Yaşar Erkan (1912, Erzincan, Refahiye, İspidi Köyü – 18 Mayıs 1986, İstanbul), Türkiye Cumhuriyeti’nin olimpiyatlarda kazandığı ilk altın madalyayı getiren Türk güreşçidir. Henüz 4 yaşındayken Erzincan’dan İstanbul’a taşındı. Kumkapı Güreş Kulübü’nde güreşe başladı ve burada yetişti. Babası Ali Efendi, köylerinin ünlü pehlivanlarından biriydi.
1933 yılında Türk Milli Güreş Takımı’na seçilen Yaşar Erkan, aynı yıl Balkan Şampiyonu oldu ve bu unvanı 1934 ve 1935 yıllarında da korudu. 1936 Berlin Olimpiyatları’nda grekoromen stil 61 kiloda Türkiye adına yarışarak altın madalya kazandı. Bu zafer, Türkiye’nin olimpiyatlardaki ilk altın madalyasıydı. Erkan, kazandığı şampiyonluk sonrası duygularını, “Şampiyonluk kürsüsünde şanlı bayrağımız şeref direğine çekilirken kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar sel gibi aktı. Yüz yirmi bin kişinin ve Hitler’in önünde bayrağımızı şeref direğine çektirmek ve ayakta güzel marşımızı dinletmek zevklerin en güzeli ve en büyüğüdür.” sözleriyle dile getirmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Erkan’a başarılarından dolayı “Kendin küçüksün; ama memleket için önemli bir iş yaptın. Artık adın Türk spor tarihine geçti. Çok yaşa Yaşar!” şeklinde bir telgraf göndermiştir. Atatürk, aynı zamanda Yaşar Erkan’a bir ev hediye etmiş ve onun soyadı olan “Naçar”ı (çaresiz anlamına gelir) “Erkan” (toplumun ileri gelenlerinden biri anlamında) olarak değiştirmiştir.
Yaşar Erkan, güreş kariyerinin yanı sıra bir terziydi. 1940 yılında Balkan Şampiyonluğu’nu bir kez daha kazandıktan sonra güreşi bıraktı. 18 Mayıs 1986’da vefat eden Erkan, İstanbul Zeytinburnu’ndaki Merkezefendi Mezarlığı’na defnedilmiştir.