CHP Burdur Milletvekili ve Çevre Komisyonu üyesi Dr. Mehmet Göker süt üreticilerinin sorunlarının nedenlerinin araştırılması, bu kapsamda oluşturulması gereken politikaların ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in ülke genelinde süt üreticilerinin derdine derman olabilecek bir projeye imza atmış olduğunu söyleyen Göker, “Söz konusu projede Belediyemiz süt alımı yaparak, süt ve süt ürünlerinin ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırılması konusunda çalışmalara başlamıştır. Bu proje hem sütte arz fazlalığını ortadan kaldırmaya yarayacak hem de süt ve süt ürünlerinden yeterince faydalanamayan vatandaşlarımıza sağlıklı bir ortamda gıda olarak ulaştırılacaktır. Süt tüketimini arttırmak ve üreticinin elinde kalan sütlerin değerlendirilmesini sağlamaya yönelik olan bu projenin tüm kentlerimize örnek olmasını diliyoruz.” dedi.
Süt üreticilerimizin, referans fiyatın aynı kalması, süt bedellerinin geç ödenmesi, inek kesim sayısının artması, süt yem paritesinin 1’in altında kalması gibi pek çok sorunla boğuştuğunun altını çizen CHP’li Vekil, “Bu sorunların bir an önce çözülmesi için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
İşte Meclis Araştırma Önergesinin tam metni…
GEREKÇE:
Hayvancılık sektörünün temel ürünlerinden biri olan sütte son dönemlerde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunların en önemlisi, çiğ süte verilen fiyatın maliyetlerin altında belirlenmesi sonucunda süt üreticilerinin karşı karşıya kaldığı mağduriyettir. Nitekim Ulusal Süt Konseyi son aldığı kararla 1 Temmuz 2014 tarihinden beri 1 lira 15 kuruş olan çiğ sütün referans fiyatını değiştirmemiş ve 1 Ocak – 30 Haziran 2016 tarihleri arasında da fiyatların sabit kalması yönünde karar almıştır. Bununla birlikte, çiğ sütün litre maliyetinin 1 lira 15 kuruşun çok üzerinde olduğu ve çiğ sütün referans fiyatının maliyetleri karşılamaya dahi yetmediği açıktır.
Öte yandan, önemli bir sorun da süt bedellerinin geç ödenmesidir. Eskiden üreticilere 15 günde bir çiğ süt bedeli ödenmesi yapılırken günümüzde bazı firmalar ortalama 3 ayda bir ödeme yapmaktadırlar. Bunun sonucunda, çiğ sütünü satarak işletmesini çevirmeye çalışan üreticiler para alamadıkları için yem alamamakta ve giderlerini karşılayamamaktadır. Buna ek olarak bazı firmalarsa, üreticilere süt bedelini nakit ödemek yerine yem satarak ödemeyi teklif etmektedir. Geçmişte de yaşanan benzer bir uygulamada “yemimi almazsan sütünü almam” cümlesinden hareketle yem almayı adeta zorunlu hale getiren bazı büyük süt sanayicileri günümüzde tekrar bu yöntemi uygulamaya başlamışlardır. Üstelik verilen yemin kalitesi ve içeriği konusunda süt üreticilerinin ciddi endişeleri bulunmaktadır.
Bir başka sorun ise inek kesimi sayısının hızla artıyor olmasıdır. Çiğ sütün fiyatı maliyetleri karşılayamadığı için üreticilerimiz kırmızı et fiyatının yüksek olması nedeniyle ineğini kesmektedir. Anımsanacağı üzere 2008 yılında çiğ süt krizinde 1 milyondan fazla inek kesilmiş ve söz konusu dönemde et üretimi artıyor diye sevinenler bir yıl sonra canlı hayvan ve et ithal etmek zorunda kalmışlardır. Bugün et ve canlı hayvan ithalatı tam gaz devam etmektedir. Sonuç olarak önlem alınmaz ve inek kesimi önlenemezse ülkemizde 2008 yılındakinden daha büyük bir et krizi yaşanması işten bile değildir.
Diğer taraftan, 1 lira 15 kuruşluk fiyatın tavan fiyat olup serbest piyasada çiğ sütün litresinin ortalama 80 kuruştan alıcı bulduğu düşünüldüğünde, durumun vahameti daha net bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Söz konusu bu durum ise, dünyada geçerli olan süt yem paritesi 1 litre süt karşılığında en az 1,5 kilo yem alınması iken, ülkemizde süt yem paritesinin 1’in altında kalmasına yol açmaktadır. Bununla birlikte, çiğ sütün referans fiyatı 1 lira 15 kuruş olarak belirlenmişken, işlenmiş süt marketlerde ortalama 2,9-3,4 lira arasında satışa sunulmaktadır. Diğer bir ifadeyle, işlenmemiş hammaddeyi alarak işleyen ve kutuya koyan sanayici, sütün fiyatını istediği şekilde belirlerken, tüketici ise sütü pahalıya tüketmektedir.
Burdur’da vatandaşlarımızdan süt üretiminde arz fazlası bulunduğu ve bazı şirketlerin üreticilerden süt alımını yavaşlattığı konusunda bir takım şikâyetler gelmektedir. Hatta söz konusu şirketlerin Burdur’da haftanın bir günü süt alımı yapmama kararı verdikleri ve bu durum karşısında üreticilerin çaresiz kaldıkları konuşulmaktadır. Devlet bu duruma acilen el koymalı ve süt tozu üretimine yönelik teşviklerin artırılmasını sağlamalıdır. Bunun yanında süt tozu teşvikleri ihracata dayalı değil, üretime dönük olmalıdır. Ayrıca Et ve Süt Kurumu üreticilerin elindeki sütleri alarak destek vermelidir.
Bu arada Burdur Belediyesi ülke genelinde süt üreticilerinin derdine derman olabilecek bir projeye imza atmış bulunmaktadır. Söz konusu projede Belediyemiz süt alımı yaparak, süt ve süt ürünlerinin ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırılması konusunda çalışmalara başlamıştır. Bu proje hem sütte arz fazlalığını ortadan kaldırmaya yarayacak hem de süt ve süt ürünlerinden yeterince faydalanamayan vatandaşlarımıza sağlıklı bir ortamda gıda olarak ulaştırılacaktır. Süt tüketimini arttırmak ve üreticinin elinde kalan sütlerin değerlendirilmesini sağlamaya yönelik olan bu projenin tüm kentlerimize örnek olmasını diliyoruz.
Bu çerçevede, ülkemizde süt üreticilerinin yaşadıkları sorunların nedenlerinin araştırılması, bu kapsamda oluşturulması gereken politikaların ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98. ve Meclis İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz.