Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Servet Eşitsizliği Tarihi Zirvede”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslami Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada küresel servet eşitsizliğine dikkat çekti. Erdoğan, “Servet eşitsizliği tarih boyunca en yüksek seviyeye ulaştı. En zengin yüzde 1’lik kesim, küresel servetin neredeyse yarısına sahipken, alt yüzde 50’lik kesim yalnızca yüzde 1’lik bir paya sahip. Fakirden zengine doğru artan bir servet transferi yaşanıyor,” dedi.
Cumhurbaşkanı, dünya genelinde milyarlarca insanın az sayıda zengin için çalıştığını ve bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Zirvede yaptığı konuşmada, Erdoğan şunları kaydetti:
Zirvedeki Açıklamalardan Öne Çıkanlar:
- Kapsamlı Tartışmalar: Erdoğan, İslam ekonomisinin geniş bir yelpazede tartışmalara zemin oluşturduğunu belirtti.
- Türkiye’nin Rolü: Türkiye’nin, finans ve İslami finans alanında köprü görevi üstlendiğini ve İstanbul’un bu alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı.
- Küresel Dengesizlikler: Uluslararası sistemdeki dengenin kaybolduğunu, istikrarsızlık ve kaosun hâkim olduğunu ifade etti.
- Adaletin Eksikliği: Mevcut kurumsal mekanizmaların adalet sağlama konusunda yetersiz kaldığını ve dünya genelinde güven sarsıntısı yaşandığını söyledi.
Ekonomik Eşitsizlik ve Sistem Sorunları:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kapitalist sistemin serbest piyasayı teşvik eder gibi görünse de, aslında tekelleşmeyi ve paradan para kazanmayı ödüllendirdiğini belirtti. “Fakiri daha da fakirleştiren bu sistem, dertlerimize derman olamaz,” diyen Erdoğan, daha adil ve kuşatıcı bir sistem için el ele verilmesi gerektiğini vurguladı.
Katılım Finansının Önemi:
Erdoğan, sosyal adaleti önceleyen ve pozitif sosyal etkiyi amaçlayan katılım finansın önemine dikkat çekti. Türkiye’nin bu alanda 40 yıl içinde önemli gelişmeler kaydettiğini, ancak hâlâ arzu edilen seviyede olmadığını itiraf etti. Yastık altı tasarrufların ekonomiye kazandırılması gerektiğini ve katılım finansının bankacılık içindeki payının artırılması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamaları, servet eşitsizliği ve ekonomik adaletsizlik konusundaki endişeleri yeniden gündeme taşıdı. Daha adil bir küresel finansal sistem için yapılması gereken reformların önemine dikkat çekildi.