eder.
• “vurguna, soyguna, rüşvete, hortuma” asla müsaade etmeyen maşeri vicdandır.
• Varlığına, birliğine kast edenlerin, bunun kirli masalarda pazarlığını yapanların önünde aşılmaz bir duvardır.
• Devletinin, Milletinin varlığının ve yaşatılmasının yegane teminatıdır.
• “Şark kurnazlarının, kasaba cambazlarının, yetim hakkına el uzatanların, Beytülmal’ı kemirenlerin” Suçlarını aklama paklama ve atlama “aracı” değildir.
Bizim Milli iradeden anladığımız budur.
AKP’ nin “komplo,siyaset mühendisliği, seçimleri etkilemek istiyorlar vb.” propagandalarına gelince,
Evet biz bu ülkede Komplolar, Milli İradeye müdahaleler, siyaset mühendislikleri gördük. ama şimdi ve AKP’ ye değil!
AKP’ye soruyoruz;
• Madem bir komploya ve siyaset mühendisliğine inanıyorsunuz “biz asla inanmıyoruz çünkü 12 yıldır iktidardasınız” 2002 yılında siyaset ve kural dışı yöntemlerle Koalisyon ortağı bir parti ortadan karpuz gibi bölünürken niçin sesiniz çıkmadı?
• Bu açık müdahaleye müsaade etmeyerek “hatırlayın Franfuktta matbaa açılışında yeni hükümet kurma pazarlıkları yapılıyordu” ne yapacaksa Türk Milleti yapar diyerek seçime gitmeye karar veren Liderimiz Devlet Bahçeli ve MHP’ ye utanmadan “kaçtılar” diyerek sabah akşam iftira edip saldırdınız?
• Madem böyle iddia ediyorsunuz niçin hemen şimdi Türk Milletine gitmiyorsunuz?
• Madem komplo, tuzak diyorsunuz daha önceki operasyonlarla gözaltına alınıp tutuklananlar hatta onlarca yıl hapis cezası, ömür boyu cezalar alanlar bir komploya ve siyaset mühendisliğinin kurbanımı oldular?
• Madem abdestinizden eminseniz”öyle diyorsunuz ya” daha önce kahraman ilan ettiğiniz Savcılara, Hakimlere, Polislere niçin güvenmeyip niçin giyotin gibi biçiyorsunuz?
• Madem iddiaların muhatabı kişilerin suçsuz olduğuna inanıyorsunuz sakince müdahale etmeden Hukukun vereceği kararı beklemek yerine yandaş kalemşorlarınızla birlikte can havliyle bağırıp çağırarak niçin kıvranıyorsunuz?
• “bu rüşvet ve yolsuzluk iddiaları doğrumu değilmi” şeklindeki çok yalın ve basit soruya cevap vermek yerine “en iyi savunma saldırıdır” teorisiyle hareket ediyorsunuz?
Bir kez daha ve özellikle belirtmeliyiz’ki bize göre ortalığa saçılanlar sadece buz dağının görünen kısmıdır.
Devletin Kurum, Kuruluş, Kural, Değer ve Teamülleri artık işlemez hale gelmiştir.
Vatandaşımız neye, kime hangi “yargıya” , “hangi “emniyete” daha ötesi hangi “devlete” (kendileri söylüyorlar paralel devlet diye) güveneceğini inanacağını bilemez hale gelmiştir.
Daha 30′una gelmeden Milyar Dolarların sahibi neydiği belirsiz bir “kaçakçının” kurduğu kirli ve akçeli ilişkiler şu anda bir iddia düzeyinde olsa bile çöküş ve çürümüşlüğün en bariz göstergesidir.
İşte yalan ve palavralarla yutturulmaya çalışılan “yeni Türkiye” budur!
Maalesef üzülerek ifade ettiğimiz bu manzara karşısında akıl, izan, vicdan sahibi her Vatan Evladının hayıflanmaması ve endişe etmemesi mümkün değildir.
Tevili mümkün olmayacak şekilde her şey ayan ile beyandır.
Artık söz ve görev Büyük Türk Milletindedir.
İnanıyoruz’ki Büyük Türk Milletinin haşmetli tokadı “kızarmayan” suratlara bir gülle gibi inecektir. Sözlerine yer verildi.